Bu nasıl bir defans anlayışı? Nasıl adam markajı ve nasıl alan savunması? Hadi ilk pozisyonda gol olmadı. Ya ikinci pozisyona ne demeli? Gol daha ilk pozisyondan ‘geliyorum’ haberi vermesine rağmen. Musa Nizam gelişen her pozisyonda çam ağacı gibi yatıp devrilirse... Aykut Demir sadece seyrederse... Belkalem kale içerisinde 5-7 nöbeti tutarsa... Her maç yere göğe sığdıramadığımız Bosingwa kayıpları oynarsa... Ve Varşova’nın geliştirdiği gol pozisyonu top üç-dört defa kale içerisinden çevrilmeye çalışılırsa düşünün Trabzonspor’un halini. Ayıp! Hem de çok ayıp! Trabzonspor’un yediği golde bana göre hiçbir kimsenin ortaya mazeret koymaya hakkı yok. Kaleci Fatih belki de bugüne kadar yediği gollerde en kusursuz olanını yedi. Trabzonspor bu kadar basit hatalarla gol yememelidir. Maç bakarsak Ersun Yanal’ın sahaya sürdüğü onbirde bana göre en isabetli kararı orta göbekte oynattığı Salih Dursun’dur. Aslına bakarsanız bu mevkide Salih’i oynatmakta ısrar etmelidir. Elindeki mevcut kadroda Salih Dursun’dan başka bir oyuncunun bu alanda görev yapma olasılığı hiç yoktur. Her ne hikmetse yine oyundan alınan Salih Dursun oldu. Varşova maçında açık şekilde görüldü ki Musa Nizam’a da Trabzonspor’un forması bol gelmektedir. Demek ki Musa Nizam’ın da kalitesi bu takımın oyuncusu olmadığını göstermektedir. Bu kadar olumsuzluklara rağmen defans bloğunda ayakta kalan sadece Belkalem olmuştur. Bu oyuncuda bir yere kadardı. Biraz da Constant’tan bahsetmek isterim. Çok şey beklenen Gineli oyuncu ne yazık ki Varşova karşısında beklentilere cevap veremedi. O da bizim gibi maçı seyretmekle yetindi. Sonuç olarak liderlik için Varşova’ya giden Trabzonspor kötü futboluyla sahadan mağlup ayrılarak taraftarlarını bir kez daha üzdü. Yine de gruptan çıkmasını başardı. Bordo-Mavililer bundan sonra önündeki maçlara bakmalı.