SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türkiye ve Rusya zehirli bir ilişkiye izin vermeme

Türkiye ve Rusya zehirli bir ilişkiye izin vermeme

29 Kasım 2015 Pazar - 10:35








Rus savaş uçağının sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Suriye sınırında Türk jetleri tarafından düşürülmesi; ne kadar Türkiye’nin egemenlik ve hukuki hakları açısından meşru olsa da, olayın tarafları ve sonuçları açısından konuşulması gereken çok şey var. Evet, ortada bir ihlal var. Bir süredir devam eden bu ihlalin ortadan kaldırılması yolunda diplomatik ve askeri açıdan uyarılar da yapılmıştır. Ancak unutmayalım ki; Türkiye, Rusya ile düşman değildir. Hatta tam tersi; tarihsel sorunlara, ön yargı ve kaygılara karşın en iyi anlaşan komşulardır. Ekonomik ve ticari açıdan giderek daha da yakınlaşan, doğalgazın Batı’ya ulaştırılmasında yeni projelerle stratejik ortaklığa gidecek ölçüde bir geleceği kurmaya çalışan iki ülke. Türkiye’nin ticaret hacminde ikinci sırada Rusya. Türk turizminin temel dayanaklarından birini oluşturuyor. Rusya’da on binlerce işçimiz çalışıyor. Yüzlerce proje yürüyor. Ayrıca Türkiye açısından gerçek bir ilişkinin olduğu tek komşu.

DİPLOMASİDE ISRAR ETMEK

Sınır ihlali denilince, Türkiye’nin güney sınırları mı var Allah aşkına? Birçok noktasında sınır delik deşik. Terör örgütleri başta olmak üzere birçok unsur sınırdan rahatlıkla geçiyor. Elbette Türkiye, sınırlarında güvenliği sağlamalı, egemenlik haklarının gereğini yapmalıdır. Herkes de buna saygı duymak zorundadır. Her şeye karşın sorun diplomatik yollardan çözülebilirdi. Uçak düşürme ya da fiili müdahale, dost ülkeler arasında olmaması gereken bir durumdur.

BIÇAK VE İHANET

Rusya Devlet Başkanı Putin’in "Arkadan bıçaklandık, ihanete uğradık" sözleri, karşı tarafın yaşadığı hayal kırıklığını gösteriyor. Erdoğan, Putin’in sözlerine "Türk milleti kimseyi arkadan bıçaklamaz, ihanet etmez" karşılığını verdi. Doğru, Türk halkı ihanet etmez. Ama burada hedef Türkiye değil, Erdoğan yönetimidir. Nitekim aynı olaylar Kaddafi’de de, Esad’da da yaşanmıştı. Yani Erdoğan’ın dostu olan, biraz düşünmeli! Rusya hiçbir biçimde Türkiye’den böyle bir hareket beklemiyordu. Askeri ve stratejik açıdan 'Süper Devlet' olduğu için de karizması çizildi. Ulusal onurları incindi. Türkiye’nin empati yapıp karşı tarafı anlaması gerekir. Bizim uçağımız düşürülseydi ne hissederdik? Şimdi Rusya, Türkiye’yi cezalandırmak için, insanlarımıza suçlu muamelesi ve psikolojik işkence dahil birçok aracı devreye soktu. Kızgınlıkla yapılan bu yanlış hareketler, kalıcı zararlar verebilir.


DEĞER Mİ?

Kısa ve orta vadede bu durumun iki ülkeye de zarar vereceği ortada. Ancak Türkiye daha büyük zararı görecek. Çünkü ekonomik ve ticari yaşamı, turizmi, hepsinden önemlisi enerji ihtiyacı açısından Rusya’ya bağımlı. Türkiye’ye yönelik bir saldırı ve tehditte elbette hiçbir hesap yapılmaz. Sonuçları ne olursa olsun ülkeyi korumak için her yola başvurulabilir, vurulmalıdır da. Ama barış ortamında hem de dost bir ülkeye karşı "Sınır ihlali gibi bir gerekçe ile bu kadar bedele değer mi?" diye sormak gerek. Hem de IŞİD’e karşı operasyon bahanesiyle başka ülkelere üs ve lojistik destek sağlarken...

TÜRKMENLER

Hükümet Bayırbucak Türkmenleri üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. İnsan sormadan edemiyor: 13 yıldır, özellikle Irak’ta gerçekleştirilen onlarca Türkmen katliamında neredeydiniz? IŞİD teröründen kaçıp ülkemize sığınan Iraklı ve Suriyeli Türkmenleri sınırlarda bekleten siz değil miydiniz? Peki nereden çıktı bu Türkmen sevginiz? Türkmenler ne yazık ki bazı politik manevraların malzemesi yapılıyor ve kırdırılıyor. O coğrafyanın en gariban halklarından Türkmenler.

KAOS ORTAMI


Olay, bölgedeki uluslararası mücadelenin ve ortamın ne kadar tehlike ve tuzaklarla dolu olduğunu ortaya koymaktadır. Suriye, küresel ve bölgesel güçlerden yerel güçlere, onlarca terör örgütüne kadar çok sayıda yapının kendi hesabını gördüğü, kendi amaçları için çalıştığı bir kaos coğrafyasına, bir laboratuvara dönüştü. Erdoğan Putin’e, "Ne işin var orada?" diye soruyor ama ABD Türkiye’deki üsleri kullanıyor. İngiltere’den Fransa’ya, Arap ülkelerine birçoğu Suriye’de. Bu soruyu, Türkiye’nin son 14 yıldır her türlü askeri operasyonuna destek verdiği ABD ve NATO’ya da sormak gerekmez mi?

PROVOKASYON

Uçak düşürme olayı bir güvenlik gerekliliği mi, yoksa ilişkileri zehirlemeyi, Türkiye’yi Ortadoğu’da kıpırdayamaz hale getirmeyi, Batı projelerinin parçası yapmayı amaçlayan bir komplo, bir kışkırtma mı? Komplo teorilerine çok açık bir olay. Erdoğan’ın paralel dediği ikili ya da üçlü devlet yapısının, bunların birbirleriyle mücadele ettiği bir ortamın olduğu bir ülkede, her türlü komplo ya da provokasyon beklenebilir.

KÜRT KORİDORU

Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Bu projenin başında ABD ve Batı var. Rusya ve İran ise bu projeleri önlemeye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü kazanmasına destek olmaya çalışıyor. Peki bu koridora asla göz yummayacağını açıklayan Türkiye nerede olmalı? Türkiye’nin tuzağa düşürüldüğü çok açık.


BİRBİRİNE MECBURLAR

Türkiye ve Rusya birbirine mecburdur. Bu kadar ortaklığın, ortak noktanın bulunduğu; Karadeniz’de, Kafkaslar’da, Balkanlar’da hatta Orta Asya’da işbirliği olanakları olan, hatta buna zorunlu olan Türkiye ve Rusya arasında gerilim ve çatışma, en son olması gereken şeydir. Türkiye hem kendisini hem de komşularıyla ilişkilerini zehirleyen Suriye politikasından artık vazgeçmeli, komşularıyla işbirliği ile sorunların çözümü noktasına gitmelidir.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap