İnÅŸallah desek de maÅŸallah desek de ben yoruldum hayat der Türkiyem! Demokrasiyi nasıl deÄŸerlendirirsek deÄŸerlendirelim...
Bu ülkede 2017'de demokrasiden eser kalmadığını, bakar kör olmuÅŸ vatandaÅŸlarımızın yanında ellerinden geldiÄŸi kadar parlamenter sistemin, en güzel hediyesinin demokrasi olduÄŸunu idrak eden insanlarımız dahi, 2017'de de demokrasinin kırıntılarının kaldığı ülkemizin 2018'den beklentileri neler olabilir?
Halk deyimi ile, 'Kavuncu geldi gitti, yan gelip yatma ey halkım!' Nelere ÅŸahit oldunuz, neleri gördünüz 2016 ile 2017 arasında, ne umuyordunuz ne buldunuz 2018'de karpuzcu geldiÄŸinde 2017'yi arar hale gelmiÅŸseniz? Olmanızın sebepleri nelerdir, önce kendinizi, sonra komÅŸunuzu, sonrasında ülkenizin sorunlarını birazcık düÅŸünmeniz yeterlidir ki 2018'den beklediklerinizi anlayabilesiniz.
Duyarlı bir yurttaÅŸ, siyasetçi kimsenin kulağını çekmeden, kimseyi azarlamadan vatandaÅŸa küçük bir dokunuÅŸla onu mesleÄŸinin içinde mutlu kılabilir derlerdi. Baba dediÄŸimiz öÄŸretmenlerimiz; siyasetin en yetkili ağızları mecliste ana muhalefet partililerine aÄŸza alınmayacak suçlamalar yapabilirlerken! bunun da, Türkiye Cumhuriyetinin ana kumandası TBMM'de sorun yapılmadığı normal bir söylem gibi gözlendiÄŸinde, vatandaÅŸlık görevi seçmektir. SeçtiÄŸimiz vekillere yöneltilen bu tür söylemlerden hangisini alacağız, bizler neresindeyiz? 2017'yi bize ne mi diyerek yolcu ettik? Åžimdi yorgun Türkiye'mizin önünde yine zorluklar olduÄŸuna göre, '2018 yılından ülkemizde rüzgar ekme Allah aÅŸkına fırtına biçecek halimiz kalmamıştır, 2017'yi aratma' diyerek bildiÄŸimiz duaları mı okuyacağız?
Cumhuriyetin bütün kazanımları gerek içten gerekse dıştan İngiltere, Amerika ve de İsrail tarafından eksenlerinden kaydırılsa da yeni umutları, 2018 yılında Türkiyemiz adına yeÅŸertmeye çalışacağız.
GeçmiÅŸe bakarken...
2017 yılı çalışanlar, iÅŸçiler, memurlar, köylüler açısından sıkıntılı, çileli, krizlerle dolu gelir adaletinin daha da bozulduÄŸu, ücretlerin, maaÅŸların daha da düÅŸtüÄŸü, çaresizliÄŸin orta refüjde, korkunun köÅŸe baÅŸlarında kendi ekseni etrafında döndüÄŸü bir yıl olarak çekip gitse de unutmadan bakmalıyız.
EÄŸitim müfredatındaki kayıp yıllara bilim kurulları, yargı, OHAL kapsamında çıkartılan KHK'lar karşısındaki egemenliÄŸin halktan kaynaklandığını simgeleyen, parlementonun durumuna!
Parlamenter sistemin tarihe karışmak üzere olduÄŸunu 2017'de arar mıyız aramaz mıyız, inÅŸallah mı diyeceÄŸiz, maÅŸallah mı diyeceÄŸiz? Ulemaya mı soracağız? Ulemayı nerede bulacağız? Vallahi ben de bilemiyorum demeden, bizler ne yapacağız elimizden geldiÄŸi kadar umutlarımızı yitirmeden, kaygılarımızdan kurtularak doÄŸruları yazmaya ne ÅŸekilde olursa olsun halkın haber alma hakkını koruyarak gerçekleri okurlarla buluÅŸturmaya devam edeceÄŸiz.
