SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türkiye yeni bir döneme mi, yoksa devre mi geçiyor

Türkiye yeni bir döneme mi, yoksa devre mi geçiyor

11 Aralık 2016 Pazar - 09:21








Türkiye'de yeni sisteme geçişte sona gelindi. İlk kararı Meclis verecek. Meclis referandum derse, millet son noktayı koyacak. Ya mevcut halin devamı veya yeni adıyla Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi. Meclise sunulacak yasa teklifini net bilmiyoruz. İçeriği gelecek haftalarda değerlendireceğiz. Habertürk gazetesinden Nihal Bengisu Karaca Hanım, güzel bir değerlendirme yaptı. Siz değerli okuyucular istifadesine sunuyorum.

TEKLİF MECLİSE SUNULACAK

AK Parti ile MHP’nin ismini cumhurbaşkanlığı sistemi” olarak koydukları model değişikliğiyle ilgili yasa teklifi bugün Meclis’e sunulacak. Değişikliğin tam olarak neleri kapsadığını net olarak o esnada öğreneceğiz. Teklifin 330 oy alması konusunda kaygı yok. Referandum tarihi olarak ise 2017 Nisan ayının düşünüldüğü biliniyor. Başbakan Yıldırım, OHAL şartlarında referanduma gitmenin yanlış olacağını söylediğine göre bu tarih, aynı zamanda OHAL için öngörülen tarih sınırını da işaret ediyor. Referandumdan “Evet” çıkarsa, ki büyük olasılıkla çıkacak, ilk seçim 2019’da olacak. Değişiklik paketinde idam cezası yok. Cumhurbaşkanı’na soruşturma ve Yüce Divan yolu için gereken koşullar esnetildi. Soruşturma komisyonu kurulabilmesi için salt çoğunluk, Yüce Divan’a sevk için milletvekili sayısının 2/3’ünün oyu gerekecek.

Parti disiplini uygulandığında...

Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisi, yürütmeyle ilgili konularla sınırlandırılmış durumda. Cumhurbaşkanı yasa teklifi veremeyecek, yasa teklifi sadece milletvekilleri tarafından verilebilecek. (Cumhurbaşkanı’nın sadece bütçe kanunuyla ilgili teklif verme hakkı var.) Bir kişinin hem yasamada hem yürütmede görev alması mümkün olamayacak. Bir milletvekili kabinede yer alacaksa o zaman yasama görevini bırakması gerekecek. Yasama için ayrı bir seçim, yürütme için yani hükümet için ayrı bir seçim öngörülüyor. Bu hususlar, yasamayı yürütmenin emrine bırakan parlamenter sisteme oranla, yürütmeyi yasamadan bağımsız kılma hamleleri olarak değerli. Ancak bahsedilen iki seçim aynı gün yapıldığında ve ABD’deki gibi kısmi ara seçimler söz konusu olamadığında olacak olan şu: Seçim sonucunda hem Cumhurbaşkanlığı makamında hem de Meclis’in sandalyelerinin çoğunda aynı parti olacak. Katı bir parti disiplini uygulandığında Cumhurbaşkanı’nın istediği yasaları partisi aracılığıyla teklif ettireceğini öngörmek mümkün.


MECLİS ATAYACAK DEMEK...

Hakeza taslak metinden sızan kulislere göre Cumhurbaşkanı, HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını atayacak. Diğer üyeler Meclis tarafından seçilecek. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı’nın önemli kurumlara atama yapmamasını beklemek çok gerçekçi değil. Ancak Cumhurbaşkanı’nın atamadığı üyeler için “Meclis atayacak” demek de tatmin edici değil. Zira az önce bahsettiğimiz durum burada da var: “Meclis atayacak” demek; Meclis’te çoğunluğu olan, genel başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan parti hangisi ise HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyelerini de o atayacak anlamına geliyor.

RİSKLER VAR

Buradan Meclis’te çoğunluğu olan, genel başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan parti, yasama, yürütme ve yargıyla ilgili bütün kararları tek başına veriyor sonucu çıkabilir ya da sistem zamanla bu yönde istismara açık hale gelerek parti devleti olma yoluna girebilir. Şimdi değilse, 5 yıl sonra, değilse bile birkaç 10 yıl içinde yeni huzursuzlukların oluşmasına neden olma riski var... Sistem değişikliği gerekli. Sürgit fiili durumla gidilmez. Ancak şunu unutmamak gerekiyor: Kuvvetler ayrılığı prensibi ve denge-denetleme mekanizması “vesayet”değildir. Temenni ediyorum ki, bu çok önemli ayrım dikkate alınarak ilerlenilir". Türkiye yeni bir devre mi, yoksa yeni bir döneme mi geçiyor, yaşayan görecek.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap