Ekin Türkmen'den film açıklaması... Türkan Şoray’ın 34 yıl sonra yönetmen koltuğuna oturduğu ‘Uzaklarda Arama’ filmi vizyona girdi. Projede yer alan isimlerden Ekin Türkmen, Eşraf Kolçak’la karşılıklı sahnesinde Yeşilçam filmlerinde oynuyormuş gibi hissettiğini söyledi. Türkmen’le filmdeki rolünü, Reklam filminde bir anneyi canladırmasını ve yeni projelerini Milliyet'e anlattı.

-Filmdeki karakterinizden biraz bahseder misiniz?

Buse karakterini canlandırıyorum. Buse, çocuklarına bakmak için pavyonda konsomatris olarak çalışıyor.

-Bir konsomatris karakteri canlandırırken ne gibi zorluklar yaşadınız?

Oynarken zor olan; eksik yazılan senaryo ve yönetemeyen yönetmen... Senaryo ve yönetmen varsa ki, bu filmde alası bir araya geldi, benim için her şey güzeldi.

-Senaryoyu kabul ettikten sonra rolle ilgili ön hazırlık çalışmanız oldu mu?

Pek derin bir hikâyesi yok oynadığım karakterin. Daha çok bir tanışma diyebiliriz. Pavyon kadınları olarak bir hikayemiz var.

-Konsomatrislerin hayatlarını incelerken neler hissettiniz?

Aslında pek anlatılacak bir yolculuk değil.

-Türkay Şoray’ın 34 yıl sonra kamera arkasına geçtiği bir filmde oynamak nasıl duygu?

Sultan’ın setinde olmak muhteşem bir duyguydu... Kendimi şanslı hissediyorum.

-Türkan Şoray’ın setinde zaman nasıl geçiyordu?

Türkan Şoray’ın karşısında olunca biraz fazla heyecanlıydım. O çalışıyor bizi izliyordu, ben de onu izliyordum.

-Yağmur Ünal’ın yapımcı ve oyuncu olması sizi nasıl motive etti?

Arkadaş ve yaşıt olmak değişik bir deneyim oldu. Yağmur, ilgili, başarılı ve sevgi dolu bir yapımcı. Daha bir sürü güzel projelere imza atacağından eminim. Umarım yine birlikte çalışırız.

-Çekimlerin Muğla’da olması bir avantajı mıydı?

Çekim yaptığımız kasabanın çok güzel bir dokusu vardı. Sanki gerçekten bizim hikayemizin, ‘uzaklar kasabası’ orasıydı.

-Sete sürekli usta oyuncular ziyarette bulundu, neler paylaşıldı?

Eşref Kolçak’la sahnemiz vardı, yine çok şanslıydım. Hayran olduğum Yeşilçam filmlerinde gibiydim...

-Kadınların genelde birbiriyle anlaşamadıkları söylenir. Sette çok kadın oyuncu vardı, neler yaşadınız?

Kadınlarla dolu setlerde çalışıyorum yıllardır. Çok şükür hiç sorunumuz olmadı. ‘Ekmek Teknesi’ ve ‘Küçük Kadınlar’da her gün beş kadınlar beraberdim. Burada da keyifle çalıştık.

‘Hayaller çalışmakla biten bir şey değil’

-Yıllardır ekrandasınız. Artık hayaliniz kaldı mı?

Hayaller yıllarca çalışınca biten bir şey değil.

-Oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Televizyon ekranında olmaktan mutluyum ve başarılı işlerin içinde bulunmak, yeni karakterler oynamak isterim.

-Şöhreti yakalamak nasıl?

Başarılı işlerde yer alabildiğim için mutluyum.

-Amerika’daki projenizden biraz bahseder misiniz?

New York’ta geçen bir Türk filminde konuk oyuncuyum. Yönetmenimiz Doğan Özmekik, senaristimiz Nilüfer Özmekik. Burada yaşayan Türk oyuncularla çalışıyorum. Çok eğlenceli bir film oluyor.

‘Hanımağa rolü gelirse, yaşlandığımı hissedeceğim’

-Bu sene dizi değil de, reklam filmlerinde yer aldınız. Nasıl tepkiler aldınız?

Güzel tepkilerdi. Sıcak ve samimi bir reklam oldu.

-Bir anneyi canlandırmak nasıldı?

Reklamda oğlumu oynayan Alihan harika bir oyuncu ve zeki bir çocuk. Onun gibi bir çocuğum olur umarım.

- Anne rolü gelince yaşlandığını hissettiniz mi?

Bizim ülkemizde 17’sinde anne olur kadınlar. Hanımağa rolü gelince yaşlandığımı hissedeceğim.