Trabzonspor üyeleri, 1 Temmuz 2018 Pazar gününü bir milât yapmalıdır. “Dünya takımı, büyük kulüp, Trabzon’un
en büyük markası” Trabzonspor ise, Anayasası demek olan tüzük yeniden yapılmalıdır, yazılmalıdır. Çünkü, Divan Kurulu
Başkanı Ali Sürmen’in yönetiminde geçen yıl yaklaşık 5 ay üzerinde çalıştığımız mevcut tüzüğün bu haliyle değil Trabzonspor, sıradan bir amatör takım için bile yeterli olmadığı ortadadır. Üye olma, seçme ve seçilme, aidatlar, ekonomik sorumluluk anlamında tam bir garabet görüntüsü veren tüzüğün kağıt üzerine yazılışındaki dil ve anlam bozuklukları ayrı bir berbatlık! Şimdi, bu tüzüğün, Trabzonspor’u temsil edecek hale getirilmesi için pazar günü ben diyeyim “üyeler”, siz söyleyin “sevenler” toplanacak. Bu  toplantının, bundan öncekilerde yaşanan, “küçük olsun, benim olsun” mantığı ile icra edilmeyerek, Trabzonspor markasına
yakışır büyüklük ve fedakârlığı kapsayacak şekilde kabul görmesi gerekir. Çünkü ortada “Büyük Trabzonspor” vardır. Büyük Trabzonspor’un üyeleri küçük hesapları bir kenara koyup, büyük düşünerek hareket etmek zorundadır. Yoksa, ünlü tarihçi İsmail Hami Danışment’in şu duasını yapar dururuz: “Büyük fikri, küçük kafaya sokma Yarabbi!”

HEKİMOĞLU TRABZON’DA; İKİ OĞUL BİR OLUNCA...

Daha açıkçası; “Bir Celil Hekim, diğeri Sadi Tekeli gibi söz konusu spor olduğunda adamlıkları ve becerileri tescilli olan iki “oğul” bir araya gelince, umutlara yelken açın ve ufuklara saklanmış başarıların yakalanacağı günlere, fazla uzağa bırakmadan bekleyin” demek istedim. “Bekleyin” dedik ise, “Aşağıya yatın da bekleyin” şeklinde anlamayın sakın! Gereğini yapıp, bekleyin. Türkiye ve O’nun T’si olan Trabzon söz konusu olduğunda “spor adamlıkları” tartışma götürmeyen bu iki ismin birleştiği Hekimoğlu Trabzon FK, temeline Türk futbolunda Trabzon markasını, “kötü mazide olan atiyiz” gerçeği üzerine yeniden inşa ederek göğsümüzü kabartacaktır. Ama dedik ya, hindi misali kabarıp kabarıp inmeler yaşamak istemiyorsak, Celil ve Sadi kardeşimizin çabalarına maddi ve manevi desteği de vermeliyiz.

STOPER DEDİĞİN YAŞLI MI OLUR?

Trabzonspor’un son 10 yılına baktığımızda ortada dünya futbolu ile ters orantılı bir durum var. O da şu: Futbolda yaş faktörünün
dezavantaj değil, avantaj kabul edildiği mevki kalecilerdir. Dünyada Cech, Buffon örneğinde olduğu gibi. Dolayısıyla bu, Türkiye için de geçerlidir. Ama Trabzonspor’da son 10 yıla bakıldığında yaşlı tercihi genelde defansın ortası, yani stoperler için yapılmıştır. Geçen sezon Durica örneğinde olduğu gibi. Bu sezon Da Silva denilen 30 yaşını aşmış adam da bu kervana ilave edilecek
idi. Neyse ki, adamın sosyal tercihleri ağır bastı da Trabzonspor’un yaşlı stoper alışkanlığına bir ekleme daha yapılmadı!

SABİT SABIR’DAN KISA VE ÖZ...

“Trabzonspor her zaman yarışın içinde olacaktır. 3-4 sene içinde, geleceğin Trabzonspor’u inşa edilirken, kenarda durmak, yarışın içinde olmamak anlamına gelmez. Trabzon insanı asla yarışın dışında kalmak istemez. Ama yüz yüze olduğumuz gerçekler
var. Ekonominizi düzeltmeden, toparlanmadan, “Ben şampiyonluğa koşuyorum” derseniz, son yıllarda yaşanan hayal
kırıklarının benzeri ile karşılaşırsınız.” Trabzonspor Kurucusu.