SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > TRABZONSPOR BU HALE NASIL DÜŞTÜ?

TRABZONSPOR BU HALE NASIL DÜŞTÜ?

21 Mart 2018 Çarşamba - 06:00








Ben, "kıssadan hisse" hesabına, "Anlayana sivrisinek saz" diyerek anlatayım da, Trabzonspor camiası anlar mı, anlamaz mı? Orasını size bırakayım.

*

Ünlü Moğol imparatoru Cengiz Han’ın tahtı, at üstünde göçebe yaşayan Türklerin saldırıları ile sallanıyor. Devleti zaafa uğruyor. Orduları yenilgi üzerine yenilgi alıyor.

Cengiz Han; akıl danesi, danışmanlarını topluyor.

"Neden bu işler kötü gidiyor? Niye yeniliyoruz?" diye soruyor ve "Kaygılanıyorum" diyor.


Danışmanlardan her kafadan bir ses çıkıyor. “Asker öyle yapıyor, atlar böyle koşuyor” diyor ve komutanlar birbirini suçluyor.

Cengiz Han, hışımla ayağa kalkıyor ve “Yeter” diye bağırıp şunları söylüyor:

Ben size neden olduğunu söyleyeyim.

Hele şimdiki halinizi gördükten sonra çok daha iyi anladım.

Ben, seçim yaparken, bilemedim.


Büyük işlerin başına küçük adamları, küçük işlerin başına da büyük adamları getirdim.

Büyük adamlar, küçük işleri önemsemediler.

Gereğini yapmaya tenezzül etmediler.

Büyük işlerin başına getirdiğim küçük adamlar da, onların üstesinden gelemediler, altında ezildiler.

İşte koskoca devlet bu yüzden yeniliyor, yıkılıyor.


 

SABİT SABIR'A,

SALİH ERDEM'E,

NİZAMETTİN ALGAN'A SORUN...

Trabzonspor'da ben diyeyim "olup bitenler", siz söyleyin "İçine düşülen berbat durum", en çok kimleri rahatsız eder?


En başta yokluklar ve zorluklar içinde Trabzonspor'u kuranları.

Büyük bölümü ahrete intikal etmiş (ki bugünkü tablo onların mezarlarında bile kemiklerini sızlatıyordur), 3'ü de bugün hayatta olanları:

Salih Erdem, Sabit Sabır, Nizamettin Algan.

"En büyük öğretinin yaşamak olduğu"nu (Budha) bilir ve anlarsak, Trabzonspor'u zor şartlar altında (o günlerde bile birileri o yana, diğerleri bu yana çekmişlerdi) vücuda getiren bu 3 mümtaz insanın bugünkü tablo karşısında neler hissettiklerini, ne kadar üzüldüklerini tahmin edebiliyor musunuz?

*


Benim tahmin etmeme gerek kalmıyor! Çünkü, hayatını akıl ve gönül hesabıyla fındık ile Trabzonspor üzerine kurmuş olan Sabit Sabır amcamızın her iki konudaki duyarlılığını haftada en az 2-3 kez bire bir yaşayan birisiyim.

Dostları ile konuşuyor. Basını didik didik edip, kim ne demiş, ne yapmış? Bire bir sayfaları en ince ayrıntısına kadar tarıyor. Çok önemli bulduklarını da; "Söz uçar yazı kalır" hesabıyla kesip saklıyor.

Bize, ayrıntıları soruyor. Neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Uyarılarda bulunuyor.

Ayrılığın gayrılığın kimseye bir şey kazandırmayacağını, zaman zaman kızıp, bağırarak da söylüyor.

Sanki; "Bu Trabzonspor nasıl kuruldu? Ne badirelerden geçildi? Bunları, yani o günleri yaşayanlardan dinleyin. Tarihin sayfalarına bakıp öğrenin" dercesine...

Adeta üstât rahmetli Muzaffer Sarısözen'in, Nuri Üstünses'ten derlediği bir Sıvas türküsünü dinlemeyi öneriyor:

"Aşan bilir karlı dağın ardını,

Çeken bilir ayrılığın derdini."

KÜÇÜK ADAMLARIN HESAPLARI!

Koskoca Trabzonspor'u, bazı "alçak yerdeki tepecikler" neden hâlâ, "Benim olsun, küçük olsun" hesabı üzerine kuruyorlar bilir misiniz?

Çünkü, O efsaneyi küçültenlere, bir gün "Al başına çal" denecektir ya!

İşte o zaman, yani Trabzonspor'u başlarına çaldıkların da, altında ezilip yok olmamak için!

İşte bunun için, bu küçük adamlar, Trabzonspor'u bu kadar küçük hesaplar üzerine inşa ediyorlar!

Haa, böyle hesaplar sadece Trabzonspor'da mı var? Kamuoyu işini yapması gereken, bizim camiada da o kadar çok ki!

Onlardan da birkaç güne kadar kelâm eyleyeceğiz. Bekleyin!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap