Ülkemiz üzerinde çıkar hesabı güden devletlerle, illegal örgütlerle işbirliği yaparak, onları galeyana getirip, üzerimizde hayali hesaplar yapanlara fırsat verilmesin diye yöre vatandaşımıza tanınan bunca demokratik hak ve özgürlüklere, yapılan bunca yatırımlara rağmen kanlı örgütsel faaliyetlerin sahne aldığını hepimiz açık seçik görüyoruz... Bilinmelidir ki; ülkemiz üzerinde çeşitli oyunlar oynamaya niyetli olanlara hoşgörü ile bakanlar, taviz verenler, yardım ve yataklık yapanlar mutlak bir ihanet içindedirler.

Bizler millet olarak bu ihaneti görmezden gelemeyiz, buna sessiz kalamayız. ”Beni ilgilendirmiyor, bu sadece hükümetin işidir” deyip bir kenara çekilemeyiz, bunu siyasi hesap için malzeme olarak kullanamayız. Böyle olmak demek, aynı senaryonun bir figüranı olmak demek olduğunu bilmeliyiz... Lütfen gerçekçi ve aklıselim olarak düşünelim... Şu HDP’liler acaba kendi vatandaşlarının dertlerini dert ediyorlar mı? Hayır... Onca insanın evinden barkından ayrılıp, ötede beride perişan olmalarını dert ediyorlar mı? Hayır... Bunların derdi PKK’nın emir ve talimatlarını yerine getirmek. Bu yüzden kendi vatandaşları onların umurunda değil. Yöre halkının evinin barkının yakılıp yıkılması onlar için hiçbir mana ifade etmiyor... Bunlar açıkça PKK’nın Meclis’te temsilcisi gibi.

Yazık... Yazık... Yazık... Peki!... Meclis’te temsil edilen partilerimiz bunlara niye gerektiği şekilde tepki göstermiyor? İşte hiç mi hiç anlayamadığımız durum da budur herhalde... Anlaşılıyor ki; ülke olarak Dünya’da biz de artık söz sahibiyiz. Artık güçlü bir sese, güçlü bir havaya sahibiz. Ne yapıp edip bunu engellemek ve ülkeyi bölmek için karıştırmak, eylemler yaptırmak, terörü desteklemek, bu yollarla bölüp parçalamak ve zaafa uğratmak daha geçerli bir yol olarak sahneleniyor. Birlikte, bir arada, barış ve huzur içinde, kardeşçe yaşamamıza kimler, hangi kurum ve kuruluşlar, hangi siyasiler kastediyorsa; huzurumuza hangi mecralar çomak sokuyorsa, bunların hepsi ihanet içindedirler...

Birlik ve beraberlik ile ilgili sözler: İnsanlar, sosyal bünyede bir bina meydana getirmek için birbirleriyle kenetlenen, birbirlerine destek olan yapı taşları gibi olmalıdır... Ya el ele, ya ölüme... Kötüler birleştiği zaman iyiler de bir araya gelmelidirler, yoksa teker teker giderler... Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır... İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız... Yaprağa soruyoruz; “Kendi kendine tamam mısın?” Yaprak cevap veriyor, “Hayır, benim hayatım dallardadır”. Dala soruyoruz ve dal diyor ki; “Hayır benim hayatım köktedir”. Köke soruyoruz, cevap veriyor; “Benim hayatım gövdede, dallarda ve yapraklardadır, dallardaki yaprakları koparırsanız ben ölürüm...”