Dar caddeleri, dar sokakları, kaldırımları park haline dönüşmüş bir şehir haline gelmiş aslında Ordu. Bakmayın siz "oksijenin yurdu" deyip övündüğümüze. Bu kentin havasının ne kadar kirli olduğuyla ilgili yapılan haberler hala durur arşivlerde. Fakat bu kentin daha başka bir ciddi sorunu var. Sadece havasının kirli olması filan değil. Ondan daha ilginç bir durum var aslında. Çok uzaklara gitmeden yakın bir zamanda birçok kez şahit olduğumuz ve üzüldüğümüz şehir içi trafik kazaları... Bunun yanında trafik canavarları... Çocuklarımızla yaşadığımız bu şehrin dar sokakları, dar caddeleri arasında bazen zorlandığımız yaşam alanlarımızda her ne kadar yazdıklarımızdan mutlu olmayanlar olsa bile bu şehirde yanlışlara sessiz kalamayız diyor ve yazıyoruz. Önlemler alınsın diye. Ömrümüz bu sorunları çözmekle geçse bile yetkililere hatırlatmak görevimizdir. Bizim aslında birçok kez şahit olduğumuz şehir içi canavarlarına son zamanlarda pek fazla rastlar olduk. Aklınıza, çok değil bundan yakın bir zamanda sabah okuluna gitmek üzere evinden çıkan 16 yaşındaki bir öğrencimizin, bir yavrumuzun hayatını kaybettiği şehir içindeki kaza ve o yavrumuzun hayata son bakışı gelsin. Ve soralım kendimize: Neden tüm bu olanlar? Bu yavrumuz gibi daha nicelerinin bu kentin dar sokak ve caddelerinde hayata gözlerini nasıl yumduklarını hepimiz biliyoruz. Burada kastettiğim sadece şehir içi dolmuşları tabii ki değil. Anlamsız ve fütursuzca araç kullananlara da lafımız. Şehir içi trafiğini göz ardı etmemek lazım. Artık birilerinin bunlara daha fazla dikkat etmesi gerekir. Elbette her şoför arkadaşım için söyleyemem bunları. Fakat konunun ve sorunun farkına varılmalı artık. Yukarıda da belirttiğim gibi sokak ve caddeleri dar olan bu kentte özellikle şehir içi dolmuşlarının ve hız tutkunlarının fütursuzca araç kullananların gereğinden fazla ve kontrolsüz hız yapanların yanlışlığından söz etmek istedim bugün. Ve artık yetkililer de bu insanlara karşı bir önlem almalıdır. Artık bu yaşanan dramlara bu kentin yöneticileri "dur" diyebilmelidir. Ayrıca birçok kez şahit olduğum şehir içi dolmuşlarımızın bir kısmı gereğinden fazla yolcu alıyor olmasının yanında, yolcuların araçlarına binerken dikkatsiz araç şoförleri var. Yani dolmuşa yolcu hareket halindeyken binmek durumunda kalıyor. Bu da olası kazalara adeta davetiye çıkarıyor. 'Şehir içi canavarları' gereğinden fazla hız yaptıkça ve kurallara uymadıkça bir daha birçok hayata sebep olabilirler. Trafik canavarları, kısaca bu kentte kendi canınızın yanacağı günü beklemektense yaşananlardan bir ders alıp bu duruma son vermek için daha dikkatli olmalıyız derim. Çünkü yaşananlara sessiz kalır, gözünüzü kapatır, sırtınızı dönerseniz bir gün gözlerinizi açtığımızda karşımızdaki felaketle karşı karşıya kalırız diyorum.