SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Bilim ve azim

Bilim ve azim

15 Şubat 2018 Perşembe - 06:30








Geçen hafta çarşamba çok üzücü bir haberle başladım güne. Beni profesyonel hayata hazırlayan ve aynı zamanda kendime model olarak seçtiğim çok değerli doktora hocamı kaybetmiştim o gün. Hocam T. N. Krishnamurti, 1940'lardan geçen hafta çarşamba gününe kadar durmaksızın bilim yapmış bir insandı. Sabah 10'da başlar, gece saat 1'lere kadar ofisinde öğrencileriyle çalışırdı.

Size bir hikayemizi anlatmak istiyorum. Bir gün beraber bir konferansa gitmiştik ve havaalanından taksiyle otele giderken her zaman yaptığı gibi hiç tanımadığı taksi şoförüyle sohbete başladı. Taksici bizim ne iş yaptığımızı sorunca, hoca ben ağzımı açmadan "Kunduracıyız, bu da (beni göstererek) benim yardımcım" dedi. Şoförün numarayı yediğini de görünce daha da heyecanlı şoföre "Senin hayat nasıl gidiyor?" diye sordu. Şoför, "Şükür idare ediyorum, bir eşim şehrin doğusunda, bir eşim şehrin batısında… Artık akşam ne tarafa yakınsam oraya gidiyorum" deyince benim hoca bana döndü ve dedi ki:

"Nihat benim hikaye dandik, şu kunduracılığı bırakalım artık!"

Bu hikayeyi neden anlattım biliyor musunuz? Tam ben bu acıklı durumla karşı karşıya iken Türkiye’den bir haberle gözlerim açıldı inanın. Bir haftada muhteşem icatlardan bahsediyordu haber. Bir hafta gibi kısa bir sürede! İster istemez hemen bir iç muhasebeye gidiyor insan. "İstanbullu Gelin" dizisinin bir bölümünün çekimi herhalde bir haftadan uzun sürer. Bir haftada başka ne olur düşünüyorum. Yani birçok şey olur da hani büyük bir buluş olarak ne olur? Birisi bir define yeri gösterse bir haftada çıkartılır gibi. Tabiiki de yerini iyice öğrenmişsek. Bir haftada gecekondu yapılır gibi. Yani çok detaya girmezseniz olur. Ama bilim-teknoloji adına bir şey bulamayacağım.

Benim hocam yaklaşık 70 senesini verdiği sayısal tahmin alanında %20-%30 civarında iyileştirme ile dünyanın konusunda en önemli bilim adamı seviyesindeydi. Yine hocamın çok yakın dostlarından biri T. Fujita 1970'lerde başlayan ve yaklaşık 20 sene süren uğraşları sonucunda bazı uçak kazalarının şiddetli hava olayları esnasında oluşan türbülans sonucu olduğunu kanıtlıyor. Şu anda insanlık bu azimli bilim adamı sayesinde emniyetli şekilde uçuyor. Bir insan ömrü ile kıyaslarsak sabır ve azimle yıllar süren çalışmaların birbiri üzerine konulmasıyla katedilen kısa bir yol aslında bilim ama insanoğlu için upuzun bir yol.


Hal böyle iken toplum içerisinde bilim ve azmi aşağılayıp gecekondu yapılıyormuş gibi gösterenlere itimat etmeyelim. Çünkü itimat edince bakın neler oluyor. Öncelikle anlamsız beklentilerimiz artıyor. Gerçekçi olamıyoruz artık. Bilim yapmak, sonuç almak öyle yılları harcamak anlamına gelmiyor gibi bir algı oluşuyor. Bu hem bilim yapmaya çalışanları hem de beklentileri olanları olumsuz etkiliyor. En kötüsü bilim disiplininden uzak, sabırsızlığın sonucu olan yap-boz anlayışı gelişiyor hayatlarımızda. Bilimsel kurumlar da dahil artık herkes yap-bozcu oluyor. Yani hocamla olan hikayeme geri dönersek rahatlık yap-boz modelinde ise neden azimle bilim yapılsın ki?

Saygılar...

Beğendim
1
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap