Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan kavga etmekten yorgun düştük dedi. Özilhan’ın deyimi ile 10 yıldan beri siyaset sahnesinde yüksek adrenal yaşanıyor, bu adrenal nedeniyle toplumun yoğun düştüğünü söylemiş Özilhan.

10 yıldır bu kavganın yaşandığını defalarca dile getirenlerin dilinde tüy bitti. Söylendi, yazıldı, çizildi, isyan edildi, tepki gösterildi ancak siyaset bunlara rağmen bu yüksek adrenalden beslenmeye devam etti. Bunu körükleyen de iktidarın muhalefetin eleştirilerine, yaşanan olumsuzluklara gösterdiği yaklaşım oldu.

Kavga etmek yerine geleceğin konuşulması gerektiğini Özilhan 10 yıl sonra dile getiriyor. Yapılan kavganın ülkemize milletimize nelere mal olduğunu da göz ardı etmemek gerek. Hep söylendi, Türkiye Ankara’dan bakılarak yönetilmez diye. Dinleyen olmadı. İktidar bildiğini en doğru olarak kabul edip hiç kimsenin sözüne itibar etmedi ve bugünlere gelindi.

Hükümet paket üstüne paket açıklayarak sorunların üzerinden geliyor, günlük ve kısa vadeli pansumanlarla sorunlar çözülmez. Yapısal reformlar hayata geçirilmeli. Susuzluğu gidermek için zehir içilmez sözleri ile Özilhan ülkemizdeki mevcut durumun fotoğrafını çekti. Ve kısa vadeli düşüncelerin daha da kötü günlerin yaşanmasına neden olacağını belirtti.

Gıda sektöründe yaşanan yanlış politikalar nedeniyle bugün çiftçinin kısaca sektörün can çekişiyor dediğimizde iktidar bunları duymadı sonuçta bu duruma gelindi. Çözüm yerine uygulanan pansumanlar beraberinde çöküşü getirdi.

80 milyonu besleyecek çiftçinin oranı yüzde 10’dan yüzde 3’e düştü. Çiftçi yok oldu, tüketim arttı, ülke dışa bağımlı hale getirildi. Bunların sebebi kim iktidar değil mi? 80 milyonluk bir ülkenin gıda ve gıda güvenliği konusunda verdiği tavizler sonucunda bugüne kadar kendine yeten bir ülkenin dışa bağımlı hale dönüştü. Sanayi denildi tarım unutuldu. Mutfaktaki yangın tarımdaki sorunları çözmekle söndürülmeye başlar.