ONUR GİBİ OLABİLMEK

Trabzonspor kulübü kaptanı olarak yaşadığı tatlı ve acı günlerinde hep o vardı. Bazen bir mağlubiyet yüzünden sokağa bile çıkamazdı. Ben taraftara ne diyeceğim endişesi taşırdı. Trabzonspor yönetimi futbolculardan fedakârlık istedi. En fazla fedakârlığı Onur yaptı. İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta döneminde 36 ay kendisine ödeme yapılmadı. Yani üç yıl sesini çıkarmadı.

Trabzonspor kulübünden öyle insanlar geçti ki son olarak Ersun Yanal 10 milyon tazminat alırken kulübü zarara uğratarak gitti. Tabi menajer oğlunun Trabzonspor’dan kazandıkları bu paraya dahil değil. Yabancılar için iş daha kolay FİFA ya da UEFA nasıl olsa alacaklarını hemen ödetiyor. Yerliler de formülü buldu. Aykut, Mehmet ekici gibilerde futbol federasyonundan alacaklarını faizleriyle tahsil ediyor.Peki Onur’un suçu ne??? O hak ettiğini alamıyor. Onun da ailesi ve sorumlulukları var. Belki ödemeleri nedeniyle icrayla uğraşıyor. Bunu bilen yönetici var mı? Varsa bunun için ne yapıyor?
O da sesini çıkarmadı. Sonunda bıçak geldi kemiğe dayandı. Onur parasını istediği zaman herkes ona yüklenip vurun abalıya yapıyor. Yabancılar veya başkaları istedi ğinde onlara nerede ise izzeti ikram yapılır.Onur alacağı için öyle tazminat yada faiz için değil, hukuk yoluna giderse kim suçlu??? Yönetim mi Onur mu?

Kimse Onur’u bu konuda eleştirmeye kalkmasın. Onur alın terini istiyor. Ekstradan bir para istemiyor. Birileri Onur parasını istiyor diye onu taraftarlarını önüne atıyor. Vay bee kurnaz’a bak. Trabzonspor kaptanı icralık oluyorsa bu kimin suçu? Onur’un mu yoksa ona parasını şu tarihde, bu tarihde vereceğiz deyipte vermeyenlerin’mi.

Peygamberimizin bu konuda ki sözü yönetime rehber olsun. “Çalışanın emeğinin karşılığını teri kurumadan veriniz” Galatasaray galibiyeti sonrası yönetimin bu konuyu çözeceğine inanıyoruz.
*********************************

FORMANIN HAKKINI VEREBİLMEK

Trabzonspor kendine güvenerek başladığı Galatasaray maçında tarihi bir zafer elde etti. Aslında maç başlamadan önce Galatarasay favori görülüyordu. Futbolun da bir kuralı vardı. O da hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyordu.
Muhteşem bir taraftar topluğunun desteğinde sahada yerini aldı. Futbolcular kendilerini destekleyen taraftarın mesajını iyi aldı. Trabzonspor oyuna istekli ve arzulu başladı. Bu galibiyetinin anlamı çok önemli idi. İyi başlayamadığı ligde çıkış yakalaması gerekiyordu.
Oyunun hemen başında Onazi’nin bulduğu gol aslında oyunun gidişatı için haber vericiydi. Rodegalla hücum bölgesinde baskılı oynayınca Galatasaray defans elemanları çıkışlarda sıkıntı çekmeye başladı. Sosa Trabzonspor’a geldiği zaman içerisinde en iyi futbolunu oynuyordu. Tam bir orkestra şefi gibi bütün atakların ve gollerin başında ağırlığını hissettiriyordu
Takımın işbirlikçi ve yardımlaşmayı seven oyunu istenilen ve zevkle seyredilen bir Trabzonspor’u ortaya koyuyordu.
Galatasaray’ın ikinci yarı oyunu kendi alanında kabul etmesi, daha farklı bir skorun önüne geçmek için alınan bir tedbir gibi görünüyordu.
Büyük merakla beklenen Antony iki golle gelecek için ümit vaat ederken oyuna yeni giren Ekuba attığı golle beni de unutmayın diyordu. Henüz yeni alınmış ve kampa katılmamış bu futbolcuların çabuk adaptasyonu alkışlanacak bir olaydı.
Trabzonspor’da sonradan giren Kucka sakat Abdulkadir ve Kral Burak’ın varlığını da eklersek rekabetçi bir takım yapısı olacağı belli oluyor.
Ünal Karaman galibiyeti abartmadan ne yaptığının bilince.!!!

Öyle ki kendisi basın toplantısında galip antrenör olarak 1 dakika konuşurken tarihin en büyük mağlubiyetini yaşayan mağlup Fatih Terim 6 dakika konuşuyordu.
Ünal hoca konuşmasında “karakterli futbolculara teşekkür ediyorum” derken, futbolcularına önemli bir mesaj veriyordu.
Trabzonspor doğru yolda. Ancak Galatasaray’ı yendik diye bir çiçekle de baharın gelmeyeceği kesin. Lig uzun bir maraton daha oynanacak çok maç var. Bu galibiyet Trabzonspor’un önüne daha emin ve güvenle bakmasını sağladı.