Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın son yaptığı açıklamaların her bir cümlesinin ne kadar önemli olduğunu sanırım okuyanlar gördü.

Her bir cümlesi ders gibi.

Her bir cümlesi yol gösterici.

Her bir cümlesi uyarıcı.

Her bir cümlesi sahiplenme...

Her bir cümlesi moral verme...

Her bir cümlesi Trabzonspor sevdası kokan...

Duayen olmak işte böyle bir şey.

Mehmet Ali Yılmaz, Türk futbolunda işlenilmesi gereken bir derstir.

Hani imkan verse de hayatını kaleme alsam!

Neler yaptı?

Neler yaşadı?

Kimleri hayata döndürdü?

Kimlerin yolunu açtı?

Sanattan iş dünyasına, spordan siyasete kadar...

Hangi büyük kulüp başkanları “Yardım et” deyince ekonomik destek verdi?

Anlatsa olay olur.

Mehmet Ali Yılmaz, yaşayan efsanedir.

Trabzonspor için çok şeydir.

***

Bu kulübün en zor günlerinde 80’li yılarda “YOK MU KURTARACAK BİR ADAM” denildiği zaman Trabzon’a bembeyaz takım elbisesi ile ayak basıp “VARIM” diyerek kulübün üzerinde güneş gibi doğan bir adamdan bahsediyoruz.

30’lu yaşlarda Türkiye vergi rekortmeni olarak İstanbul’dan gelerek bordo-mavili kulübe sahip çıkıp başkan olan ve uzun yıllar maddi ve manevi yükü tek başına sırtlayan bir adamdan bahsediyoruz.

İstanbul kulüpleri de dahil hiçbir kulübün tesisleşmesi yokken Trabzonspor’a bugün adını taşıyan tesisleri kendi cebinden harcadığı paralarla kazandıran bir adamdan bahsediyoruz.

Geldiği ilk gün “Kulübün ne kadar borcu var” dendiği zaman rakama bakmadan yazdığı bir çekle kulübün bütün borçlarını silen bir adamdan bahsediyoruz.

Son şampiyonluk kupasını kaldıran, İstanbul kulüp başkanlarını duruşu ile hizaya getiren bir adamdan bahsediyoruz.

Bu ülkede spor bakanlığı yaparak futbola özerkliği getirmeyi başarıp tarih yazan bir adamdan bahsediyoruz.

Bu ülkede Trabzonspor bayrağını maddi ve manevi bir gün dahi yere düşürmeyen bir adamdan bahsediyoruz.

2000 kongresinde kulübün borç ve alacak dengesi sapasağlam iken “Trabzonspor kimsenin cebine sığmaz” denilerek karşısında maaşlı elemanının başkan seçtirilip küstürülen bir adamdan bahsediyoruz. (Sonrası malum: Bugün borç 900 trilyon)

Merttir.

Cesurdur.

Babadır.

Bunların aksini kim inkar edebilir ki?

***

Bugün Trabzonspor’u kurtarmaya çalışırken onun sayesinde kendilerini kurtarmaya çalışanları izliyoruz.

Ama dün...

Trabzonspor için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, maddi ve manevi her şeyini veren, yönetici bulmak için iş dahi veren, “Trabzonspor şampiyon olmasa da büyüktür” kimliğini koruyup İstanbul kulüp başkanlarını arkasına takan Mehmet Ali Yılmazları bulma şansımız yok baba yok.

M. Ali Yılmaz, Türk futbolunda nesli tükenen,

YAŞAYAN BİR EFSANEDİR.

Allah sağlıklı uzun ömürler versin.

AGAOĞLU VE HACISALİHOĞLU

Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu ile ilgili “Vurun Hacısalihoğlu’na!” başlıklı yazıma karşı hem okuyuculardan hem de camiadan dün çok sayıda telefon ve mail aldım.

Büyük bir çoğunluğu destekler mahiyette oldu.

Mesajlar arasından Twitter hesabıma “The Muzisyen” adı ile geleni örnek olarak sizlerle paylaşmak isterim:

“Tamam, Burak olayı kamuoyu önünde gereksiz uzatılmıştı ama sonunda kapandı bitti. Hacısalihoğlu benim dünya görüşüme tamamen zıttır ama icraatlarını takdir eder, hakkını veririm. Zaman birlik olma zamanı, sürekli fırsat kollayıp eleştirme zamanı değil.”

Sağduyuyu görüyor musunuz!..

Şunu açıkça belirtmek isterim: Trabzonspor yönetimlerinde hele hele başkanlar Trabzon dışından ise her zaman asbaşkanlar büyük riskleri ve sorumlulukları üzerlerine almışlardır.

Bunu 35 yıldır bu camiada yaşadım.

Hep onlar hedef olmuşlardır.

Çünkü camiada hep istenmeyen adam ilan edilmişlerdir.

Dün de yazdığım gibi Hayrettin Bey’in düştüğü durum budur.

Yok efendim eski yöneticinin oğlunu işe almış, yok efendim o yönetici iktidara muhalifmiş.

Yapmayın Allah aşkına.

Burası TBMM değil.

Araştırdım baktım.

TFF’de, Galatasaray’da çalışmış, menajerlik bürosu açmış, iki dil bilen, Trabzonsporlu bir ailenin kendini yetiştirmiş evladı. Asla zarar gelmez ve güvenilir.

Ne yapsaydı, ithal birini mi getirseydi?

Diyeceğim şu ki;

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu hiçbir dolduruşa gelmeden asbaşkanının arkasında durduğunu göstermeli ve samimi olmalıdır. Asbaşkanının aslanların önüne atılmasına izin vermemeli, yönetim içinden kriz çıkarmaya çalışanlarının oyununa ve dolduruşuna gelmemelidir.

Kimin hangi filmi dış yönlendirme ile yaptığını iyi biliyoruz.

Kendilerine ait fikirleri olmayan, dışarıdan yönlendirilmeye muhtaç şekilde yol almaya çalışanlarla bu kulübe ömrünü vermiş, kulübün menfaatlerini korurken onların hedefi olmuş Hacısalihoğlu gibi isimleri koruyup kollamak başkanın görevidir.

Bizlerin de...

Herkese yerini bildirecek! “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı yok sevgili başkan Ağaoğlu!