SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Atatürkçü olmak nedir?

Atatürkçü olmak nedir?

11 Kasım 2018 Pazar - 09:31








Ölümünün ardından 80 yıl geçse de adı milletinin kalbinde yaşamaya devam eden bir lider olmak, dünya tarihinde hiç kimseye nasip olmamıştır...

Her 10 Kasım’da olduğu gibi dün Anıtkabir’deki o mahşeri kalabalığın adını siz koyun...

Ülkenin dört bir yanında gösterilen saygının adını siz koyun...

Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir sevgiyi göremezsiniz...

İşte kimse farkında değil ama Türkiye Cumhuriyetini bir arada tutan bu ruhtur...


İşte Anıtkabir’de gördük!

Bir araya gelemeyen devlet erkanını buluşturan ruhun adıdır da...

Herkesin bir yerinden kendine doğru çekmeye çalıştığı, herkesin bir görüşünden kendisine malzeme etmeye çalıştığı bir büyük liderin adıdır...

‘Atatürkçülük nedir’ diye sorsak her birimiz bir şeyler anlatırız...

Bazıları onun büyük hatırasına saygısızlık yapma derecesine kadar gider maalesef!


Sevenleriyle, sevmeyenleriyle hep tartışma gündemindedir o...

Türk medyasında Atatürk denildiği zaman akla gelen isimlerin başında hala rahmetli Uğur Mumcu gelir..

Çünkü objektif ve gerçekçidir...

Mumcu’nun 16 Şubat 1971 yılında kaleme aldığı ‘Atatürkçülük’ başlıklı yazısı örnektir..

Bakın ne diyor;


***

ATATÜRKÇÜLÜK;

Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir.

Emperyalizmin düşmanıdır, anti– emperyalisttir. Tam bağımsız Türkiye’den yanadır. Özgürlükçüdür. İnsan Hakları savunucusudur. Her türlü terörün karşısındadır. Yobazların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıdır...

Yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki ‘tam bağımsızlık’ harcıdır.


Ulusal bağımsızlık demektir, ulusal kurtuluş demektir, antiemperyalist bilinç demektir!

ATATÜRKÇÜLÜK;

Aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür.

Atatürk’ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle Atatürk’ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk Ulusu’nu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır, diyebiliriz.

Siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye’nin ve Türk Ulusu’nun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.


Herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile açıklanamaz. Atatürkçülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, tarihinden doğmuştur.

Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk Milleti’nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir.

ATATÜRKÇÜLÜK;

‘Halkçılık’, ‘Laiklik’, ‘Cumhuriyetçilik’, ‘Devrimcilik’, ‘Devletçilik’ ve ‘Milliyetçilik’ olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır. Atatürkçülük, kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir.

Atatürkçülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi olasıdır. Ancak Atatürkçülükte olmayan şey; “tutuculuk” ve “statükoculuk”tur. Atatürk’ün düşünceleri nesilden nesile aktarılacak bir put değil; yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur.

Acaba günümüz “Atatürkçü” lerinden kaç tanesi 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’i Samsun’da karşılamaya giderdi? Kaç tanesi onun peşinden Ankara’ya gelirdi? Ve acaba kaç tanesi Galata Köprüsü’nde müttefiklere alkış tutardı?...

Yöneticilerin kişilikleri çoğu kez, siyasal düzenin niteliğine bağlıdır. Eğer bir toplum, ulusal kurtuluş savaşı yaşamışsa, bu toplumda yöneticilerin kişilikleri ulusal kurtuluş hamuru ile yoğrulmuş demektir. Bu kişilikler ulusal bilince dayanır. Her eylem, her davranış, bu ulusal bilinç ile şekillenir. Mustafa Kemal, bu tür kişilerin örneğidir. Mustafa Kemal’i Atatürk yapan bu ulusal onur ve bu ulusal bilinçtir. Bunun içindir ki, Mustafa Kemalcilik ulusal onur, Atatürkçülük ise ulusal bilinç demektir.

***

Sevgili okurlar...

Şimdi bunları okuduğunuz zaman bugün bu görüşler noktasında hangi siyasi parti bu görüşlerin yansıdığı sınıfa girer!

O nedenle Mustafa Kemal Atatürk sevgisi hiçbir görüşün tekelinde olamaz..

Uğur Mumcu’nun dediği gibi ATATÜRKÇÜLÜK; siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye’nin ve Türk Ulusu’nun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.

Aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür.

Beğendim
3
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap