İletişim, sağduyu ve samimiyet önemli doğrusu. Pire için yorgan yakmamak lazım. Hele belli makamlardaysanız iki kere düşünmelisiniz. Geçtiğimiz günlerde Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir bölüm başkanının görevden alınıp yerine bir başkasının vekaleten görevlendirilmesiyle başlayan ve bana göre şehrin imajına hiç de yakışmayan bir hadiseye tanıklık ettik.

Şimdi ben burada konuyu detaylarıyla yazacak değilim elbette. Kaldı ki yazımın konusu da bu değil. Ama bu ve buna benzer tartışmaları referans alıp neden Rize kamuoyu böyle mevzularla meşgul ediliyor sorusunu sormak istiyorum. Yazılarımda sıkça değiniyorum; Rize, havasının, doğasının ve insanının hak ettiği seviyeye bir türlü yükselemiyor diye. Neden?

Proje var, yatırım var, siyasi irade var; ama o bütüncül kentlilik bilinci yok. O ruh, o atmosfer yok! Buradan hareketle soruyorum: Cumhurbaşkanımızın adını taşıyan hastanede tamamen yönetişimle alakalı bir mevzu, sokaktaki vatandaşın ağzında neden sakız oluyor? Niye bize yansıyor bu sorunlar?

Rektörlüğümüz ve dekanlığımız kendi aralarında çözemezler miydi bu sorunu? Neden birbirimize sahip çıkmıyoruz? Mademki ortak noktamız bu şehir, mademki sağlıkta, eğitimde, altyapıda ve her konuda ortak kaygılarımız aynı, neden bir kurumu öbüründen ayrı düşünüyoruz? Üniversitede yaşanan bir sıkıntının, belediyede yaşanan bir sıkıntıdan farkı ne?

Sokakta dedikodu üretmenin, felaket tellallığı yapmanın bu şehre ne kadar zarar verdiğini bir anlasak! Güzel insanlar gelip görev yapıyor burada. Ama bir biçimde küstürüp kaçırıyoruz bu insanları. Akademik kimliği olan bilim insanları bunlar altını çizeyim. Bir de kolektif düşünmenin zamanı geldi artık. Ayrı gayrı, herkes kendi aleminde dönemleri bitsin. 'Birlikten kuvvet doğar' diyerek şu şehrin kaderini değiştirelim artık. Üniversitesiyle, hastanesiyle belediyesiyle, okullarıyla, kültürüyle, turizmiyle yükselen bir Rize olalım.