HALEP-MUSUL-SANA

Orta Doğu’da çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Bir yanda yerel güçlerin kendi hedeflerini gerçekleştirme, küresel ve bölgesel güçlerin ise egemen olma çabaları.

Dünyanın bir savaş alanına dönen Suriye’de bundan sonrasını belirleyecek olan şey, Halep’i kimin kontrol edeceği olacak. Şu anda, Türkiye dahil dış güçler tarafından desteklenen Suriye silahlı muhalefeti Halep’te hakim konumda. Ülkesinin birliğini sağlamaya çalışan Suriye devlet güçleri, Rusya ve İran’ın desteğini de alarak, bu kenti ele geçirmeye çalışıyor. ABD ve Batı bunu engellemek için her şeyi yapıyor.  Çünkü Halep Esad güçlerinin eline geçtiği an, Suriye’nin toprak bütünlüğünün  sağlanması yolunda çok önemli bir adım atılacak,  ABD-Batı ve İsrail büyük bir yenilgiye uğrayacak.

İkinci nokta Irak-Musul. Dinci örgüt IŞİD’e karşı büyük bir harekatın eli kulağında. Bağımsızlık ilan etmeye hazırlanan Kürtler bu kentin kendilerinin olması gerektiğini belirtirken, Irak devleti Musul’u kontrol etmeyi kendi varlığı açısında yaşamsal görüyor. ABD dahil küresel güçlerin derdi ise Kuzey Irak petrolleri. ABD doğrudan işin içinde. Ne yazık ki Türkiye, Kuzey Irak Kürt yönetimiyle arayı yapıp Irak devletiyle ipleri kopardı. Son Başika krizi yüzünden neredeyse savaş durumuna gelindi. Türkiye tamamen dışlanmış durumda.

Üçüncü nokta ise Yemen’in başkenti Sana. Yemen’de bazı Sünni grupların da desteğini alan Şii Husiler iktidarda. ABD desteğindeki Suudi Arabistan bu ülkeye karşı saldırı ve katliamlara devam ediyor. Ancak Husiler direniyor.  Bunun üzerine ABD, en gelişmiş füze savunma sistemleri bulunan savaş gemilerine füze atıldığı iddiasıyla Husilerin stratejik mevzilerine saldırıyor.

Sonuç olarak Orta Doğu, çok önemli gelişmelere tanık olacak.

HIYANET

Cumhuriyet aleyhine söylemleriyle bilinen, Trabzon kökenli, sözde tarihçi Kadir Mısıroğlu, geçen günlerde bir televizyon programında korkunç sözler sarf etti. Şöyle dedi:

"Keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi ne hocalar asılırdı."

Bu memleketi işgale gelmiş yabancı güçlerin kazanmasını isteyecek kadar kendi ülkesine hıyanet içinde olan bu meczup, bu sözleri söyleme cüretini gösterebiliyorsa, bir kısım insan tarafından destekleniyorsa, Cumhurbaşkanı tarafından saraya davet edilip düşmanlık yaptığı cumhuriyetin paralarıyla oluşturulan o sofrada yemek yiyebiliyorsa, vay memleketin haline!

KÖLE DÜZENİ

Hükümet, özel istihdam büroları için çalışma esaslarını yayınladı. Böylece 1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10'un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecek.

Bu düzenleme, kölelik düzenine geri dönüştür. İşçinin alınıp satıldığı, kiralandığı bir sömürü sistemi.

Sadece kamuda 750 bin, tüm çalıştırılanlarla 3 milyona yakın taşeron işçi, kadro ve güvence beklerken, sorunları çözme sözü veren hükümet, kölelik sistemini geri getiriyor.

Başka ülkede olsa yer yerinden oynar. Ama bizde herkes kaderine razı.

TRABZON SANAT GÜNLERİ

Trabzon Sanatevi tarafından düzenlenen Trabzon Sanat Günleri’nin 8'incisi devam ediyor.

Açılışta konuşan Sanatevi Başkanı Adnan Taç, özellikle parasal destek konusunda başta belediyeler olmak üzere bir kısım çevreye serzenişte bulundu.

Her türlü propagandaya, boş işlere dünyanın kaynağını akıtan belediyeler, gösteriş için her şeyi yapmaya hazır özel sektör, böyle bir işi desteklemeyecek de  ne yapacak?