Karmakarışık oldu iş. Kulübün başkanına söz eden çarpılır. Edecek durum da yok. Öylesiyle imtihan olduk ki Ağaoğlu gökten inmiş melek gibi. Asbaşkanı, yönetimi daha ne etsin adamlar? Hocası adam, delikanlı, karaboğa, dokunanı yakaruk... Onur'u, Burak'ı, Sosa’sı, Yusuf’u, Abdüş'ü her şey çok güzel. Kötü olan ne? Eleştirenler! "Yok, olmadı on sekiz puanın on birini kaybettiniz" nasıl dersiniz? Hocamızı yedirmezuk! Aç olan biri mi var etrafta? Neresini yiyelim? Bir düzene koyamadı takımı. Her tarafı her oyunda değişiyor. Sanırsın ki her mevkide beşer futbolcu...

Ayıramıyor, çok iyiler, hangisini tercih etse içine sinmiyor, üzülüyor... N.Wake, Amiri, Abdüş, Olcay... Performans kesinlikle önemli değil sebepsiz değişiyorlar. Arada bir Yazıcı'yı iki tarafta kullanıyor. Abdül Parmak ne oldu kimse bilmiyor. Defans şeyini bir türlü çözemedi. Bizim Hüseyin konu dışı. (Nedeni bilinmez) Ebir Houseyni niye oynatıldı, niye kesildi, Akbaş neden tercih edilir anlayan beri gelsin. Orta sahaya girsem sayfa yetmez. Rodallega ve Burak arasında tercih yapamayan, kara uşak Ekuban'ı niye transfer eder anlamıyorum... Sorun başka esasında. Sivas maçı 30, Cimbom'a 45 dakika bütünlüğü olan birlikte hareket ettiğinde olabilecek bir şey oynadı Trabzonspor. Önde bastı, alanı daralttı, hataya zorladı, kaptığı toplardan 75 dakikada 7 gol çıkardı. Başka da hiçbir an benzerini denemedi Trabzonspor. Ne edelim şimdi? Sormayalım mı? Alanya’da neden vazgeçtiniz? Göztepe maçının ilk devresi neredeydi takımınız? Niye öyle? Niye böyle? Bin tane sebep söylerim. Üzülürsünüz...

Futbol için yaşamıyorsunuz, maç seçiyor, bir disiplin üzere davranmıyorsunuz. Galatasaray’dı, Sivas’tı, iç saha, seyirci, doğal motivasyon der, tekrarını yapamadığınız için kendiliğinden gelişti derim. Hocamızın kafasında belirgin bir oyun şablonu yok. Futbolcuları kendine uyduracağına, kendisi futbolculara uyuyor. Halbuki futbolun her halini fazlasıyla oynayacak potansiyelde bir kadro var elinde. İki kenarı, santrforlar, kimse de yok. Orta sahası fazlasıyla yeterli. Defansın kötü görünmesi sistemsizlikten sebep. Her birinin topun arkasında kaldığı rakibe kafayı kaldırıp seçme fırsatı vermediği anlarda hiç pozisyon vermiyor takım... Aynen hocamızın dediği gibi; "Yediye iki, sekize üç gol yiyoruz" tamam işte! Biz de onu soruyoruz. Top hep bizde, oyun üstünlüğümüz fazla kaybediyoruz... Bize anlatmayacak, futbolcularına bellettirecek. Ne yazalım şimdi? Şu seviyede birebir, ikiye iki nasıl oynanır, dörtlü defans, orta saha, açıklar, santrforun rolünü mü anlatalım?

Topun üç halini bizde, rakipte, boşta... Ayıp oluyor ayıp. Mevcut malzemeye uygun oynayın, hakkını verelim. %70 top sizin ayağınızda yeniliyorsunuz. Yazanı, konuşanı değil kendinizi sorgulayın. 22. dakikada ilk ortayı, 28. dakikada ilk şutu neden çektiğinizi tartışın. Yalan futbol ile gerçeği arasındaki farkı ayırt edin, ondan sonra etrafa laf yetiştirin.