SON DAKİKA



Haber > Gündem > Mahkumiyetin, mecburiyetin ve korkunun zaferi

Mahkumiyetin, mecburiyetin ve korkunun zaferi

08 Kasım 2015 Pazar - 08:14








Seçimi kazanan AKP’nin bile sonuçları sürpriz olarak değerlendirdiği sıra dışı bir durumla karşı karşıyayız. Elbette sonuçlar açısından yüzde 49.4 büyük bir başarıdır. Muhalefetin aldığı oylar ise başarısızlık. Bu sonuçları değerlendirebilmek için sorulması gereken ilk soru, AKP ve Erdoğan’ın ciddi darbe yediği 7 Haziran’la, büyük zafer kazandığı 4 ay 3 hafta sonraki 1 Kasım arasında ne değiştiğidir?

ŞİDDET VE KAN OYA DÖNÜŞTÜ

Kuşkusuz belirleyici en önemli etken yükselen ya da yükseltilen terör, şiddet ortamı üzerine kurulan ‘istikrar’ vurgusuydu. Erdoğan ve AKP, 7 Haziran’da ‘Milli irade’yi tanımadı, hatta ‘yok’ hükmünde kabul etti. Sözde koalisyon görüşmeleri ile uzlaşmazlık algısı yaratarak memleketi erken seçime götürdü. Erdoğan yönetimi tarafından başlatılan PKK ve HDP ile çözüm süreci görüşmeleri bizzat Erdoğan tarafından bozularak, şiddet kapısı açıldı. PKK da kanlı eylemleriyle bu sürece destek verdi. Hele bazı kentlerde açılan hendekler, kurulan barikatlar ve özerklik ilanları, AKP’nin elini güçlendirdi. Erdoğan ve parti sözcüleri ne kadar da ‘’MHP ve HDP terörden besleniyor’’ dese de, bu ortamdan beslenen asıl AKP oldu. PKK ve IŞİD terörünün yarattığı ortamla AKP sandıkta adeta patladı. Vatandaşın güvenlik beklentisi her şeyin önüne geçti, 7 Haziran hezimetinden sonra yaratılan istikrarsızlık ortamı, AKP’yi tek başına iktidara taşıdı.

DEVLET, MEDYA, BELEDİYELER VE SERMAYE

AKP başarısında rol oynayan diğer bir etken, bütün devlet olanaklarının iktidar partisi lehine kullanılmasıydı. Erdoğan Anayasa’yı ihlal etmeğe devam ederek, her zemin ve fırsatta AKP’ye çalışıp muhalefeti aşağıladı. Bütün devlet olanakları, belediyeler, medyanın büyük kesimi, sermaye AKP’ye çalıştı. Trabzon ve Karadeniz illerinde olduğu gibi seçim yasakları ve kuralları ihlal edildi. Valiler, kaymakamlar, belediye yetkilileri yasakları uygulamayarak açık suç işledi. Ancak yasa ve kural tanımazlığı hukuki olarak mahkum edecek ya da buna cesaret edecek bir güç olmadığı için, yapanın yanına kar kaldı. İktidar partisinin büyük harcamalarının kaynağı ise anlaşılamadı. Başta halkın vergileriyle var olan TRT olmak üzere medya hemen hemen muhalefete hiç yer vermedi. Tek taraflı bir kampanya ortamı oluşturuldu.


MHP’DE HARAKİRİ

AKP’nin seçim başarısının en önemli etkenlerden birini ise muhalefetin tutumu izledi. MHP lideri Bahçeli’nin daha 7 Haziran akşamında uzlaşmaya kapalı olduğu, ana muhalefet partisi olarak kalmak istediği yolundaki açıklaması ile AKP’yi sandıkta cezalandıran kitleler büyük hayal kırıklığı yaşadı. Bahçeli önce HDP ile hiçbir konuda yan yana olmayacağı, sonra her türlü koalisyon formülüne açık olmadığı vurgusu, seçmende ve genel olarak toplumda büyük tepki çekti. Nitekim seçimlerde MHP’li seçmen, istikrar vurgusu ile daha önce Erdoğan ne kadar milliyetçiliği ayakları altına alsa da milliyetçi bir refleksle devleti elinde bulunduran güce, AKP’ye destek verdi. Aslında Bahçeli aynı intihar girişimini 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde de yapmış, MHP meclis dışında kalmıştı. Bu kez de “Erken seçim” dedi ve barajı 2 puanla geçebildi. MHP’de bir değişim artık kaçınılmaz. Trabzonlu MHP’li seçmen, Bahçeli’ye karşı en önemli genel başkan adayını meclis dışında bırakarak, adeta harakiri yaptı.

CHP; OYLARI KORUMAK BAŞARI MI?

CHP oylarını ne kadar korumuş olsa da, iktidara alternatif olmanın çok uzağında. Yüzde 30 eşiğini aşıp iktidar havası yaratamadığı için de ya seçmeninin bir kısmı sandığa gitmedi, ya da CHP’ye özellikle gelebilecek istikrar arayan oylar daha güçlü partiye kaydı. Kılıçdaroğlu 5 yılda 5 seçim, Cumhurbaşkanlığı, 1 referandum yenilgisi alarak başarısız bir grafik sergiledi. İdeolojik eksen kayması yaşaması partiye ciddi bir kazanç sağlamadı. Öte yandan, özellikle ekonomik vaatler toplumda karşılık bulmasına karşın sandığa yansımadı. Burada partinin toplum nezdinde yaşadığı inandırıcılık sorunu rol oynadı. Ayrıca örgütlerdeki yetersizlik, genel merkezin laçka görüntüsü, liderliğin toplumun beklediği karizmatik duruşu sergileyememesi, Kürt seçmenle aradaki soğukluk, başarısızlığı yaratan diğer etkenler oldu.

HDP TARİHİ ŞANSI TEPTİ


HDP açısından hem başarı, hem de başarısızlıktan söz edilebilir. Erdoğan yönetiminin üzerine oynamasına karşın barajı geçerek bir başarı elde etti. Ancak tarihi bir fırsatı teperek; hem Türkiye, hem de parti açısından tarihi bir şansı kullanamadı. HDP, Türkiye partisi olma ve şiddetle arasına sınır koymada kesin bir başarısızlık yaşadı. PKK ve KCK’nın altında ezildi. Oysa ‘toplumsal barış’ adına inisiyatif kullanabilirdi. Bunu yapamamasında PKK’nın da büyük katkısı oldu.

ASIL AKTÖR ERDOĞAN

Saadet Partisi artık sadece yerel seçimlerde değil genel seçimlerde de AKP’nin koltuk değneği oldu. Vatan Partisi iddialı çıkışını yapamayarak, ulusalcı-sol cenahta bir alternatif olmanın çok uzağında kaldı. Bu seçimlerde, sandık başına gidenlerle gitmeyenler etkili oldu. CHP ve MHP’li seçmenin bir kısmı sandığa gitmedi, ancak 7 Haziran’da sandığa gitmeyenlerin önemli bir kısmının oyu AKP’ye gitti. AKP başarısının mimarı kuşkusuz ki Davutoğlu değil Erdoğan ve Saray ekibi oldu. Türkiye korku senaryoları ile teslim alındı. Bu seçim zaferi başarının değil, mahkumiyetin, mecburiyetin ve korkunun yarattığı bir zafer oldu. Türkiye’yi istikrar değil, Erdoğan’ın senaryo hedeflerinin ağır gerilimleri bekliyor...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap