21 Ocak 2017 tarihinde, Sayın CumhurbaÅŸkanının tensipleri ile 15 aday arasından, GümüÅŸhane Üniversitesi RektörlüÄŸüne atanan Prof. Dr. Halil İbrahim ZEYBEK ile Üniversite adeta “altın çağını” yaÅŸamaktadır. 2 enstitü, 7 fakülte, 10 MYO, 1 yüksekokul ile 2008’den, 2017 yılına kadar çok kısa bir zaman içerisinde devasa bir kampüs oluÅŸturan GümüÅŸhane Üniversitesi, son yıllarda baÅŸarıları ile de sıkça adından bahsettiren üniversitelerimizden biri olmayı baÅŸararak, öÄŸrencilerimizin öncelikli tercihleri arasına girmeyi baÅŸarmıştır. Dünyanın en iyi 2500 üniversitesi arasına girmeyi baÅŸaran G.Ü, Türkiye genelinde de; 148 üniversite içerisinde 54 üniversiteyi geride bırakmayı baÅŸarmıştır.
10 tane meslek yüksek okulunun 7 tanesini, akıllı bir yönetim anlayışı ile GümüÅŸhane’nin ilçelerine kuran Üniversite yönetimi; böylelikle ilçelerin de hem ekonomik ve hem de sosyal ve kültürel yönden kalkınmasına önemli derecede katkı saÄŸlamıştır. Bu önemli çalışmaların baÅŸarılmasında etkin bir rolü olan Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek aynı zamanda baÅŸarılı bir “bilim adamı” olarak da tanınıyor. İdari çalışmalarının yanında, akademik çalışmalarını da ihmal etmeyen Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ÅŸimdiye kadar; 18 uluslararası yayın, 43 ulusal yayın, 4 kitap, 9 kitap bölümü, 15 uluslararası tebliÄŸ olmak üzere toplam 89 “bilimsel yayın” gerçekleÅŸtirerek önemli bir baÅŸarı elde etmiÅŸtir.
Bununla da kalmayarak; belki de bu gün Türkiye’de hiçbir üniversite rektörünün yapamadığını yaparak, sırf öÄŸrencilerle gönül bağı kopmasın diye derslere giren Rektörümüz; “Sınıfa girince bütün sıkıntılarımı unutuyorum” diyerek, biz öÄŸretmenlerin de haklı alkışlarını kazanıyordu. Birçok üniversitenin aksine, üniversite ile ÅŸehrin barışık tutulmasında etkin bir rolü olan Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek; GümüÅŸhane’de, yediden yetmiÅŸe herkesin takdirini kazanmış bir isim olmuÅŸtur. ÖÄŸrencilerimiz ile ilgili bir iÅŸlemimiz olan üniversiteye gittiÄŸimizde; bizi hiç bekletmeden kabul eden Rektörümüzün sohbet arasındaki ÅŸu ifadesi, “ÅŸehir ile üniversitenin” barışık olduÄŸunun en güzel delili gibiydi!
“Ben ÅŸehre inince çayımı esnafla, çorbamı, çobanla içerim diyerek”; insanın gerçek sermayesinin “alçak gönüllülük” olduÄŸunu gösteren Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek; Türkiye’nin en derli toplu kampüsüne sahip olduklarını belirterek; ÅŸunları anlattı: “Göreve baÅŸlayalı bir seneye yakın bir zaman oldu. Üniversitemiz malum ‘hain Feto kadrolarınca’ adeta iÅŸgal edilmiÅŸti. Öncelikli olarak Üniversitemizi bu hain Feto kadrolarından temizleyerek 34 tanesinin iÅŸine son verdik. 15 Temmuz direniÅŸinin sembolü olan Sayın CumhurbaÅŸkanımızın güvenine layık olmak için, ‘bazı Feto ayağı yerel gazetelerin’ eskiden olduÄŸu gibi üniversitemizde ‘at oynatamadıkları için’ iftira ve engelleme gayretlerine raÄŸmen, gece gündüz çalışmaktayız. Ar-Ge merkezi olmayan, Teknoparkı olmayan, öÄŸrencilerinin Üniversite içinde internet kullanamadığı, ÅŸehirden kopuk, açık ve kripto Fetocuların at oynattığı bir üniversiteyi çok ÅŸükür kısa zamanda kendi milli kimliÄŸine ulaÅŸtırmayı baÅŸardık. ÖÄŸrencilerimizin bütününü üniversite içerisinde internet kullanma imkânına kavuÅŸturduk.
Milyonlarca yıllık zararla iÅŸletilmiÅŸ olan ‘kantin ve yüzme havuzunu’ özelleÅŸtirerek, üniversiteyi hem zarardan kurtardık hem de milyonlarca lira kar etmesini saÄŸladık. 60 adet bisiklet alarak, kimlik kartını ibra eden her öÄŸrencimize bunları kullanma imkânı sunduk. BaÅŸarılı öÄŸrencileri GümüÅŸhane Üniversitesine çekmek için yapılacak çalışmaları organize edecek GümüÅŸhane Üniversitesi Vakfının kuruluÅŸ çalışmalarını baÅŸlattık. Malum Feto zihniyetinden ve destekçilerinden kaynaklanan üniversitemizdeki bölünmüÅŸlüÄŸü ve iç huzursuzluÄŸu ortadan kaldırdık. Açılmamış olan lisans programlarını açtık.
Bazı fakültelere yeni bölümler açtık. ÖÄŸretim üyelerimizin sayılarını her geçen gün arttırmaya baÅŸladık. Bütün üniversitelerin temel problemi ÅŸehirle barışık olmamak olmasına raÄŸmen bizler; gönlümüzü ‘ÅŸehrin bütün renklerine’ açarak bu uçurumu ortadan kaldırdık. ‘GeliÅŸen ve GeliÅŸtiren Üniversite’ sloganı ile çıktığımız yoldaki rampaları çıkmış durumdayız. BaÅŸta Trabzon olmak üzere, Türkiye’nin birçok ilinde bulunan güçlü ‘GümüÅŸhaneliler lobisi’ ile de el ele vererek; ‘Mühendislik ve DoÄŸa Bilimleri Fakültemiz ile İletiÅŸim Fakültemizin’ Türkiye çapındaki baÅŸarılarını, diÄŸer fakültelerimiz ile de yakalayacağımıza inanıyorum. Çok genç ve dinamik akademik kadrolarımız ile çıktığımız yolda, önümüzdeki üniversiteleri tek tek arkamızda bırakacağımıza inanıyorum.
Daha da önemlisi bütün öÄŸrencilerimize barınma imkânı saÄŸladık.” Bu güzel ve heyecanlı anlatımları dinlerken zamanın nasıl geçtiÄŸini doÄŸrusu anlayamadık! Uzun süren sohbetin sonunda bir kere daha anladık ki; bize; GümüÅŸhane Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek gibi; “çayını esnafla, çorbasını çobanla içebilecek” rektörler gerek. Yoksa “konu mankeni insanlarla” yapılacak iÅŸ deÄŸildir rektörlük görevi! Tebrikler deÄŸerli hocam, tebrikler... Bir üniversite öncelikle ve ancak “gönül adamlığı” ile zirveye ulaşır. Siz hiç inmemek, üzere ÅŸimdiden o zirveyi hak ettiniz. Allah yardımcınız olsun.