Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)- Paralel Devlet Yapılanması (PDY) gibi gayrimeşru yapılarla yürütülen mücadelenin sadece siyasi bir mücadele olmadığı, aslında bunun TC Devleti’nin varlık yokluk mücadelesi olduğu, 15 Temmuz akşamının ‘o kara gece’sinde düzenlenen darbe girişimiyle tam olarak anlaşılmıştır. TC Devleti, kendi meşru varlığını korumak amacıyla bir mücadele yürütüyordu.Bu yapılarla yürütülen mücadelenin ne kadar önemli olduğu, kesin kez 15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişimiyle, toplumumuzun her kesimi tarafından hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde görülmüştür.  

Elbette ki; TC Devleti’nin varlığını arzulamayan çevrelerin FETÖ VE PDY gibi illegal örgüt ve yapılarla yürütülen mücadeleye soğuk bakmaları,karşı çıkmaları; ülkemizi karıştırmak,geriletmek isteyen küresel ya da dahili güçlerin arzularına boyun eğmekten başka bir şey olamazdı. Bu gayrimeşru yapılarla yürütülen mücadelede bazı çevrelerin bu durumu hazmedemedikleri ayan beyan ortadaydı. Bu mücadelenin kazanılmasına verilecek destekler de işte bu sebepledir ki, TC Devleti’nin varlığına duyulacak güveni yansıtacaktı. Malum olduğu veçhile bazı gruplar, bu terör örgütleriyle yürütülen mücadeleyi,güttükleri siyasal birtakım küçük hesaplar adına umursamazcasına kötülerken, kimilerinin de yine benzer çıkarlar uğruna ‘Ak Parti-Cemaat kavgası’olarak lanse etme gayreti içinde oldukları görülüyordu.Yani bu mücadelelerin ‘Devlet meselesi’ olduğu,çoğu zaman ve özellikle de göz ardı ediliyor ya da göz ardı etmeye dönük gayretler olduğu görülüyordu.

Halbuki iktidarda hangi siyasi parti olursa olsun;bu mücadele bazı küresel güç odaklarına karşı bu milletin ve de bu devletin öz savunmasıdır,var olma - yok olma mücadelesidir. Bu mücadelede bu hususların göz ardı edilmeye çalışılması, tamamen örgütlere yarayan bir durumu gösterir. İster sol gruplar, ister liberal aydınlar,ister başka grupların; özellikle FETÖ ile mücadeleyi gözden düşürmek üzere başvurdukları yolların, tam da ülkemizdeki demokratik ortamı saboteye yaradığını görmek gerekiyordu. Öyle ya da böyle terör örgütleriyle paralel işbirliği içinde olan kalemşörler ve yöneticilerinin sergiledikleri durum, küresel egemenlerin ve bazı çevrelerin iradesini yansıtmaktan başka bir şey değildi. Çok şükür ki; milletimiz hiçbir siyasi hesabın içine girmeden, bu hain girişimin karşısında göğsünü siper ederek bertaraf etme cesaretini göstermiştir. Demokrasi hayranı milletimiz her şeyin en iyisine layıktır.