İnsan yaşamında söz ayrı, uygulama ayrı şeydir. Söz uçar gider ama icraat kalır. İyileri toplum alkışlar, kötü uygulamalara ise olumsuz bakar.

Ben emekli bir bireyim. Yaşam koşullarım gün geçtikçe kötüleşti. Yalnız benim mi, tüm sabit gelirlilerin yaşamı bir önceki yıla göre daha kötü.

Yaşam koşullarımız kötü de yaşam alanlarımız çok mu iyi? İki dönem önce şimdi ki mevcut başkanımız 61 proje ile karşımıza çıkmıştı. Trabzon’umuza tren gelecekti. Taşbaşı’na asansör, Boztepe’ye teleferik konulacaktı. Oldu mu? Hayır. Olan ise bozuk yapılaşma ve bozuk kentleşmedir. 20-30 sene öncesini anımsayanlara soralım. Boztepe nerede kaldı? Şehre güzelik veren, şehrin arkasında yeşil tonlu bu tablo nereye uçtu?

Boztepe yolu, özünde NATO yoludur. O dönemde o yoldan günde iki veya üç araç ancak geçerdi. Ama bugün Boztepe büyük bir mahalle oldu. Ama yol aynı yol. Israrlarımıza karşın yoldaki dönemeçlerde bulunan elektrik direklerine birer ampul taktıramadık.

Şehrimizde olumsuz bir trafik akışı var. Hele Maraş Caddesi. Kural yok, nizam hiç yok. Duraklarla görüntü kirliliği sanki özellikle yaratılmış. Bütün caddeler, paralı otopark. Kaldırımlardan yürüyemez olduk. Biçimsiz tabelalar, reklamlar yabancı sözcüklerle daha da çirkin bir görünüm oluşturmakta. Seçim ödünleriyle oluşan aykırılıklar bu güzel şehrimizi çekilmez hale getirdi.

Hemen insanın aklına gelen soru: Peki güzel de belediyeler neler yapıyor? Yukarıda sıraladığım olumsuzluklar, yetkililerden ilgi bekliyor. Halkımızın olumlu beklentileri beklemek ve hesabını sormak doğal olarak hakkı değil midir?

“Yiğidi öldür hakkını yeme” diye güzel bir özlü sözümüz vardır. Ayasofya Kilisesi’nin etrafındaki düzenleme şehrimize güzellik katmıştır. Tabakhane Köprüsü ve Zağanos köprülerin geçtiği vadilerin yeniden düzenlenmesi, şehrimize hava aldırmış ve dinlence yerleri olmuştur. Emeği geçenlere teşekkür etmek elbette ki borcumuzdur. Özünde bu yazımla geleceğe ışık tutmak istedim. Yeni belediye başkan adaylarımızdan yeni ve yapabilecekleri projeler bekliyoruz. Şehrimizin çağdaş, yaşanabilir özellik kazanmasını arzu ediyoruz.

Doğal gazın şehrin her semtine ve evine geciktirilmeden ulaştırmasını ve hava kirliliğinin önlenmesini bekliyoruz. Yandaşlara getirim kapılarından çok, tüm Trabzon halkının çıkarlarını koruyan başkanlar, arzu ediyoruz.

Caddelerimiz, sokaklarımızın paralı araba parkı yerine, rahat hareket edebileceğimiz biçime dönüştürülmesini bekliyoruz. Kaldırımlar yayalarındır. Arabaların park yeri olmaktan kurtarılmasını diliyoruz. Sanıyorum ki herkes benim gibi düşünüyor.