Önce neden 'Atatürkçü AKP' değil de, 'Atatürkçü AK Parti' diye yazdığımı izah etmeye çalışayım. Çünkü AK Partili seçmenlerin kendilerine AKP'li diye hitap edilmesinden rahatsızlık duyduklarını hissediyorum. Ben de onları rahatsız edecek bir hitabette bulunarak tedirginlik duymalarına sebep olmanın bir mantığı yoktur diye düşünüyorum.

Ben düşünce ve eleştirilerimi ifade etmeye çalışırken ha AKP demişim ha AK Parti demişim, benim için fark etmez. Ben sadece düşüncelerimi ifade etmeye çalışıyorum. Yoksa kimsenin ayranını kabartma diye bir amacımız yoktur ve olamaz. Son günlerde AK Parti içinde Atatürk'e yakınlaşma hareketi göze çarpmaktadır. Huzur ve mutluluk verici bir hareket. Ben, kişi olarak, AK Parti'nin Atatürkçü düşünce, laik cumhuriyet sistemi ve yönetimde kuvvetler ayrılığı prensipleri ile ilgili bazı sıkıntılarının bulunduğunu düşünenlerdenim.

Bu düşüncelerimin bundan sonra değişebileceği ihtimalini hayal edebilmem dahi beni ziyadesiyle mutlu ediyor. AK Parti bugün Atatürk ve cumhuriyet ilkelerine yakınlaşma gereği duyma ihtiyacı hissediyorsa bu, amasız, fakatsız mutluluk verici bir durumdur. Bu konuda AK Parti'ye en küçük bir eleştiri yapılmamalıdır. Çünkü Atatürk hiç kimsenin özel önderi olmadığı gibi hiçbir siyasi partinin de tekelinde değildir.

Şayet AK Parti bugüne kadar mesafeli durduğunu düşündüğüm Atatürk ismine yakınlık duymaya başlamışsa alkışı hak ediyor demektir. Şayet AK Parti bugüne kadar hiçbir önemli tesise vermediği Atatürk ismini bundan sonra onurlandırıp kullanacaksa, müfredat programlarından neredeyse kaldırdığı Atatürk imajını bundan sonra yeniden yaratacaksa, Atatürk ile ilişkili değerlere bundan böyle canı gönülden sarılacaksa AK Parti başım gözüm üstüne. Şayet AK Parti bundan böyle Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı politikalarla ülkeyi yönetecekse istikbalimiz açılıyor demektir.

Ayrıca bugüne kadar AK Parti'ye gönül veren milyonlarca yurttaşımızın Atatürk ilkeleri ve laik Cumhuriyet sistemi ile herhangi bir probleminin bulunduğuna da inanmak istemiyorum. Atatürk ilkeleri ve laik Cumhuriyet sistemi hepimizin ortak değerleridir. AK Parti gibi yurttaşlarımızın yarısının oyunu alabilmiş bir partinin Atatürk ismine tepkili davranarak devamlılığını sürdürebilmesi mümkün değildir. AK Partili sözcülerin Atatürk ismini daha sık kullanmaya başlamaları ile ilgili senaryolar düzenlemenin de hiç kimseye herhangi bir yararı olamaz.

Önemli olan Atatürk'ümüzü ortak bir değer olarak geleceklere taşımaya katkıda bulunmaya çalışmaktır. AK Parti'nin yönetici ve sempatizanları da, Atatürk'e yakınlık duyarak sadece kazanırlar ve partilerinin siyasi değerine değer katmış olurlar. Umuyorum ki AK Partili yöneticiler bunda böyle Atatürk ilkeleri ve laik cumhuriyet sistemimizin önemini tam olarak kavrar ve bunların geliştirilmesi için çabalar sarf eder. İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi faaliyetleri iyi bir işarettir. 3. havaalanına verilecek olan isim ise AK Parti yöneticileri için önemli bir sınav olacaktır.

Atatürkçü bir parti olabilmek hamasi söylemlerle değil, Atatürk'ün ilkelerini gerçek anlamda kabullenerek uygulamakla mümkündür. Atatürk ilkelerine ve onun kurduğu Cumhuriyet sistemimize hep birlikte sıkı sıkıya sahip çıkalım. Onları omuz omuza sırtlayıp yüceltmeye çalışalım. Hepimiz kazanalım. Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik, Devrimci ve Atatürkçü olan bir AK Parti'nin hayali bile cihan değer. Yuppyy! Yaşasın!