Ben Ortadoğu’ya parça parça değil bir bütün olarak bakmak istiyorum.Çünkü kan, ölüm, kavga iç içe girmiş bir bölgede. Araplar Araplara düşman. Müslümanlar birbirlerini boğazlıyor. Hepsi İsrail’e karşı ama ellerinden bir şey gelmiyor. Peki neden? Barış, huzur ve insanca yaşamak varken bu kan bölgesinde neden kan kurumuyor? Sabahtan erken kalkan kişi yeni bir devlet kurma peşinde. Öyle ya kurt dumanlı havayı sever. Yeni devletler için iştahı kabaranlar bu karışıklıktan yararlanarak kendine yeni bir yurt edinme çabasındalar galiba.

Düşünebiliyor musunuz, dağdaki gelmiş bağdakini kovmuş yıllar önce. İsrailoğulları gelmişler Arapların ülkelerini ellerinden almışlar ve yeni bir devlet kurmuşlar. Toprakları ellerinden alınan insanlarla barış yapmak huzur içinde yaşamak istemişler. Ancak Araplar haklı. Çünkü kaybeden Araplar, kazanan İsrailliler olmuş. Nedir peki? Allah onlara İsrail devletini vaat etmiş ama bunda Arapların suçu ne? İdealleri uğruna geldiler ve Arapların topraklarını çaldılar. Bunu Filistin halkı neden kabul etsin ki?

İngilizler, Hitler’in hışmına uğrayan ve tarihte “Yahudi Kıyımı” olarak geçen ve 6 milyondan fazla insanın fırınlarda yakılması olayının sonucu Yahudilere bir jest yapmak istemişti. ABD de gereken desteği verince uygulamaya konuldu. Ne gariptir ki İngilizler, jestini kendi ülkesinin bir parçasını vererek yapmamış. 1948’de Araplardan kopardıkları topraklar üzerinde İsrail’i kurmuşlar. Filistin topraklarının yüzde 56 üzerinde bir “Yahudi Devleti” kurulmuş, geri kalan bölüm de Filistin Müslümanlarına bırakılmıştı.

Eskiler anımsarlar Mısır, Suriye ve Filistin İsrail devletine savaş açtı. Bizler bu orantısız savaşın adil olmadığını söyleyerek, bir avuç İsrail’e karşı üç devletin saldırısını kınamıştık. Ama gördük ki sonuç farklı oldu. Kısa zamanda İsrail Ordusu kendisinden çok çok fazla olan orduları yenmesini becerdi ve topraklarını genişletti. UR hukuku, BM’nin kararlarını duymazlıktan geldi. Kutsal Kudüs’ü ele geçirdi ve sırtını ABD’ye dayadı ve bölgenin “Şımarık Çocuğu” adını aldı. İngiltere’nin ve ABD karakolu oldu. Şimdi de kalkıldı hiç gereği yokken Kudüs İsrail’in başkenti ilan edildi. Buna arı kovanına çomak sokmak derler.

Bugün Filistin işgal altında. Gazze etrafında duvarlar örülmüş, karadan ve denizden ambargo uygulanmaktadır. İşgal ettikleri veya işgal ettirdikleri topraklarda yaşayan insanlara zaman zaman olumlu yaklaşma lütfünde bulunmuşlardır. Ama yeterli olamamışlar ve zamanla da etkinliklerini yitirmişlerdir. Şiddet, hak çalma, Filistin’de “Hamas” isimli örgütü doğurdu. Bu örgüt kendi topraklarını ve kendi insanını savunmak için kuruldu. Amerika’nın,

İngiltere’nin, Mısır’ın ve İsrail’in “Terör Örgüt” olarak listelerinde yer aldı. Doğal olarak da bu örgütle işbirliği kurulamazdı ve kurulmadı da.

Peki bizim Ortadoğu liderimiz ne alemde? Lider, üreten kişidir. Lider birlik beraberlik sağlayan insandır. Ne oldu bu Ortadoğu liderine de sesi çıkmıyor? Ağababaları izin vermiyor galiba esip kükremesine. Aslında esip savuruyor ama uygulama yok. Yemezler bu davranışları.

Biliyorum eğitim biçimi, dünyaya bakışı İsrail için iyi düşünmediği bir gerçek ama etkinlik yok. Bu insanlık trajedisinde daha aktif olunması gerekirken nedense pasif davranılmaktadır. Çünkü ticari çıkarlar insani duyguların önüne geçmektedir ki bu kapitalizmin temel kuralıdır.

Acaba yanılıyor muyum?