SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > ŞANLI ORDU ŞANLI ZAFERLER

ŞANLI ORDU ŞANLI ZAFERLER

20 Mart 2018 Salı - 07:00








103 sene önce, 18 Mart’ta dünyanın en büyük devletlerine karşı tarihimizin en şanlı zaferlerinden birini kazandık: Çanakkale Deniz Zaferi! Dünyanın en güçlü donanmalarını Çanakkale Boğazı'nın karanlıklarına gömerek Çanakkale’nin geçilmeyeceğini tüm dünyaya gösterdik. Şanlı ve kutlu zaferin 103. yılı milletimize kutlu olsun. Bu toprakları bize emanet eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Ve 103 sene sonra, yine bir 18 Mart sabahı, o şanlı ordu yine tüm dünyaya rağmen bir kez daha zafer müjdesi vererek bu milleti bir kez daha onurlandırmıştır. Suriye’nin Afrin şehrine düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı 58. gününde neticelendirilerek Afrin teröristlerden temizlenmiştir. Allah ordumuzu her daim muzaffer eylesin. Bu zafer de 18 Mart Çanakkale Zaferi'ne ithafen milletimize kutlu olsun. Allah şehit ve gazilerimizden, ordumuzdan razı olsun. Şehitlerimizin mekanlarını cennet bahçelerinden eylesin.

Afrin’in ele geçirilmesi ile ilgili bir detayı paylaşmadan geçemeyeceğim. Bölgede DEAŞ’a karşı yürütülen başta ABD olmak üzere diğer ülkelerin yaptıkları operasyonlarla, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen Afrin operasyonu arasındaki fark dünyaya ders niteliğinde! Şöyle ki; 18 Mart’ta ele geçirilen Afrin’de oldukça sağlam bir şehir görüntüsüyle karşılaştık. Hayat devam ediyor, hatta trafik bile akıyordu. Yıkım hiç yok denecek kadar azdı. Kaçan teröristlerin verdiği zarar dışında şehirde her şey normalleşmeye dönmüştü. Oysa DEAŞ’ı temizlemek için ABD ve diğer uluslarında katıldığı Rakka’da taş üstünde taş kalmamış, yıkım şehrin her köşesinde ve hayat neredeyse yok olmuş durumdaydı. İşte Türk Ordusunun farkı buradaydı. Yıkmak için, yok etmek için değil, hayat vermek için oradaydı…

İSTİKLAL MARŞI

Sayın Cumhurbaşkanımızın İstiklal Marşı'nın güftesi ve bestesi ile ilgili yaptığı temennileri hemen farklı yerlere çekildi. “İstiklal Marşıma Dokunma” gibi akla izana sığmayacak karşı çıkışlar baş gösterdi. Karşı çıkışlar bazen o kadar saçmaydı ki; hem Sayın Cumhurbaşkanımızın temennisini savunup hem de İstiklal Marşıma dokunma diyebilecek kadar.


Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanımız; “En büyük üzüntüm bu emsalsiz marşın (İstiklal Marşı) hakiki manasını yüreklere nakşedecek bir bestenin bulunamamış olmasıdır. O beste ile güftenin birbirini tamamlaması çok önemlidir. Burada bestekarlara büyük iş düşüyor. Temenni ediyoruz ki o da çıkar.”

Yani; …larda yüzen al sancak, …tüten en son ocak o be - nim milletimin yıldızıdır parlayacak, gibi söz ve müziğin birbirine oturmamasını işaret ederek, anlamsız manalar oluşmasına dikkat çekiyor.

İstiklal Marşı bu milletin kutsalıdır ve değişemez tabiî ki. Sayın Cumhurbaşkanı da zaten İstiklal Marşı'nın sözlerine değil güfte ve bestesine işaret ediyor. Bence Sayın Cumhurbaşkanının bu temennisi bu zamana kadar yaptığı en milli ve en doğru temennisidir. İstiklal Marşı'nın gerçek manasını ve ruhunu yansıtacak yeni bir beste ve güfte çalışması mutlaka yapılmalıdır.

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın…

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap