Maçın adı “Trabzonspor – Fenerbahçe” ise; yengi, yenilgi, beraberlik az, 4. tahmin maçın yarım kalması en çok satan oluyor. Trabzonspor – Fenerbahçe maçları hep gerilimlidir. Ama şike sürecinden sonra, Trabzonspor’un şampiyonluğunun Çalınmasının ardından yaşanan haksız/adaletsiz uygulamalar, kuşkusuz ki bu gerilimi daha üst boyutlara çıkardı. Bu ortam, kirli oyunlar, Sürmene’de Fenerbahçe otobüsüne saldırı olayında olduğu gibi kanlı tezgahlar için de ciddi zeminler hazırladı.

SÖZDE TARAFTAR

Pazar akşamı Trabzon’da yaşanan olayların 3 sorumlusu var. Birincisi, sözde taraftarlar. Bu nasıl taraftarlık ki; yaptığınız davranış yalnızca takımınıza, kulübünüze, yaşadığınız kente zarar veriyor. (Sözde) haksızlıklara karşı çıkanlar, takımınıza ve kentinize karşı en büyük haksızlığı yapıyorsunuz! Kendi ayağına sıkmaktan başka ne anlama geliyor bu olaylar? Her Fener maçı aynı senaryo! Bitmek tükenmek bilmeyen küfür. Sahaya atılan yabancı ve patlayıcı maddeler. Güvenlik filesi ve direklerinin yıkılması. Sahaya girilmesi. Hakemin dövülmesi. Bazı taraftarların suçu ve suçluyu alkışlaması. Ve maçın yine bitirilememesi. Disiplin kurulundan gelecek ağır saha kapatma ve para cezaları...

GÜVENLİK ZAFİYETİ

Olayın ikinci sorumlusu, güvenlik birimleri. Kale arkasındaki taraftar grubu koruma file ve direklerini indirmeye başladığında önlem alınmalıydı. Bu olay dakikalarca sürdü. Sonra sahaya girme girişimleri başladı. Özel güvenlik zaten yetersizdi. Polis ise kale arkasının ‘sağ tarafında’ önlem aldı. Hakemin de bulunduğu ‘sol taraf’tamamen açıktı. Üstelik daha önceki yıllarda olaylar hep sağ taraftan olmuştu. Sanki bu bölüm özellikle açık bırakılmıştı! Bu kadar acemilik olur mu?

ORTA HAKEM

Ve maçın hakemi Bülent Yıldırım. Trabzon’un verilmeyen açık penaltısı ayrı bir durum... Olaylar giderek tırmanırken, kale arkasında onca olay olurken, maç oynandığı sırada hakem dövülürken dahi ne olduğunun farkında değildi. Maçı durdursaydı, belki bazı şeylerin önüne geçebilirdi.

TRABZON’U BÜYÜK YAPAN

Trabzonspor, Türk futbol tarihinin en büyük haksızlıklara uğramış takımı ve camiasıdır. Ancak buna karşı mücadele terörle, şiddetle, holiganizmle olamaz. Trabzon ve Trabzonspor, haksızlıklara karşı mücadele eder, isyanını ortaya koyarken, her türlü meşru yol ve zemini kullanmalı, kendisini haksız duruma düşürmemeli; güç odaklarının, iktidarların, karanlık hesapların malzemesine dönüşmemeli.

Trabzonspor’u büyük yapan; bu haksızlıklara-adaletsizliklere karşın savaşçı ruhu, dayanışması, kendine güveni, inancı, futbolu bir eğlence haline dönüştüren kolektif katkılarıdır. Yoksa şiddet gösterileri değil!

PROVOKASYON

Türkiye ve Dünya medyasının manşetlerinde o dayak sahnesi, yine Trabzon görüntüsü. Bu kaba kültür, bu besleme fanatizm Trabzon olamaz! Gerçek taraftar, takımını iyi ve kötü gününde de destekleyen, onu her tür kötülükten, olumsuzluktan sakınandır.

Artık Trabzon ve Trabzonspor, kendisine en büyük zararı veren bu sözde taraftarlarla arasına sınır koymak zorundadır. Böyle taraftarlık, böyle isyan olmaz. Bunun adı (bilerek ya da bilmeyerek) olsa olsa ‘PROVOKASYON' olur!

Trabzon da, Trabzonspor da; ne sahadaki, ne de tribündeki bu görüntüleri hak etmiyor. Trabzon, bu zihniyetle rezil oluyor!