İnsan sağlığı ve sağlık sorunlarının ortadan kaldırılması adına her koşulda görev yapan tıp çalışanlarının ortaya koyduğu çabanın değeri tarif edilemez. Büyük bir özveri ile insan sağlığına hizmet eden Türk hekimleri her durumda kendilerini kanıtlamışlardır. Etkin ve kaliteli bir sağlık sisteminin yanında nitelikli bir toplumun en önemli şartıdır. Ülkesi ve toplumu için hizmetlerinden ödün vermeyerek bu görevi layıkıyla yerine getiren ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" dediği ülkenin hekimlerinden biri doktor Kaptan-ı Derya Tayfur Trabzon doğumlu. 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Kalp Damar Cerrahisi ihtisasını Trabzon’da yapmış. Halen Ordu Devlet Hastanesi'nde kalp damar cerrahi uzmanı olarak görev yapıyor. Ordu Devlet Hastanesi'nde kurulan 'Gönül Projesi' kapsamında hastanede kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi bölümünde mesai arkadaşları ile harika işler yapıyor. Ordulu Prof. Dr. İsmet Dindar ve hemşehrimiz Doç. Dr. Ergün Demirsoy ile beraber oluşturdukları Kardio Vasküler Cerrahi (KVC) servisi ile Anadolu'nun küçük bir şehrinde by-pass ameliyatlarını başarıyla gerçekleştiriyor. Yetmedi sağlıkta Ordu iline her yıl 5 milyon (eski para ile trilyon) katkı sağlıyorlar. Gerçekleştirdikleri ameliyat ile büyükşehirlere gidecek paraların Ordu ilinde kalmasını sağlıyorlar. Ayrıca vatandaşımızı geçmişte bu operasyonları yaptırmaları için büyük şehirlere gitme derdinden ve halkımızı büyük sıkıntılardan kurtarıyorlar. Ordu ilinde tedavi olma imkanını sunuyorlar. Peki Kaptan-ı Derya denilince aklınıza ne gelir? Kaptan-ı Derya "Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen ad. Osmanlı’da deniz kuvvetlerinin en yetkili adamı, denizlerin lideri, bir numarası, aslanı" demek. Ordu ilini yöneten siyasi yöneticiler bu aslanı ne yapıyor? Bakınız, kişisel çıkarlarını ilin ve kurumların üstünde tutanlar, ürettikleri yalan ve dedikodu siyasetini yaparak aslında sorumlu oldukları şehre ve ülkeye nasıl zarar verdiklerinin farkında bile değiller. Ülkemizde modern çağın gelişmelerini yakalamış, ülkesine hizmet etmeye çalışan bu değerlerin yok olmasına sebep oluyorlar. Amaçları sadece ülkelerine ve memleketlerine hizmet etmek siyasiler neler yapıyor? Bölgecilik, ötekileştirme, dedikodu, kısaca onlara biat etmeyenleri yok etme faydası kime onu bilemem ama zararı sağlıkta umut bekleyen vatandaşımıza. Daha evvel de yazdığım gibi bu iktidarın en çok sevdiğim işi sağlıkta yapılan evde bakım hizmeti ve hava ambulansları projeleridir. Sayın siyasi insan beğenmeyen dostlarıma da 'elinizde size hizmet etmek isteyen başarılı insanların önlerini kesmeyin, yalan dolanla dedikodu yapmayın. Kendi kendinizi yemeyin' derim. Gelelim Kaptan Hoca'ya... Yaptığı güzel işler kadar ismi de dikkat çekiyor. Annesi, Kaptan Hoca'ya hamileyken büyük kızları vefat edince ölmeden önce 'kardeşi kız olursa Irmak, erkek olursa Derya koyun' demiş. Bunun üzerine babası oğluna Kaptan-ı Derya ismini koymuş. Kaptan-ı Derya Tayfur Hoca, ilimizde gerek sosyal hayatta gerekse işi konusunda takdir gören bir sağlık hekimidir. Çalışma arkadaşları ve meslektaşları ile küçük şehirde büyük işler yapıyorlar. Ordu halkına verdikleri hizmetlerden dolayı bir teşekkürü hak ediyorlar.