Her insan iÅŸini saygıyla yapmalıdır. İradeleri çıkar menfaatleri peÅŸinde olan kalemÅŸorler gibi birilerini göÄŸe çıkarma, birilerini gökten aÅŸağıya indirme gayretleri içerisinde olanlar da elbet olacaktır. Aynada yüzüne baktığında, kaleminin vicdanı olduÄŸunu unutarak, insanlığın erdemine vicdanını kapatmış gazeteciler 2017'de neyse 2018'de de fikr-i mahsun bir halde hayatı paraya pula tercihle siyah bir nokta olarak görülseler de!!
Ülkedeki siyaset alanındaki çözümsüzlük kendini net olarak gösterirken 2017'de ülkenin alacakaranlığı olarak kabul edilmiÅŸken 2018'deki küçücük bir ışık süzmesi altında belki de kim bilir!!!
Seattle'ın titrek sesle insanoğluna mırıldandığı uyarıya kulak veresim geliyor.
Son ırmak kuruduÄŸunda HES'lerimiz var maÅŸallah dereleri patika yollara çevirdik.
Son aÄŸaç kesildiÄŸinde maÅŸallah bir kestik mi binlerce kesiyoruz, zeytin midir Trabzon Çamburnu'nda yakılan mı yanan mı bilinmez mavi camlar mıdır?
Son balık tutulduÄŸunda maÅŸallah dört tarafımız deniz... Norveç uskumrusu alırız, balıkçılarımız mutsuz, tayfa mutsuz, denizlerimiz, dalgalar, martılar mutsuz olduÄŸunda beyaz adam paranın yenmeyen bir ÅŸey olduÄŸunu anlayacaktır sözü kulaklarımı çınlatır.
Dünya ne kadar büyüktür, hangi ülke kendini dünyanın sahibi zanneder tarih önümüzde... Dünü, bu günü yazılı kayıtlarda mevcutken tersten okuyup anlatan çok doçentler, tarih profesörleri de halka deÄŸil tv ekranlarına aşık bir halde oradan buraya koÅŸup dururlar. Halbuki dünya insanoÄŸluna ait deÄŸildir. İnsanlar dünyanın misafirleridir de. VatandaÅŸlar ne derece bilmek isterler?
Acaba bilmek isterler mi? Dizi filmleri mi yemek tarifleri mi, evlendirme programları mı?
Kutsal kitabı okumadan fetva veren sözde hocaları mı hangisini VALLAHİ BİLMİYORUM.
BENİM BİLMEK İSTEDİĞİM
2017'yi öyle veya böyle hırpalanarak kaçırdık.
Türkiye Cumhuriyeti ilimde, bilimde, demokraside, tarımda, ağır sanayide, savunma sanayinde, hukukta, insan haklarında, matematikte, fizikte, kimyada hangi ülkelerden büyüÄŸüz, kimden küçüÄŸüz?
2017 kaçtı gitti, hesap dahi vermedi. Daha bir iki gün derken mazi oldu. Mazi ile de mutluluk kazanılmadığına göre, ileriye, ileriki yıllara bakacağımıza göre 2017'de izleyemedik.
Toplumsal birliktelikle beraber, el ele nereye gittiÄŸimizi, saman aldığımız, meyve aldığımız, peynir aldığımız, ameliyat ipliÄŸi aldığımız, otomobil aldığımız, pirinç aldığımız, savunma sanayisi için füze aldığımız, uçak aldığımız, Angus eti peÅŸindeyken kıyma aldığımız (vs) ülkelerini unutarak varsa üretebiliyorsak bizimdir, millidir. Varsın bunlar yoktur, almayalım, gayri milli olsun diyebilecek parlamenterler ile hep beraber parlamenter sistemin olmazsa olmazı TBMM'yi 2018'de inÅŸa edebilmenin yolları nelerdir? 2018 yılında her ülkenin çimentosu olan kaybolan demokrasinin paçalarından tutabilir miyiz?
İnşallah başarırız.