Trabzonspor’u ben yıllardır ilk defa, Galatasaray maçının ilk yarısında bu kadar çaresiz gördüm. Trabzonspor nadir olarak farklı kaybettiği maçlarda bile bu duruma hiç düşmemiştir. Bir takım savunmada veyahut atağa çıkarken niye hata yapar? Baskı yediği için şaşırır ve hata yapar. Sen arı kovanına çomak sokarsan, sonucuna katlanmak zorundasın. Teknik kadro olarak (stoper, orta saha değişikliği) bahane üretmeye kalkmayacaksınız, hatalarınızı kabul edeceksiniz. Maça göre oyun seçimi de bir teknik kadro için çok çok önemlidir.

      Galatasaray takımının iç sahada tempolu, baskılı oynadığını tüm futbol  ailesinin içinde olan her kesim biliyor. Rakiplerini hata yapmaya zorluyorlar baskıyla, buna seyirci baskısı da eklenince işler daha da zorlaşıyor. Trabzonspor'un mevcut oyuncu kadrosunun maça göre iyi seçilip sahaya çıkarıldığı zaman, takım olarak baskıya da karşı koyacak gücü de vardır, aklı da.

      Benim gözlemlediğim, Trabzonspor maça hazır gelmemiş. Galatasaray takımına karşı nasıl oynanır bakmamışlar. Rakiplerini hiç analiz de etmemişler.

      Örneğin, bu tip derbi maçlarında Abdülkadir-Sosa-Yusuf üçlüsü olmaz. Nedeni de bu üçlünün savunma zaafları var. O zaman da takım savunmasını eksik kullanıyor, yardımlaşmada yeterli olmuyor. (4-2-3-1) dizilişi, Trabzonspor oyuncu grubuna göre kadroda bulunan futbolculara göre değildir.

Trabzonspor’un mevcut duruma göre dizilişi (4-1-3-2) veyahut (4-4-2) düzeninde olmalıdır. Bu görüşümü daha önceki yazılarımda da yazmış ve anlatmıştım.

      Trabzonspor büyük bir camia, büyük bir takımdır, o zaman kazanmak için oynamalıdır her maçını. Takımın en değerli oyuncularından birisi de Rodellega. O da oyuna ya sonradan giriyor ya da oynamıyor.

      Bu tip yanlışlıklardan kalan maçlarda dönülmeli, ele geçen lig beşinciliği fırsatı yakalanmalıdır. (Avrupa için)

      Galatasaray maçının skoruna (2-1) maçı seyretmeyen insanlar aldanırlar. Bencillikler olmasaydı bu maçın skoru daha farklı olabilirdi. Nasıl maç kazanacaksınız; tüm ikili mücadeleleri kaybediyorsunuz, takım birlikteliği yok (savunma-hücum), yardımlaşma yok, her oyuncu bildiğini oynamaya çalışıyor, destek yok, böyle olunca da maç kazanmanız hayal olur.

      Bu hafta sonu TRABZONSPOR’un kongresi var. Tek aday, tek liste üstünde anlaşılıp kongreye gidilmesi, bu büyük camianın birleşmesi en büyük temennim, dileğimdir. Adı geçen isimlerin çoğunun da evvelki yönetimlerde görev almaları, Trabzonspor için avantajdır.

      Öyle veya böyle ben de bu yönetimin içinde olmak isterim. Bu büyük camiaya hizmet etmek, bilgi, birikimi görmüş geçirmişliğim, tecrübe ve deneyimlerimle Trabzonspor’a katkı sağlamak isterim.

      Başarılar TRABZONSPOR – başarılar YENİ YÖNETİM.