Çok değil, bir süre önce Trabzon’un direklerinde fotoğrafı günlerce dalgalandırılan Katar Emiri’nin ülkesi şimdilerde zor durumda... Zor durumda olan, ya da dün ifade ettiğimiz gibi katarlanan sadece Katar mıdır? Yoksa, bu da ben diyeyim “ABD’nin BOP’unun, Türkiye niyeti ile ilgili bir parçası”, siz söyleyin “Başka hedeflerin hesabı” mıdır? Yenişafak gazetesinden Trabzonlu İbrahim Karagül’ün konu ile ilgili yazısından bir bölümle, özellikle “ekonomik sıkıntılar” dediği kısma kafa yorarak cevap arayalım: “Katar meselesinin her yönüyle Türkiye’yi hedef aldığını düşünüyorum. Sanki birileri Katar üzerinden Türkiye’ye operasyon çekiyor, onu yalnızlaştırmaya, ekonomik sıkıntılara sokmaya dönük bir süreç işletiyor.”

İÇİNİZDEKİ HAİNLİK...

Kullananlar bağışlasınlar, çünkü “Sosyal (zavallı)” medya ile oyalanmadığımdan ben diyeyim; “dostlarımız”, siz söyleyin; “birileri” vasıtasıyla haberdar olduk. Bazıları, kendilerine göre Trabzonspor adına “içimizdeki hainler listesi” teşekkül ettirip, yanlışları içinde debelenip duruyorlar. Hani denir ya; “Böyle taraftarı olanın düşmana ihtiyacı yoktur” diye. “Böyle” dediklerimiz davranışları ve tercihleri ile gerçekte “ters tarafta” bulununlar oldukları için aslında doğruyu görmek yerine, yalanlarla oyalanmayı tercih edip, bırakın camiaya (Trabzonspor), kendilerine bile faydalı olamıyorlar. Hiçbir zaman olmamışlardır. “Anlamak istemeyene anlatmak kadar zor bir iş yoktur” gerçeğini iyi bildiğimiz, bir de “Kendi doğrusundan başka doğru tanımayanların gerçek yobazlar olduğunu” hatırı sayılır derecede keşfettiğimiz için sosyal medyada, kendi kendilerine çalıp oynayan bu zavallılara ilave bir şeyler yazmaya hiç gerek yok. Sadece; bizim herkes ve her kesim için durmaksızın Hünkar Hacı Bektaş’tan zikrettiğimiz, “Her ne arar isen kendi ara” gerçeğini unutmasalar iyi olur. Çünkü, başkasının yanlışı ya da hatalı hesabı üzerine kendi doğrunuzu inşa edemezsiniz. Benden; Trabzonspor’a gerçekte zarar veren sizin “içinizdeki hainlik” demeden ve de “....kervan yürür”ü hatırlatmadan, şimdilik bu kadar!

50 YIL, 50 SAAT...

Amerika’nın İngilizlerden devraldığı Ortadoğu hesabı “BOP” denilen Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında 50 yıldır adım adım hiç değişmeden ilerlerken, “bizim dış politikamız 50 saatte bir değişime uğruyor” dersek yanlış mı olur?

BİLGİ-BİRİKİM...

Çalışan, okuyan, dinleyen, kafa yoran ve düşünen insan, ilgilendiği ve meşgul olduğu konular ve olaylar hakkında zamanla bazı neticelere ulaşır. Bunlar çok önemlidir. Çünkü, hepsi bir emek, düşünce ve tecrübenin ürünüdür. Ancak, bunları alıp, bilgi dağarcığına doldurmak isteyenler o kadar az ki... Onun için Voltaire’in, “Acaba dünyada başkalarının tecrübelerinden istifade edecek kadar akıllı insanlar var mıdır?” sorusuna “Çoook” cevabı verebilmek mümkün müdür?