AK Parti Trabzon İl Kongresi ayına girmiş bulunuyoruz. İl yönetimine girmek isteyenler, yerini korumak isteyenler… Benim de adamım il yönetiminde olsun isteyenlerin de olacağı bir kongre olacak. Öncelikle iktidar partilerin il kongreleri heyecan içinde geçer. Liste yarışı olan kongreler şehirde, medya ve teşkilatlarda yüksek bir heyecan verir. AK Parti'de örnek olarak 2004 yılında yapılan Ali Rıza Akdeniz ve Ahmet Metin Genç'in il başkanlığına aday oldukları kongre müthiş bir demokrasi örneği olmuştu. Kongre demokrasi kültürünü geliştirdi. Her iki il başkan adayı da çok kaliteli ve özgül ağırlığı yüksek liste yapmışlardı. 2004 kongresinin kaybedeni yoktu. Herkes kazanmıştı. Trabzon siyasetine kalite getirmişti. Bugün iktidar partisi kongre öncesi bu kaliteyi aramalı. Trabzon olarak bu kongrede yetkili ve etkili olan kişiler önce kimleri yönetime alalım düşüncesinden sıyrılmalıdırlar. Nasıl bir il yönetim olmalı düşüncesine kililitlenmeliler.

Türkiye ve Trabzon konjonktürünün bugününü ve geleceğini iyi okumak lazım. Yeni seçilecek olan il yönetiminin önünde tam üç seçim var. Normal seçim de olabilir, erken veya baskın seçim de. İl yönetimi bu  şartlar içinde yukarıda yazdığım gibi nasıl bir yönetim olmalı şartlarını madde madde yazarak, ölçülerini çıkartmalı. Trabzon'nun kavgalı durumu da zaten ortada. Bu olumsuzlukları ortadan kaldıracak, yönetmen olması gereken kurum il başkanı ve il yönetimi olmalı. Sonra hep fatura il başkanı ve il yönetimine çıkarılır. Yönetime seçilecek yöneticilerde sadece bir özellik aranmamalı. En az 3-4 kriter aranmalı. İl yonetimine teklif edilen kişi için, teklif edene sorulmalı: Özelliği, kabiliyeti ve donanımı nedir? Hatıra göre değil, hakikate göre bir il yönetimi oluşturulmalı. Unutmayın, kendime ait bir söz: Seçim, geçim ve defin şaka ve gevşeklik istemez.

İTTİFAK İHTİYATİ TEDBİR Mİ?

Yerel seçimlere henüz bir yıl varken, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ittifakları yapılmaya başlandı. Erken seçim mi var? Bu acil gayrete bakılırsa erken veya baskın seçim gözüküyor. Her ne kadar Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ "Erken seçim yok" diyorsa da, Türkiye'de seçim konuşulunca hep seçim erken olmuştur.

Partilerin Meclis'e girme oranı % 10, iktidar olma Cumhurbaşkanlığı modeli %50+1 olması partileri ittifaklara zorladı. İlk ittifak cumhur ittifakı olarak AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi kesinleşti. Bu ittifak rakamsal olarak % 50+1'i aşmakta görünüyor. Belki Saadet Partisi'ni bu ittifaka alma gayreti niçin? Siyasetin altın anahtarı Devlet Bahçeli'nin elinde gözüküyordu. Herhalde anketler ve bir önceki Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu bunun böyle olmadığını gösterdi. Altın anahtar Saadet Partisi'nin elinde. Saadet Partisi söylem ve duruş olarak oy oranından çok gol yapma pozisyonları yüksek. Bundan da geçen haftalarda yazdığım gibi en çok etkilenen parti AK Parti. MHP seçmeni iyi bilinmeli, rahmetli Alparslan Türkeş'in hayran, Devlet Bahçeli'nin hayranı değildir. Biraz şöyle düşünelim, merhum Alparslan Türkeş sağ olup partinin başında olsa idi İYİ Parti diye bir parti olur muydu? Bu ittifaka da MHP Orta Anadolu'da oylarını alabilir. Akdeniz, Marmara ve Ege bölgesinde oylarının tamamını zor alır. İYİ Parti her zaman, her şart içinde en çok oyu MHP'den alacaktır. Kitle partilerinden kendine benzeyen partilere oy gider. Geçmişe baktığımız zaman Adalet Partisi'nden hem Milli Selamet Partisi ve Demokratik Parti'ye ciddi oylar aldılar. İYİ Parti'nin olacağı her oy MHP'nin baraj altı sıkıntısı verecekti. CHP kendi içinde önce ittifakları sağlamalı. En son kongrede İstanbul il başkanlığına gelen bayan il başkanı "Mustafa Kemal'den nefret ediyorum" şeklinde twit atıyor. CHP tabanı ve gençliği "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atıyor. Son yapılan CHP kongresi bütünleştirmiyor, parçalıyor. Bu şartlar içinde önce kendi içinde ittifakını sağlamalı. CHP hangi parti ile ittifak yapabilir? Bakıldığında CHP sol parti. CHP'nin solundaki partilerin toplam oyu %1 bile değil, o zaman solundaki partilerden ittifak olmaz. Geriye kalan İYİ Parti ve Saadet Parti ile ittifak. Bu ittifak üç parti içinden çok zor. Hem birbirleri içinden sıkıntı hem karşı taraf salvoları bu ittifakın olmasını zora sokuyor. CHP kararı zor. HDP ile ittifak yaparsa bazı illerde kayıp yaşar, belki bazı illerde kazanç sağlar. Bu ittifakın en zor kısmı izah kısmı. Hani bir şarkı varya "Zor dostum Zor". Bir başka ittifak İYİ Parti ile Saadet Partisi arasında. Bu ittifak milletvekili barajını aşar. Saadet Partisi'nin oylarını kimse %1 olarak görmesin. Mücahit Erbakan'dan sonra Bilge Başkan sloganı tuttu. Temel Karamollaoğlu tespit ve açıklamaları ile önce kendi partisine moral ve heyecan verdi. Kamuoyu ve diğer seçmende bu adam ne diyor ilgisi verdi. Siyasette önemli olan milletin ilgi alanına girmek. Anket firmaları şu soruyu bugünlerde vatandaşa şu soruyu soruyordu: Eğer kendi partiniz herhangi bir şekilde seçime girmese hangi partiye oy verirsiniz? İşte en gerçeği bu soruda görebiliriz. Saadet Partisi güçlü bir Cumhurbaşkanı adayı gösterirse! Acaba son ziyaretler bunun için mi? Zaman içinde bu ziyaretler daha iyi anlaşılır.