İlk 25 dakikası topun "bir o kalede, bir bu kalede" şekliyle oldukça hızlı geçen, artı 5 ile son 25 dakikası ise ev sahibinin ablukasına maruz kalan maçı Trabzonspor 2-1 kazanmayı başarmış ise, bu önce genç kaleci Uğurcan'ın "Ben bu 3 direk arasını iyi koruyan biri olacağım" dercesine yaptığı kurtarışlar ile biraz da Antalyasporlu oyuncuların beceriksizliğindendir.

Çünkü, bir kalecinin elle, ayakla, yumrukla, dizle ve de en önemlisi yer tutuşları ile yapabileceği iyi işleri sergileyen Uğurcan'ın dışında, bireysel olarak sadece galibiyeti getiren golü attığı pozisyonda bireysel yeteneğini ortaya koyan Yusuf'un dışında bordo-mavili futbolcuların hiçbiri olağanüstü bir performans ortaya koymadı, koyamadı.

Antalyaspor'un "gol pozisyonlarına nasıl girilir?" sorusunun hemen hemen tüm cevaplarını verdiği bir maçtan söz ediyor isek, bu tür pozisyonlarına verdirenler de olmuştur demekti.

Mesela Antalyaspor'un 6'ncı dakikada Emre Güral'ın ayağına top gol olmak için Doukara'nın ayağından nasıl geldi? Trabzonspor teknik heyeti ve futbolcular tekrar tekrar izlesinler.

Çünkü, Antalyaspor orta alanından top Trabzonspor kalesine doğru hareket ederken, Onazi, Pereria ve Okay'ın gözleri sadece topta idi. Doukara da onların arasından elini kolunu sallayarak değil de, biraz hızlı bir şekilde arkaya yönelirken, kimse O'na bakmadı. Hepsinin gözü topta idi. Oysa topun kendi başına gidip kaleye girecek hali olmadığına göre, futbolun basit kuralını (toptan ziyade oyuncuyu kontrol altında tutma) unutmamak gerekirdi.

Artı 5 ile oynanan son 20 dakikada N'doye'nin olağanüstü bir hareketle kontrol ettiği topu ağlarla buluşturamamasını saymaz isek, böylesine bir Antalyaspor ablukasında Trabzonspor gol yememişse, dedik ya öncelik Uğurcan'ın, sonrası da şansındır. Haa bir de, varlığı ile yokluğu pek belli olmayan Sosa'dan da söz etmek lazım ama, maliyeti 80 milyon lirayı bulan birisi için uzun uzun yazmak gerekir. Ancak, böyle bir galibiyet alınırken iyi işler adına tek bir hareket yapmayan için ne yazacağız ki?

Antalyaspor karşısında alınan deplasman galibiyetinin Ahmet Ağaoğlu yönetimi için de tarifi, "Seçildikten sonra oynanan 3 maçta da futbolun 3 sonucunun da (beraberlik, mağlubiyet, galibiyet) yaşanmış" olmasıdır.