Türkiye, komşu ülkeleri ile sıfır sorun politikası güderek bu döneme kadar geldi. Bundan sonra da bu şekilde devam etmek istiyordu lakin, hemen kapımızın önünde örgütlerin sayısı bir hayli artınca tabiri yerinde ise, kapı temizliği yapmak için Afrin’e müdahale etmek zorunda kaldık...

Bu müdahale kalıcı olarak değil sadece örgütleri dağıtarak oradaki, yer sahibi halkları özgürlüklerine kavuşturmak amacıyla yapıldı. Örnek verecek olursak, siz bir semtte yaşıyorsunuz ve hemen kapınızın ön kısmında uyuşturucu tacirleri kol geziyor... Hiç yaş gözetmeden herkesi uyuşturucuya alıştırıyor, zorluyor...

 Ne yaparsınız?

 Türk Silahlı Kuvvetleri “Terör Fabrikasına” girerek terörist üretimini durdurdu...

Bazı kesimler ise, neden bu kadar yavaş oldu, ya da neden Afrin’e girdik sözleri sarf ediyorlar?

 Birinci bölüme cevaben;

Bu tür operasyonlar yavaş ve tüm olasılıklar hesaplanarak yapılır. Bu nedenle de adım adım gidilir... Nizami olmayan harplerde istihbarata karşı koyma teknikleri uygulanır... Yine nizami olmayan asimetrik savaşlarda kağıt üzerinde planlanan savaş taktikleri yerini tutmayabilir... Bir de buna şehir içi ya da banliyöler eklenince savaşın boyutu farklı bir hal alır...

Bu olasılıkları düşünen ve hesaplayan Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis Özel Harekat ekipleri ve MİT saha çalışmalarını yaparak 57 günde Afrin’e en az kayıpla gitti. Bu süre içerinde de özgürlüğe kavuşturduğu yerlerdeki halkın desteğini de alarak iç bölgelerde gelecek interaktif saldırıları durdurmuş oldu...

Hızlı bir sürede gitseydi hata yapa olasılığı artabilirdi.

İkinci kısım neden Afrin’e girdik?

Düz alanda yani hemen ülkemizin ön cephesinde iç unsurlarımıza saldırıda bulunan bir terör örgütünün besleyicisi, hamisi durumunda örgütler bulunmakta... En uzun sınır hattımız boyunca, bu örgüt kolay bir şekilde içimizde bulunan diğer örgütler ile bağlantı kurmaktalar... Bu iletişimi kesmek adına Afrin’e müdahale yapılması gerekliydi...

Burada oluşacak koridorun önünü kesmek ve bir sonra oluşturulmak istenen koridora müdahale edileceğinin sinyalini vermek ve yarın yapılacak olan Irak’taki Kandil operasyonunda düşman güçlerin duruşlarının önüne baltayı koymak, cesaretlerini kırmak demektir...

Bu nedenle Afrin’e girmek Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü için önemlidir...

Bu nedenle Afrin’de himaye sağlamak yarın bölge halklarının genel güvenliğinin tehlikeye düşmemesidir...

Bu nedenle Afrin’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin bulunması haçlı seferberliğinin, “Hey dur bakalım emmeoğlu nere gidiyorsun?” sözünü söylemektir...

Bu nedenle Afrin’de dalgalanan Türk bayrağı, “Lan Amerika bizim kapımızın önü sen doğru Go Home” demektir...

Dün Amerika Go Home diyenler bugün ise Come Amerika demeye başladılar, bunun da farkındayız.