SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kakitome

Kakitome

03 Haziran 2017 Cumartesi - 10:30








Yağmurlu bir Eylül günüydü. Henüz 21 yaşındaydım ve Japonya’da her biri bir öncekinden daha heyecan verici olan günler yaşıyordum. Evden ayrılalı çok uzun zaman olmamıştı. Yine de zaman zaman aklıma gelen bazı şeyler burnumun direğinin sızlamasana neden oluyordu.

Bu gibi durumlarda yaptığım şey genellikle yiyecek bir şeyler alıp bisikletimle evimin yakınlarında bulunan spor parkına gitmekti. Bunu yapmak için caddeyi adeta sarıya boyayan Ginkgo ağaçlarının arasından geçmem gerekiyordu. Bu da en sevdiğim şeylerden biriydi. O gün de yağan yağmura aldırış etmeden, bir elimde şemsiye ile bisikletle spor parkına gidiyordum.

Işıl ışıl yanmakta olan Ginkgo ağaçları beni başka dünyalara götürüyordu. Sonra, yolun diğer tarafından gelen bir sesle kendime geldim. Yaşlı bir kadın, üzerinden düştüğü bisikletinin altından kurtulmaya çalışıyordu. Durup yanına koştum.

Üstü başı sırılsıklam olmuştu. Onu kaldırıp kendine getirmeye çalışırken iyi olup olmadığını sordum. Canı yanmıştı ama ciddi bir sorunu yoktu. Bisikletin arkasındaki kutuyu gösterdi. Japoncamın kötü olduğu günlerdi, sadece postaneye gitmek istediğini anladım. Yamuk jantlı bisikleti ile bunu yapamazdı.

Benim bisikletimi yolun kenarına bıraktım. Birlikte birkaç yüz metre ilerde bulunan postaneye gitmeyi teklif ettim. Kutuyu taşıyorken ağırlığı beni şaşırtmıştı. İçinde taş falan olmalıydı.  Postaneye varınca, görevli memura “kakitome onegai shimasu” dedi. Bu, “kakitome lütfen” demekti ama; “kakitome” ne demekti ki? “Saat geçtiği için bugün ‘kakitome’ alamıyoruz” dedi görevli adam. “Kakitome göndermeliyim, oğlum için önemli bir şey yolluyorum” dedi kadın. Üzülmüştü. “İsterseniz bana verin, yolumun üstü, yarın ben yollayayım” diyebildim. Sevinçle gülümsedi. İçinde ne olduğunu bilmediğim bir kutuyu, ne olduğunu bilmediğim “kakitome” olarak yollamak için almıştım.


Ertesi gün üniversitede “kakitome”nin ne olduğunu sorduğum Japon arkadaşlar da bilememişti. Birkaç gün önce Japonya başbakanının adını sorduğunda da bilememişlerdi. Bunu da normal karşıladım.  Çaresizce postaneye gittiğimde 45 dakikamı alan form doldurma işlemi, “kakitome”nin “taahhütlü” olduğunu anlamamı sağlamıştı. Bu kutu toplam iki saatime mal olmuştu ve bunun bir saatlik kısmını sırılsıklam geçirmiştim ama sorun yoktu. O yaşlı Japon’u bir daha hiç görmedim. Bana güvenmiş olması güzeldi ve hepsi buydu. 

Üç sene sonra artık Türkiye’deydim. Hedefim akademik kariyerdi ancak üniversite uzun zamandır kadro açmıyordu ve yaşamak zorundaydım. Bir şirketin çok iyi şartlarda açtığı İngilizce/Japonca/Türkçe tercüman pozisyonu için başvuru yaptım. Görüşmeye gittiğimde güçlü rakipler vardı. Bir Japon hanımefendi mülakat yapacaktı. Japonca, “Şimdi şu zarfı postanede “kakitome” olarak göndermenizi istiyorum” dedi.

“Kakitome”nin ne olduğunu düşünen rakiplerin arasından “Bir kakitome formu rica edebilir miyim lütfen? Onu doldurmak zor iş!” diyebildim.  Hiçbir şeyi boşuna yaşamıyorduk! Görüşmenin sonunda artık iyi bir işim vardı! Ve dışarı çıkarken hayatım boyunca bir daha hiç görmediğim yaşlı kadına, hem bana ona yardım etme şansı sunduğu, hem de hayatımın geri kalanında karşılaştığım sorunların gelecekte öğreneceğim geçerli bir nedeni olduğunu öğrettiği için minnettardım. 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap