Öyle veya böyle ekmek parası için memleketlerini bırakıp gurbette yaşam mücadelesi veren hemşehrilerimizi unutmamak gerek.

Çoğu zaman dertlerini, seslerini, taleplerini duyuramazlar.

Çaresiz kalıp çözüm beklerler.

Kolay değil elbette bayrağı başka, dili başka, dini başka yerlerde hayata tutunmak, toprağına, suyuna alışmak, insanları ile kaynaşmak zordur.

Ama bu değildir ki ortak paydalar yok.

Elbette yaşamın içinde paylaşılacak o kadar güzel şeyler var ki.

Keşke dünya halkları barış içinde, sevgi saygı ortamında, hakça yaşayabilse.

Ama daha çok kazanma hırsı, terör belası, rant anlayışı, petrol ve toprak davası ile silahlanma, uyuşturucu mafyası yüzünden kan akmaya devam ediyor.

Dünyanın başına bela olanlardan kurtulmadan bu böyle devam edecek ne yazık ki.

Çok şükür ki gerçek Müslümanlar gittikleri her yerde hoşgörü ve sevgiyi aşılayarak insanlığı içine düştüğü bataklıktan kurtarıyor.

Gurbetçilerimiz şanlı bayrağımızın emaneti olan ülke birliği ve dirliğine her koşulda sahip çıkıyor.

Gidin Avrupa’da yaşayan Türklere bakın, hepimizden daha çok kenetlenmiş ve daha çok kararlılar.

**

PEMBE ABLA SEN ÇOK YAŞA!

Fransa’nın başkenti dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri olan Paris’te çok sayıda gurbetçimiz var.

Dağınık yerlerde yaşasalar da sendika ve derneklerde yaptıkları faaliyetlerle bir araya geliyorlar.

Hem dayanışma içindeler hem de gelenek ve görenekleri yaşatarak benliğimize sahip çıkıyorlar.

O derneklerden biri de Hanımeli Derneği.

Başkanı Ordulu hemşehrimiz Pembe Hekimoğlu.

Sosyal projeler üreten, yetim çocuklara sahip çıkan, eğitime önem veren, kültürel geziler düzenleyen derneğin başkan ve yöneticileri ile Paris’te tanışma fırsatı olmuştu.

Eski Trabzon Vali Yardımcımız Şükrü Kara ile sabah kahvaltıda derneğe misafir olduk.

Dostluğumuz, abla-kardeş ilişkimiz devam etti.

Pembe abla ülkesine aşık, çok yönlü, samimi ve yardımsever bir insan.

Enerjisine hayranım.

Bu aralar çok anlamlı ve çok güzel bir projeye imza attı.

49 bayan gurbetçimizle Paris’ten Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne 12 günlük kültürel gezi düzenledi.

Bölge halkı ile kucaklaşmaya, sevgi köprüleri kurmaya, gönülden bağlanmaya geldiler.

Mardin’de kendileri ile buluştum. Hasret giderdik.

Çok heyecanlı gördüm herkesi. Hepsi bölgede olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Önyargıların kırılmasına, kardeşliğin pekişmesine, hayatın normalleşmesine katkı sağlama noktasında çok önemli bir gezi düzenlediler.

Gurbetçilerimize de örnek oldular.

Paris’ten gelip halaya girdiler, halkla kucaklaştılar, çocuklara sevgilerini getirdiler.

İyi ki güzel insanlar, iyi ki merhametli, vicdanlı insanlar hala aramızda var.

Teşekkür ediyorum Pembe abla ve ekibine.

İyi ki geldiniz, iyi ki siz de kardeşlik projelerine omuz verdiniz.

**

TRABZON ESNAFI SEZONA HAZIR MI?

Havaların ısınmasıyla birlikte artık yaz sezonu da kendini göstermeye başladı.

Trabzon için yerli ve yabancı turizm çok önemli.

Binlerce insan bu sektörden ekmek yiyor.

Burada şu doğru bu yanlış uyarısı yapacak değilim.

Herkes iyiyi kötüyü ayırt edebilecek kapasitede.

Ne yaparsak kendimize yaparız.

Ayağımıza sıkarsak turizm elimizden kayar gider.

Yok kollar, sahip çıkarsak herkes ekmek yer.

Burada önemli olan samimiyet, dürüstlük ve vicdan sahibi olmak.

Bunlar olmazsa ne anlatırsan anlat, nasıl yazarsan yaz.

Trabzon esnafı her geçen yıl kendi eksiklerini görüp ona göre pozisyon alıyor.

İnşallah bu sezon turizmde herkes için bereketli bir yıl olur.