SON DAKİKA



Haber > Gündem > Önce dürüstlük ve adalet

Önce dürüstlük ve adalet

16 Mayıs 2016 Pazartesi - 10:30








Bugün ülkemizde herhangi bir konuda güzel hayal kurmak bile mümkün değildir. Çünkü bütün hareketlerin, şahsi hırs ve intikam duygularının karışımından ibaret olduğu ortadadır. Öylesine bir hırs ki, bu hırsı anlamak da her akıllının harcı değil! Haydi varsayalım birisi fırsat bulmuş, “Her şey benim olacak” diyor da, etrafındakilere ne demeli? Tek bir kişi için bu kadar oyun sahnelemeye lüzum var mı? Değer mi bu geçici dünyada, insanların ümidiyle, aklıyla, geleceğiyle oynamaya, hem de alay etmeye? ‘O lafı yutturamadık, bunu uyduralım’ diye düşünmeye... Bu kişiler, oynadıkları oyunun bir milletin kaderi olduğunu, gelecek nesillerin hayatına mal olacağını göremiyorlar mı? Aslında birileri “Eski Türkiye”, “Yeni Türkiye” derken, ne kastettikleri de açıkça ortaya çıkıyor. Bunlardan bir tanesi çıkıp deseydi ki, “Bugün 9 şehidimiz var, bu ne düğünüdür, ben oraya gelmem”. Belki işin içinde bir nebze olsun iyi niyet kırıntısı bulma ümidi olabilirdi. O da görülmedi! Tek bir tanesi deseydi ki, “On binlerce insanın aldığı zamdan daha fazlası bir tek günde harcanıyor”. Haşa! Kendisi de gösteri yağmurunda damla olmuştur! Nasıl olsa şefleri çıkıp dedi ya: “İtibardan tasarruf olmaz”.

Bu kadar şatafat, bu kadar israf... Yetmedi bu kadar vurdumduymazlık... Bugün fiilen her şey bir kişide toplanmışken(!), bütün yetkilerin resmen tek bir kişide toplandığı zaman nelerin yaşanacağını düşünemezler mi bu şahıslar? Davutoğlu’nun başına geleni de mi görmediler? Efendim, yerli ve Milli bir sistem gelecekmiş! İsmini değiştirmişler, ‘Partili Cumhurbaşkanı’ olacakmış! Halk ‘Başkanlık’ kelimesini sevmemiş. Yani; öyle yutturamadık, böyle deneyelim, olmazsa başka türlü kılıf ararız. Devlet yönetimi tam bir oyuncak oldu. Bugüne kadar ortaya sürülen hiçbir gerekçede ne akıl var ne de en ufak bir haklılık payı var. Tıpkı bugünlerde “Şehitlerimiz oluyor, 23 Nisan’ı kutlamayalım” deyip te, tam dokuz (9) şehidimizin olduğu gün düğün-dernek yapmaktaki gibi. O 23 Nisan ki, bütün bir milletin egemenlik ve bağımsızlık bayramıdır. Ondan vazgeçiyoruz da, bir kişi her şey oluyor. Böyle akıl olmaz. Üstelik, bu kadar şehidin sorumlusu kim, kimler? Devlet yönetmenin ne demek olduğunu bilmeyip; yanlış karar alanlarla, onlara yaranma yarışında olanlardır. ‘Sarı çizmeli Mehmet Ağa’ değil elbette. Açılım rezaletinin günahının sahipleri ülkemizde akan kanın sorumlularıdır. Hiç te melek gibi görünecek halleri yoktur. Eeee kolay mı, yeni Türkiye’de eskisinden eser kalmayacakmış! Suriye’de mezhepleri karıştırsan IŞİD’i karşında bulursun. Suriye Devleti’ni parçalamaya çalışırsan, savaşı kendi ülkende bulursun. Süleyman Şah Türbesi’ni gizlice alıp kaçarsan, PYD’nin Kürt devletiyle sınır komşusu olursun. Sınırdan 37 km içerideki Süleyman Şah Türbesi’ni kendimiz havaya uçurmayıp ta orada askerlerimizi arttırsaydık, bugün içimize bu kadar göçmen gelmezdi. Sınırımızın hemen güneyinde toplanma kampını biz kurdurmuş olurduk. Her adımı yanlış olanlardan bir şey beklemenin de aklı olur mu bilmem ama Suriye’den gelenler bir an önce ülkelerine geri gönderilmelidir. Birden bire bu kadar fazla göç alan ülkeler pek ayakta duramazlar. Bize Türkiye lazım. Anayasa oyuncağı artık bıktırdı. Önce dürüstlük ve adalet sağlanmalıdır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap