SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Terör örgütü PKK

Terör örgütü PKK

16 Kasım 2018 Cuma - 10:32








PKK’nın kuruluşundaki amacı, bölgedeki ezilen halkın hakkını korumaktı. Çünkü bu kuruluş, devlete karşı değil, Doğu’da ve Güneydoğu’daki aşiretlere karşı örgütlenme biçimidir. Yani PKK’lılara şu aşiretin uzantısı veya adamı diyemeyiz.

Maalesef, Doğu’da aşiret yapısı ciddi bir sorundur. Bu oluşum sıradan bir Kürt vatandaşını hiç derecesine indirmektedir. Kişinin bağımsız bir geliri yoktur. Törelere uymak ve kabullenmek zorundadır. Töre dediğiniz şey ise ağanın iki dudağının arasından çıkan sözdür. Oradaki sorunlar hiçbir şekilde hukuk yoluyla çözülmez. Çünkü tüm ihtilafları töreler çözer.

Biz, gerek Cumhuriyet öncesinde gerekse Cumhuriyet döneminde feodal yapıyı değiştirebilseydik ve Kürtleri birer birey durumuna getirseydik. Oradaki insanlara iş, aş temin etseydik, bağımsız iş olanakları sağlayabilseydik PKK denilen bu terör örgütü olmazdı, olamazdı.

Elbette ki ülkemizde son zamanlarda büyük değişimler oldu. Başlangıçta “Kürt” demek yasaktı. Kürtçe konuşmak yasal olarak mümkün değildi. Ayriyeten Güneydoğu görevlilerin sürgün yeriydi. Ama bu saydığım olumsuzlukları kavgalar başlamadan önce yerine getirseydik zaten sorun kalmayacaktı.

Bu arada şunu belirtmemiz gerekir. Kürt önderleri büyük bir yanılgı içine düşmüşlerdi. Hem Avrupa ülkelerinin hem de ABD’nin onları desteklediğini düşünüyorlardı. Onlara göre, herkes Kürt halkının sorunlarını çözmek ve bölgeye demokrasi getirmek için seferber olduğunu düşünüyorlardı. Hâlbuki Batı’ya göre sorun Kürt sorunu değil, Türkiye’nin Ortadoğu’da  konumunun ne olacağı sorunuydu.Haklı olarak da PKK’yı bize karşı  maşa olarak kulandılar ve kullanıyorlar.


Başlangıçta Kürt önderleri, tatlı bir rüyanın tadını çıkarıyorlardı. Yaşadıkları bölgeye yabancı sermaye gelecek, yeraltından Petrolu çıkaracak ve onlara paylarını verecek ve onlar da refah içinde yaşayacaklardı.

Şu bir gerçek ki   Kürt önderleri, kendilerini dünyadaki tek sorun, Kürt sorunu olduğuna inandırmışlardı. Onlara göre bu olay çözülürse barış ve mutluluk gelirdi. Çünkü çıkar çevreleri bunu böyle telkin ediyorlardı. Ama Türkiye belli bir çizgiye gelince kullanılan girişimlerin değeri kalmadı. Çünkü bizler de ülkemizde farklı etnik grupların varlığını kabul ettik. Dindar eğilimlere yaşam şansı verdik. Kürt önderlerince başta düşlenen hayali değişimler, farklı boyut kazanınca Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin projeleri istenilen boyutta işlemedi. Çünkü Türkiye’yi bölmek ve küçültmek isteyenler, başarılı olamadılar.

Batı; Irak, Libya’ ve benzeri ülkelere sanki özgürlük, demokrasi getirmek için yola çıkmıştı. Ama gördük ki Batı için önemli olan halkın özgürlüğü değil oraya egemen olmaktır.

Özünde Ortadoğu paylaşımında Avrupa ülkelerinin siyası yaklaşımı ile ABD’nin yaklaşımı çok farklıdır. Avrupa, tahrikçi bir politika izlemektedir. ABD ise Türk ve Kürt beraberliğinden yanadır; ama bir farkla, bizi güçsüz bırakmak ve kontrolü kendi eline almaktan yana siyaset izlemektedir. Aslında ABD, bizi çok sevdiğinden değil, Avrupa’nın kontrolünden uzaklaştırmak için bu siyaseti izliyor. Çünkü ABD biliyor ki Kürt’ü tutarsam Türk’ü; Türk’ü tutarsam Kürt’ü kaybederim.

Zaman zaman bizler bile, “Aman neden Doğu ve Güneydoğu halkını  içimizde barındırıyoruz. Ayrılalım ve bize kalan toprak parçasında mutlu bir hayat sürelim,” diyoruz. Ama kazın ayağı öyle değil. Bu proje irdelenirse görülür ki Türkiye 776 bin kilometre kare alanda 80 milyon nüfusla dünya üzerinde ayrı bir misyona sahiptir.


İşte büyük devlet olma görevini yerine getirme görevi de vardır.                      

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap