SON DAKİKA



Haber > Gündem > Tasma

Tasma

22 Nisan 2017 Cumartesi - 10:35








Hayatımda gördüğüm en zayıf köpek oydu. Parlak sevimli gözleri ile etrafı süzüyor, çamura bulanmış ıslak burnu ile sürekli bir yerleri kokluyordu. Küba'da geçirdiğim 3. gündü. Değişik bir deneyim olduğu kesindi. İnternet şehrin sadece birkaç noktasında vardı, oldukça yavaştı, sadece 1 saatlik hakkım kalmıştı, halletmem gereken önemli işler vardı ve internet bulunduğu için geldiğim bu parkta bu minik köpek tüm sevimliliği ile zaten kısıtlı olan zamanımı çalıyordu.

Bir taraftan onunla oynayıp diğer taraftan göndermem gereken raporlarla uğraşıyorken hüzünlü bir detayı fark ettim; sevimli köpek elimde duran ve kaldığım oteldeki kahvaltıdan aldığım hindistan cevizi parçalarına kilitlenmişti. Köpeklerin etobur olduklarını bildiğim için bir köpeğin hindistan cevizi yemek isteyeceği aklıma gelmemişti. Tozlu, çelimsiz, buğulu gözlü dostuma "boş bulunarak" bir hindistan cevizi parçası uzattım. Havada kaptığı hindistan cevizini saniyede mideye indirdi. Çok şaşırmış ve üzülmüştüm. İnternetten çıktım. Güzel küçük köpekle oynamaya ve karnını doyurmaya çalışmaya başladım. Keyfimiz fazla uzun sürmedi.

Bizim ufaklık ne kadar zayıf, çelimsiz, ürkek ve kirli ise; o kadar güçlü ve parlak görünümlü olan bir başka köpek yanımızda belirdi. Ufaklık rahatsız olmuştu. Bizi rahat bıraksın diye yeni misafirime de hindistan cevizi uzattım. Koklayıp kafasını çevirdi. Aslında şaşırmamalıydım, normal bir köpek hindistan cevizi yemezdi. Hindistan cevizi yemese de bulunduğumuz parkın patronu olduğunu göstermeye kararlıydı. Bizim ufaklığa hırlamaya başladı. Parlak siyah tüyleri taranmış, göğsü taş gibi dışarı çıkmış ve boynunda tüylerinin o kısmını yatırmış tasma izinden anladığım kadarıyla sahibi olan az sayıdaki şanslı köpekten biriydi. Ufaklığı korumaya çalıştıysam da başarılı olamadım. Kulağına aldığı ilk ısırık sonrasında acı ile bağırarak yanımızdan ayrıldı.

Niye orada olduğu hakkında ne onun ne de benim fikrimizin olmadığı dev, parlak siyah köpekle baş başa kalmıştık. Hindistan cevizi yemiyordu. Oyun oynamıyordu. Göz teması kurmuyor, yanına yaklaşınca uzaklaşıyordu. "Şimdi sen ne yaptın ki yani?" der gibi baktım. "Buranın patronu benim." der gibi baktı. "Bıraksaydın da zavallı köpecikle biraz oynasaydık, karnı doysaydı." der gibi baktım. "Gitsin başka yerde dolaşsın, benim mekanımda kafasına göre takılamaz." der gibi baktı. "Sana ne zararı vardı ki?" der gibi baktım. "Zararı yoktu ama bu park benim ve iznim olmadan kuş uçmaz." der gibi baktı. Çok geçmeden elindeki kalın zinciri sallayarak gelen iri kıyım bir genç parkın girişinde belirdi. Güçlü, karizmatik ve parkın patronu olan davetsiz misafirim onu görünce huzursuzlandı.

Garip sesler çıkararak kafasını ön ayaklarının üzerine ve yere indirdi. İri kıyım genç birkaç saniye içinde yanımızda belirdi, İspanyolca bir şeyler söyledi ve zincirin ucundaki tasmayı köpeğin boynuna geçirerek çekiştirmeye başladı.


Güçlü ve göz kamaştırıcı parlak tüylü davetsiz misafirim uzaklaşırken arkasından "O boynundaki tasma izinin bedeli bu işte!" demek istedim. Elime değen ıslaklık hissiyle irkildim. Çelimsiz dostum, uzaklaşan güçlü köpeğin ardından tekrar gelmiş ve hindistan cevizi beklentisine girmişti. O hindistan cevizi parçalarını yerken ben bu kez gerçekten bir köpekle konuşmaya başlamıştım. Başını okşadığım ufaklığa "Kaynağı sen değilsen, gücüne fazla güvenme, tamam mı?" diyebildim. Sevimli ve buğulu gözlerle bana bakıyordu. Ekledim: "Sana o gücü veren tasma, gün gelir buradan sürükleyerek götürmeyi de bilir!" Anlamış gibiydi. O daha tok, ben daha huzurlu olarak parktan ayrıldık. Hayat her saniyesiyle yeni dersler vermeye devam ediyordu.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap