SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türkiyemin Yüksek Seçim Kurulu

Türkiyemin Yüksek Seçim Kurulu

27 Nisan 2017 Perşembe - 10:13








Ülkenin en yetenekli tiyatrocuları bir araya gelse, ardından perdeler açılsa "Sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çıkarttığı kanunları uygulamakla mükellef olan Yüksek Seçim Kurulu'nun ülke için hayati önem taşıyan halk oylamasının devam ettiği anlardan itibaren almış olduğu kararların getisini götürüsünü tiyatrocularımız, sanatçılarımız sahneden halkına anlatabilirler mi ve de o sahnenin hakkını verebilirler mi" diye düşünür olmuşken...

Şimdi Türkiyem,

Sandıkta renkleri değişen oylar mı dersiniz? 

Mühürsüz oyların geçerliliğine karar vererek önce verdiği kararlara nedeni bilinmez muhalefet eden Yüksek Seçim Kurulu mu dersiniz?

Hileli, şaibeli oyların halk iradesine baskın çıktığını mı dersiniz?


CHP'nin önce Seçim Kurulu'na başvurusuna verilen ret kararı karşısında Ana Muhalefet liderinin Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven'e "Siz artık hakim değil siyasisiniz. O cübbeyi giymeye hakkınız yoktur" demesine mi bakarsınız?

Oyların çalındığını, bu lekeli seçime itirazımızı Danıştay da reddetse bile sonuna kadar her kulvarda halkın iradesine vurulan bu kelepçeyi çözmek için itirazlarımızı yapacağız demesine mi bakarsınız?

25 Nisan 2017'de benim Türkiyem...

Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu daha da vahimi oyların yanı sıra Yüksek Seçim Kurulu da çalınmış ifadesinin kamu vicdanındaki kalıcı hasarın enkazına mı bakarsınız?

Vatandaş "etik değer" ithaline ihtiyaç yoktur der ama yine de dillendirir. Her seçim öncesi hazırlanan bir senaryonun mahkumu mu oluyoruz demelerine mi bakarsınız?


TÜRKİYEM GÜCÜN VAR MIDIR?

En büyük sorunun kültürünken, bütün dertlerin de bundan kaynaklanırken, çoğu insanların da buna inanmazken, sert ve de vahşi bir savaşın senaryoları gerek içten gerek dıştan yazılıp çizilirken yurdun her tarafına yayılmış vicdanlardaki bu ağır enkazı kaldırabilecek halin var mıdır?

Halk oylamasının sonuçları her gün başka bir gerçekle gündem yaratıyorsa, kültürü yaratan düşünceyse, kültürün beslediği düşünce de üretimse Türkiye Cumhuriyeti'nin insanlık tarihindeki yerini belirleyen tek olgu da varoluş biçimi olduğuna göre 1923 Nisan'da türlü çilelerle, türlü zorluklarla hep baraber değiştirdiler. Anahtar değişimidir ki yine hep beraber cumhuriyetimiz için, demokrasimiz için, ülke mutluluğu için hakkın yerini haksızlık almışssa, toplum kaliteyi kusuyorsa, iyiliğin yerine kötülük adaysa, ahlakın peşinden ahlaksızlık koşuyorsa...

Üzülme Türkiyem, dengen sarsılmış olsa da bu ülkede ilimle, bilimle, matematikle, fizikle, kimyayla daha kıymetlisi yüz yılların dünya lideri Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda yürüyen evlatlarınız vardır.

ÜZÜLME TÜRKİYEM!


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap