Ramazan öncesi Diyanet’ten beklenen açıklama geldi. İsraftan kaçının ve insanların açlıktan öldüğü ülkelere yardım edelim. Her Ramazan’da olduğu gibi sembolleşmiş olan 'İsraftan kaçının' sözünün bir karşılığı olmadığının bilinmesine rağmen neden böyle bir açıklama yapılır ve neden hiçbir düzelme görülmez?

Hele hele seçimlerin gelmesiyle israfın tavan yapacağı muhakkak. Seçim ayağına ne masalar kurulacak ne masalar! Aranmayanların telefonu çalacak, iftarlara davet edilecekler. Siyasetle ilgili olanların evinde çorba pişmeyecek. Her şey bol bol yenilip içilecek.

Seçime denk gelmesi ise bu davetlerin çok sık olacağını gösteriyor. Bu yüzden Diyanet’in israf konusuna katılıyorum ama maalesef bu güne kadar bu israfın önüne geçilemedi. Hele hele Ramazan ayını dört gözle bekleyen yeme içme sektörünün Diyanet’in bu açıklamasına pek hoş baktığını düşünmüyorum. Sonuç olarak esnaf da Ramazan ayının bereketiyle nasipleniyor.

Gelelim ikinci konuya… Ben bildim bileli Afrika ülkeleri başta olmak üzere insanların açlıktan öldüğü yazılır çizilir. Hep beraber dualar ederiz, yardımlar yaparız da… Bu insanlar kıyamete kadar yardımlarla mı yaşayacak? Yok mudur bunun bir çözümü? Sömürü kültürünü benimseyenlerin bunlara yardım etme diye bir dertleri olmadığını biliyoruz. Gayret eden, Müslüman ülkeler.

Üzgünüm ki onca zengin Müslüman ülke olmasına rağmen bu yaranın hala kanaması bizlerin ayıbı değil mi? Ne yapıp edilip sürekli yardım etme yerine bu insanların kendi kendilerine yetecek bir sistem kurulmalı. Kurulacak böyle bir sistem sayesinde kendi kendilerini bakabilecek bir projeyle birlikte bu insanların da sorunu kökten çözülemez diye düşündüm. Bilmem siz ne düşünürsünüz?