İki dağın arasında kalmış, yamaçlarında oyuklar bulunan kayalardan oluÅŸmuÅŸ bir kent.
Pestil ve kuÅŸburnu ile Türkiye’ye nam salmış bir yerin adı...
Osmanlı döneminden adını almış, insanın mertliÄŸi ile tanınmış bir coÄŸrafya.
Neler yazsak az kalır.
GümüÅŸhane yazıldığı gibi okunan bir ÅŸehir deÄŸildi... Lakin bunu anlayan geçmiÅŸ dönemde GümüÅŸhaneli bulmak zordu.
Trabzon’un hemen arkasında duran kardeÅŸi olarak da bilinen GümüÅŸ ÅŸehre hemen hemen her yıl 8 yâ da 9 kez yolu düÅŸen bir kiÅŸiyim.
Son olarak gidiÅŸim sırasında Zigana’nın çam aÄŸaçları arasından Karadeniz’in kayalarına geçiÅŸ yapan tüneli geçtikten sonra, zirveden süzülürken ÅŸehre doÄŸru bu zamana kadar fark etmediÄŸim bir kısım yapılar gözüme çarptı.
Demek oluyor ki, daha önce bu denli geniÅŸ bakmıyor olacaktım ki, bir ÅŸeylerin deÄŸiÅŸtiÄŸini fark etmemiÅŸim.
Torul’u geçtim...
Artık son tünel ve GümüÅŸhane’deyim.
Åžehrin her köÅŸesinde belediyenin var olduÄŸunu seziyorsunuz. Daha 10 yıl önce neydi dediÄŸiniz yerler 10 yıl sonra nasıl bu ÅŸekil deÄŸiÅŸti diye düÅŸünüyorsunuz. Bir baktık ki; Gençlik Parkı diye bir proje baÅŸlamış, biraz daha ileride ise, modern pazar yeri projesi, daha dün GümüÅŸhane’de bir park yeri tok iken etrafta cıvıl cıvıl neÅŸeli gezen çocukları görüyorsunuz.
Bu demek oluyor ki, çocuklara deÄŸer veren bir belediye var. Merkeze girdik...
Halk ile sohbete durduk.
Halk baÅŸkandan memnun... Bir de bizlere "Marka ÅŸehir olacağız" gibi iddialı sözler söylemesinler mi!
İşte baÅŸkan marka ÅŸehri halkı ile birlikte iç içe bir araya getirmeyi baÅŸarınca bir anda GümüÅŸhane göze çarptı...
Bu konuda BaÅŸkan Ercan Çimen’i tebrik etmek gerek.