Senenin en iyi futbolunu oynadı Trabzonspor. Üç duran topta Okay'ın gollük kafa vuruşları kaleci Beto'ya takıldı. İki üç çabuk hücum yapabildi Göztepe, Onur çok güvenliydi kalede...

Şu seviye oyun alışlığı olmadığından denebilir. Rakip yokmuş gibi engel görmeden ceza sahası etrafına getirdi topu Bordo-Mavililer. Ancak hayal etmediler, hazır değildiler, kolay işleri denediler. Şut olabilirdi mesela. Şöyle bir maçta bir yalandan şut sorgulanmalı. Nasıl anlatayım, her taraftan her şekil kaleye yaklaştı fakat gol atmanın hiçbir yolunu kullanmadı bizimkiler. Olacak iş değil, hareketli oyunda ne ön direk, ne arka direk, ne de seken topa değmedik bile. Döner döner söz alışkanlığa, oyun ezberine gelir. Aylardır arkada önlem alan yapıdan, bir anda tam tersine dönemezsiniz. Oyun stratejileri aylarca çalışılır, geliştirilir, olgunlaştırılır.

Elbette kalenin içinde sofra kurduğumuz anlarda Burak olsaydı çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik. Rodallega normal, sıradan bir santrfor. Damdoy fazla bekledi kenarda. Devre bitmeden maçın gidişatı belli olmuştu. Olcay hiç olmasaydı da olurdu, Novak tek başına o işi görür durumu vardı. Sağ tarafı Çörekçi kullanıyor. Sosa, Abdül ve Okay dans ediyordu. Olcay gibi Kucka da bir işe yaramadı...

Ne diyelim kaçan balık büyük olur hesabı. Dilerim bir maçlık olmaz, devamı gelir. Daha kaybedecek bir şey kalmadı nasıl olsa, şu oyunu geliştirmeyi amaçlasalar bari. Seneye hesabı rahat yapar durum oluşur, neyimiz var neyimiz yok rahat görürüz. Bilene görünüyor da bizi yönetenler ne arıyor anlayan beri gelsin...

Birkaç yazıda ayağı iyi olanlar kullanılmalı yazmıştım. Sosa, Abdül, Yusuf, arkalarında Okay çok güzel iş çıkardılar. Fazlasını bile yapar görünüyor. Okay'ı da beğendim dün akşam.

Hakem on saniye içinde iki penaltıyı es geçti. Sosa'nınki tartışılır, Rodallega'nın kafasına vurulmasını nasıl vermez çözemedim.