SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > NANKÖR SEVDİĞİM

NANKÖR SEVDİĞİM

08 Mayıs 2014 Perşembe - 11:49








Genel olmasa da futbolcu kadar nankör bir meslek adamı yoktur. Unutulmaya yüz tuttuğu anda imdadına yetişen, onu yoktan var eden takımına sırtını dönmekten çekinmeyen oyuncu, teşbihte hata olmaz, nankördür. Bu yakıştırmayı isteyen istediği yere çekebilir. Ama var olan gerçeği kimse değiştiremez. Çok da geriye gitmeden geçmişi bir kaşıyalım isterseniz... İstanbul büyüsüne kapılıp bordo-mavili kulübü sırtından vurup kaçan Burak Yılmaz ve Selçuk İnan ihanetini unutmadı bu şehir. Tabii ki her futbolcu istediği takıma gidebilir. Ancak gidiş usülüne uygun olmalı. Futbolcunun yıldızının parladığı kulübe ahde vefa göstermesi en büyük erdemlik olsa gerek. Ne var ki Trabzonspor’a bir lira kazandırmadan arkasına bakmadan giden Selçuk İnan ve "Avrupa’dan başka bir takımla işim olmaz" naraları atarak Galatasaray’la sözleşme imzalayan Burak Yılmaz’ın bu hareketine alkış tutacak halimiz yok. Öyle ki bu şehir lafı kıvırmadan söyleyen, içi dışı bir insan Tolga Zengin’in Beşiktaş’a gidişini kabullenmiş, onu bağrına basmaktan geri kalmamıştır. Ezeli rakip Beşiktaş’ta artık Trabzonsporlu Tolga var gerçeğini de kabul etmiştir. Daha da ileri gidersek, Tolga’dan dolayı Beşiktaş’a karşı belli kesimin sempatisi bile olmuştur. Zira Tolga her fırsatta Trabzonspor’u el üstünde tutmuş, 2010-2011 sezonunda şampiyonluğun Trabzonspor’un hakkı olduğunu ezeli rakibin kalecisi olmasına rağmen savunmuştur. Şimdi gelelim asıl meselemize... Olcan Adın’ın, Balıkesir Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı ziyarette takımdaki geleceği hakkında kaçamak cevap verirken "Sıkıntılarım var. Bizler profesyonel futbolcuyuz" sözlerinin nereye gittiğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Gönül isterdi ki Olcan Adın, Trabzonspor’un her şeyi olan Onur Kıvrak gibi, "Trabzonspor’un hakkını ödeyemem. Bu kulüpte futbolu bırakmak istiyorum" diyerek sözleşmesini uzatsaydı. Ya da olmadı çıkıp aslanlar gibi "Trabzonspor defteri benim için kapanmıştır. Yeni heyecanlara yelken alma vakti gelmiştir" gibi cesur bir açıklama yapabilseydi. Lafı evirip çevirip insanların zihnini bulandırmanın manası yok. Fenerbahçe’den dışlanıp Gaziantepspor’da sıradan bir futbolcu olduğu dönemde sana kucak açan ve A milli takıma kadar yükselmende önemli rol üstlenen Trabzonspor’a ve seni koşulsuz seven taraftara karşı kalbini umarım karartmazsın Olcan. Umarım Selçuk ve Burak gibi nefret tohumları değil, Tolga gibi sevgi tohumlarını taraftarın gönlüne ekersin Olcan. Neden Hami devam etmeli! Trabzonspor’un ruhunu okşayan futbol anlayışı... Kendi içimizden biri oluşu... Yanlışa boyun eğmeden dik duruşu... Futbolcu kayırmadan hakkını teslim etmesi... Paranın değil, takımın başarısının peşinden koşması... Taraftarların sevgisini içinde yaşaması, onlarla aynı havayı soluması... Bu vasıfları barındıran Hami Mandıralı takımın başında görevine devam etmeli. Eminim ki bu, benim gibi Trabzonspor’a gönül verenlerin de temennisidir. Ama gel gör ki yönetim için aynı şey geçerli değil. Mandıralı’yı göndermek için avuçlarını ovuşturanlar elbette var. Unutulmamalı ki bu kulübün sahibi Trabzonspor taraftarıdır. Yönetim gelen seslere kulak tıkamamalı. Kabullendiği isimle bu yolda yürümelidir. O nedenle diyorum ki, sonuna kadar Hami Mandıralı. Atı alan Üsküdar’ı geçti, günaydın! Basın Sözcüsü Yakup Aslan’ı sivri çıkışlarıyla değil, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile ters düştüğü açıklamalarıyla tanırız. Aslan’ın itiraf gibi açıklamalarından yola çıkacak olursak, yönetimin Trabzonspor’un haklarını koruyamadığı gerçeği ortaya çıkıyor. Hakemlerin Trabzonspor’un hakkını yediğinden bahseden Aslan’a diyeceğimiz o ki, atı alan Üsküdar’ı geçti, şimdi ahlanıp vahlanmanın, günah çıkarmanın ne zamanı ne de yeri. Siz eğer Trabzonspor’un haklarını koruyamıyorsanız o koltukları boşuna meşgul etmeyin. Ayrıca Aslan’ın Hami Mandıralı’nın takımın başında kalmasından yana oy kullanacağından dem vurup Mandıralı’nın tecrübe kazanması gerektiği yönündeki söylemiyle ikilemde olması beni şaşırtmadı. Yönetimin Mandıralı’yı takımın başına sezonu kurtarmanın hesabını yaparak getirdiğini sağır sultan duydu. Zaten balık baştan kokuyordu. Yönetimin yapacağı tek şey, çıkıp dürüstçe Halilhodzic’le anlaştıklarını açıklamasıdır. Cardozo transferinde de Aslan’ın çıkışı manidar. Ekonomik krizle boğuşan Trabzonspor’da yönetim, taraftarlara şirin gözükmek için böyle ucuz numaralara başvurmamalı. Derbi maçın şifreleri Derbi maçlarda karnesi oldukça zayıf olan Trabzonspor Avrupa kupalarına katılma yolunda önemli bir maça çıkacak pazar akşamı. Galatasaray’ı devirmenin hesaplarını yapan bordo-mavili ekibin zafere ulaşmasında en önemli faktörlerden biri, rakibi gözünde büyütmemesi, kazanmaya olan inancıdır. Galatasaray’ın, yıldız oyuncuları kadrosunda barındırması, Mancini ile futbol adına dibe vurduğu, en kötü sezonunu geçirdiği gerçeğini değiştirmez. Henrique, Yusuf, Olcan ve kaleci Onur derbinin kilit rolünü üstleniyorlar. Bu dörtlü gününde olursa Galatasaray Trabzon’a geldiği gider. Alkışlar sana Düzyurt Kolay değil üst üste iki şampiyonluk elde etmek. Üstelik 3. Lig’e çıktıkları ilk yıllarında böylesine bir gurur yaşamak herkese nasip olmaz. Düzyurtspor 3. Lig’in 3. haftasında oturduğu zirve koltuğundan kalkmadan onu korumayı başarıp adını tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırdı. Burada emeği geçen başta başkan Erdoğan Genç olmak üzere, teknik ekibi ve futbolcuları canı gönülden kutluyorum. Sonuna kadar bunu hak ettiniz. Trabzon futbolunun var olduğu gerçeğini gözler önüne bir kez daha serdiniz. Teşekkürler.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap