SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Yerli ve milli meselesi

Yerli ve milli meselesi

25 Aralık 2017 Pazartesi - 15:27








Yerli ve milli sözcüklerinin ruhumuzu okşadığı tartışılmaz yalın bir gerçektir. Ancak bu sözcükleri kullanmanın günümüz siyasi hakikatleriyle örtüşüp örtüşmediği de tartışılabilir. Yerli ve milli sözcükleri insanların ruhunu okşasa da dünyanın bugünkü global ekonomik sistemi ve liberal siyasi politikalarına ters düşmektedir. Yerli ve milli kelimelerini kullanırken sanki çağın dışında bir pozisyon alıyormuşuz gibi geliyor bana. Aslında yerli, milli veya milliyetçi kelimeleri benim ruhumu okşuyor. Okşamasına okşuyor da dünya gerçekleri ile barışık durmuyor. Artık, sanki dünyada yerli ve milli diye bir şey kalmadığı gibi bir his var içimde. Yerli deyince dünyaya gözümüzü kapatmışız gibi geliyor bana. Milli deyince de diğer insanları dışlıyormuşuz gibi geliyor bana. Galiba bu yerli ve milli konusunda dünyanın gerçekleri eskisine kıyasla çok çok değişti.

Çok uzun yıllar önceki öğretmenlik görevim sırasında her yıl kutladığımız "Yerli Malı Haftası"nı halen öğretmenlik yapsam kutlamaya devam eder miydim bilemiyorum. Anladığım kadarıyla bugün "Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı" ifadesinin dünya gerçekleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda tereddütler vardır.

Hele de yerli ve milli kelimelerini politikacılar için kullanmak hiç de doğru bir yaklaşım değildir. Zaten TC vatandaşı olmayan ülkemizde politika yapamaz. Politikacıların hepsi yerlidir. Ancak yerli olmasına yerli de yeterli olup olmadıkları tartışılabilir. Politikacıların hepsi sadece Türkiye için politika yaptıklarından dolayı da millidir. Ancak milli olmasına milli de kabiliyetli olup olmadıkları tartışılabilir.

Politikada "yerli ve milli" kavramını etnik anlamda kullanmanın da çok daha büyük sakıncaları vardır. Ülkemizde TC kimliğini taşıyan herkes "yerli ve milli"dir. Birisinin "yerli ve milli" olup olmadığı konusundaki ölçü, etnik köken değil, kişinin kanunlara uyup uymadığı, askerliğini yapıp yapmadığı ve vergisini ödeyip ödemediğinin sorgulanmasıdır. Çünkü birinci sınıf vatandaş olmanın vazgeçilemez sadece ve sadece üç şartı vardır: 1- Kanunlara uymak. 2- Askerliğini yapmak. 3- Vergi vermek. Bu kadar.

Yerli ve milli ifadelerini kültür emperyalizmi karşısında bir savunma unsuru olarak kullanacaksak bunda da sıkıntılar var. Artık her ülkenin diline sızmış yabancı ifade, deyim ve kelimeler bulunmaktadır. Güçlü ekonomiye sahip olan ülkeler kendi kültürlerini başka ülkelere empoze etmekte pek fazla zorluk çekmezler. Bugün İngilizcenin bilgi sayar ve iletişim araçları sayesinde sızmadığı hiç bir ülke dili yoktur. Bu tehlikeden kurtulabilmek imkansız olmamakla birlikte şu anda hemen hemen mümkün değildir.


Bizim politikacılarımız da zaman zaman "yerli ve milli" ifadeleriyle iştigal ederler. Ancak bu konuda hiçbir zaman ciddi bir adım atmazlar, atamazlar. Çünkü bir çok politikacımızın veya yakınlarının ticari şirketlerinin adları ve iş merkezleri yerli ve milli değildir. Ayrıca böyle bir adımın atılması da dünya politikaları gerçeği ile bağdaşmaz.

Günlük yaşantımızda da alıştığımız ve kullandığımız bir çok yabancı ifade, deyim ve kelimeler vardır. Bir türlü bunlardan vazgeçemiyoruz. Mesela "Külliye" veya "Rabia" bunlardan birkaçıdır.

"Yerli ve milli" kavramını alışverişte kullanırken de çok dikkatli olmalıyız. Biz yabancı malları karşıtlığı yaparsak, yıllık 150 milyar dolarlık ihracatımızı kime ve hangi ülkelere gerçekleştireceğiz?

Yani demek istiyorum ki, "yerli ve milli" kavramı, her insanın kendi gönlünde barındırması gereken güzel bir duygudur. Böyle bir duygunun, özellikle de devleti yönetenler tarafından ifşa edilmeden özel olarak gönüllerde barındırılmasının hiçbir mahzuru olmadığı gibi ruhumuzu okşayan faydalı tarafları da vardır.

Biz gönlümüzde özel olarak gururla barındırıp, gerektiğinde de gereğini yaptığımız "yerli ve milli" duygusunun hiç kimseye hiçbir zararı olmaz. Ancak susarak gönlümüzde barındırmak yerine bilinçsizce dillendirdiğimiz "yerli ve milli" duygularımız, birlikte yaşamak zorunda olduğumuz başkalarını rahatsız edebilir. Başkalarına verdiğimiz böyle bir rahatsızlıktan dolayı da ciddi huzursuzluklar yaşayabiliriz.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap