Görülüyor ki AK Parti’nin Türkiye’deki büyükşehirler içerisinde seçimi en rahat kazanacağı il, kuşkusuz Trabzon.

CHP ve İYİ Parti ittifakına rağmen!

Trabzon’u Büyükşehir’de adeta tek kale maç bekliyor.

Kusura bakmasınlar ama görünen köy kılavuz istemiyor.

Trabzon’da özellikle CHP’nin kişisel ihtiraslara bürünmüş yapısı, böyle istedi!

Trabzon gibi bir şehirde CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkaramaması ve topu İYİ Parti ile ittifaka atmasının ne anlama geldiğini, CHP’ye oy veren insanlara sormak gerekir.

Geçtiğimiz günlerde arkadaşımız Ebru Tavşan’ın eski belediye başkanı Sefer Özgür’ün de kızı olan CHP’nin önemli ismi Handan Menteşoğlu ile gerçekleştirdiği söyleşide, kendisinin “Biz şimdi İYİ Parti’ye nasıl oy vereceğiz” şeklinde açıklama yapması, çok şey ifade etmiyor mu?

Gelelim AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Zorluoğlu’na...

Trabzon’u daha iyi tanımak, insanların sorunlarını yerinde ve birebir görmek için çalışıyor.

Van Valiliği döneminde neler yaptığını, neleri başardığını az çok iyi bilenlerdenim.

Bir valinin bir şehirden ayrılırken o şehir halkının sesi olan medyasına “Van’ın gönlüne taht kuran Vali Zorluoğlu’na veda... KİMİ SEVDİYSEK GİTTİ” başlığını attırması kolay bir iş değildir.

“Zorluoğlu Trabzon’da ne yapacak?” sorusuna gelirsek...

Baştan ne ekerse onu biçecektir.

Trabzon’da seçimi kazanmak kendisi adına belki çok kolay olacak ama şehir halkını özellikle de çalışma arkadaşlarını yönetmek çok ama çok zor olacaktır.

Burası Trabzon çünkü!

Zordur vesselam.

Herkes her şeyi çok iyi bilir.

Geçtiğimiz günlerde ÇAY TV’de kendisi ile yapılan canlı yayını izleme fırsatı buldum.

Belirttiğim gibi dersini çok iyi çalıştığını, kısa zamanda  Trabzon gözlemleri noktasında önemli yol katettiğini gördük.

Trabzon’u iş olsun diye değil, ders olsun diye gezdiğini ortaya koydu.

Yani mesajları doğru alıyor.

***

Dedi ki;

“Eşimle birlikte özellikle Trabzon’un sokaklarında dolaşıyoruz. Halkımızla, esnafımızla doğrudan temas kuruyoruz. Halktan en çok duyduğum şey ‘Halkın arasında olmaya devam et. Şimdi de, seçimden sonra da halkla bağını koparma.’ oldu. Bu önemli bir mesaj ve bu mesajı aldık kabul ettik.”

Katılmamak mümkün mü?

Dedi ki;

“Belediye bakanlığı görevini üstlenirsem ortak aklı öne çıkaracağım. Soruna yakın olan çözüme de yakındır. Ortak akıl mekanizmaları kuracağız. Büyük projelerle ilgili tüm tarafların fikrini alacak bir platform kuracağız. Vatandaşın, halkın arasında olacağız. Güçlü olanın değil haklı olanın yanında bir yönetim anlayışımız olacak.”

Bir başkanın yapması gereken bu değil mi?

Dedi ki;

“Vatandaşın bize ilettiği ulaşım ve trafik sorunu yaz aylarında zirve yapıyor. Seçime kadar olan süreçte sorunları bizzat yaşayanlardan dinlemek önemli. Ben cebimde hazır projelerle bu şehre gelmedim. Her bedene uyan elbise gibi her şehre uyan projeler doğru değildir. Biz bu şehre özel projeler geliştirmek zorundayız. Bunu da bizzat yaşayan insanlardan sorarak, öğrenerek çözüm geliştireceğiz. Şu anda bunu yapıyoruz.”

Halka rağmen olmamak bu değil mi?

Dedi ki;

“Belediyeler istihdam kapısı değildir. Tabii ki işçi-memur alınması gerekiyorsa da en şeffaf şekilde, liyakata bakılarak alınır. Bu yönde kimseye bir söz ve vaat vermem söz konusu değil.”

Bu zor ama inşallah Zorluoğlu başarır.

***

Murat Zorluoğlu’nun bütün bu söylemleri, tespitleri doğru.

Tabii ki önemli olan, söz değil icraat. Ama icraata giden yol verilen sözlerle başlar.

Verdiği sözleri, yaptığı tespitleri kazanması halinde 1 Nisan’dan sonra birlikte göreceğiz.

Murat Zorluoğlu kazanırsa (görülüyor ki kazanmaması için mucize olması gerekir) kendisini çok ama çok zorlu bir süreç bekliyor.

Mutlaka kendisine baskılar olacaktır.

Ama Zorluoğlu’nun her  yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır misali çalışma arkadaşları noktasında “Nasıl bir kadro kuracak?” sorusunun cevabı, başarılı olup olmamasında önemli etken olacaktır.

“Gelen ağam giden paşam”cılara fırsat vermemelidir.

Yanında uçuşan pervaneleri iyi gözlemlemelidir.

Çünkü başarıya giden yol, liyakat sahibi kadrolardan geçer.

Bu gerçeği de bu ülkede halkın zora düştüğü zaman kurtarıcı olarak ‘Devlet Baba’ diye sarıldığı valilik yapan insanlar bilir.

Yani Murat Zorluoğlu  başkanlık koltuğunda oturması halinde bugün çektiği fotoğrafları masasının üzerine koyarak “AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ” sözü ile bütünleşecek bir çalışma kadrosu ile Trabzon’da devrim yapmalıdır.