Unuttuk mu bilmiyorum. Bir tarih süt tozunu okullarda öğrencilere dağıttılar. Ben de içtim. Afiyet olsun. İkinci Dünya Savaşı artıklarını çöpe dökmektense Türkiye’ye kakalamak kârlı bir yoldu. Amerika Birleşik Devletleri'nin teneke kutularla ülkemize verdiği süt tozundan kimlerin köşeyi döndüğünü bilemiyoruz. Ancak bu işleme neden başvurulduğu bizim için daha önemli.

Şimdi ise yediden yetmişe herkesin bildiği mısır şurubunu tatlılarda kullanarak tüketiyoruz. Sağlıkçı yetkililer tarafından çok tehlikeli olduğu açıklamasına rağmen. Mısır şurubu GDO'lu mısırdan elde ediliyor ve beslenme bozukluğuna yol açıyor. Diğer rahatsızlıklar sağlık kuruluşlarında saklı.

Amerika’nın yapmak isteği şüphesiz Türk milletini yok etmektir. Bunu çok iyi biliyorlar ama Türkiye’yi yönetenlerin ne yazık ki hâlâ uyuyor oluşu halkımızı derin düşüncelere sevk ediyor. Söz ettiğimiz süt tozunun ülkemize gelişindeki amaç bizim çıkarımıza ise, bu GDO'lu süt tozlarını ABD'liler neden kullanmadılar? Bizim ülkemiz tarım ve hayvancılık ülkesi değil miydi? Ülkemizde süt neden üretilmedi?

Bu gibi yanlışlıklar tarihte saklı kalırken tarımın son ayaklarından olan şeker pancarının işlenen fabrikalarını ne amaçla satışa çıkarılıyor? Çayda ve diğer tatlı ürünlerinde kullanılan şekerimiz, bundan böyle GDO'lu şeker mi kullanacağız? Bir süre şeker pancarı ekimi yasaklandı. Fabrikalar kapatıldı. Sonra ekim izni çıktı, fabrikalar açıldı. Şimdi ne oldu da mevcut fabrikalarının tamamı birilerine peşkeş çektiriliyor? Hani ekonomi tavan yapmıştı?

Sizin amacınız Atatürk’ün kurduğu kurumlar ne varsa yok etmek midir? Bunun bir izahı vardır. Şekerimiz artık yabancı şirketlerin elinde halkımızın hastanelerde yer aramasıdır. Zira zehir tüketerek halkımızı hasta etmektedir. Elbette böylelikle hastanelerimizde iş yaparlar.

Ne dersiniz?