SON DAKİKA



Haber > Gündem > Eğitim zorunludur

Eğitim zorunludur

31 Mart 2017 Cuma - 10:15








Ben eğitim içinde faal olarak 41 yıl bulundum. Yalnız 10 senelik öğrencilik yıllarımı bu döneme katmadım. Eğitim müfredatı her sene değişir hem de üzün süre değişmeyecek yaklaşımıyla değişir. Ne yazık ki eğitime devletçe ne kadar çok kaynak ayırırsak ayıralım gözle görülür bir iyileşmeye ulaşılmıyor.

Bugünün çocuğu, bizim dönenimizdeki çocuklar değil. Ama eğitim sistemimiz bizim dönemimizin aşağı yukarı aynısı. Kısaca giydirilen eğitim elbisesi  çocuklarımıza dar geliyor. Bizim zamanımızdaki eğitimdeki  sorunları yani kırk elli yıl önceki sorunları çözebilmiş değiliz. Bence gerek bizi yönetenler, gerekse toplum, eğitimi ciddiye almıyor.

Öncelikle eğitimde ulusal hedefler belirlenmeli. Sonra tarihin derinliklerinden getirdiğimiz gelenek, göreneklerimiz ciddi biçimde incelenmeli. Okullaşma  oranı yeniden gözden geçirilmeli. Okul öncesi eğitim ciddi biçimde ele alınmalı. Hükümet programında yer alan okul öncesi eğitim ve yabancı dil hazırlık sınıflarının zorunlu olması bir an önce gerçekleşmelidir. Ülkemizde zorunlu eğitim, yıllarca beş yıldı. Sonra sekiz yıla çıkarıldı.

Şimdi de 12 yıl oldu. Bu ne demektir her çocuk ve genç lise son sınıfa kadar okulda olması gerekmez mi? Bu yasa gereği zorunlu eğitimle  eğitimi yüzde yüz çözmüş olmuyor muyuz? Yasa gereği eğitim çağındaki çocukların veya gençlerin okulda olmamaları suç oluşturmuyor mu? Zorunlu temel eğitimin hedefi, ufku geniş, sorgulayan, duyarlı  insanlar yetiştirmek ve yaşamın gerçeklerini öğretmek değil midir? Bugünün genç nüfusuna baktığımızda çocuk ve genç oranına göre okullardaki derslik sayısı yetersiz. Eğitime emek veren öğretmen sayısının  yeterli değil. Bu yaklaşım zorunlu eğitimi başka alanlara kaydırıyor. Örneğin açık öğretim gibi.

Bu okullarda öğrenciler daha kolay yollardan diploma alıyor ve yasanın ceza hükmüne takılmıyorlar. Babam öğretmenken yani 1927 yıllarında okuma- yazma kursları düzenlenirmiş. Annem de o kurslar sayesinde okur-yazar olmuş. 2017 yılında da yine okuma-yazma kursları düzenleniyor ki bu bence büyük bir çelişkidir. Cumhuriyet’in başlarında okuma-yazma oranı yüzde altı idi. Kadınlarda bu oran yüzde üç civarında kalmıştı. Temel eğitim zorunlu olmasına karşın bugün de  binlerce insanımız okuma-yazma bilmiyor.


Cumhuriyetin ilk yıllarında ve Latin alfabesine dayalı  yeni sisteme geçmemize karşın okuma yazma kurslarında bugünün kat kat üstünde okur yazar yetiştirdik. 10 milyonluk bir ülkeden 80 milyonluk bir ülkeye ulaştık. Nüfus arttıkça gereksinimler de doğal  artacaktır. Okul sayısı, derslik sayısı elbette ki bugünün koşullarına yanıt verecek düzeyde olmalıdır.

Ne yazık ki eğitimde de hızlı nüfus artışının çok gerisinde kaldık. Özellikle tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş gibi hayal âleminde insanımızı telkinle şehirlere topladık. Köyler boşaldı ama şehirlerde gecekondu mahalleri çığ gibi büyüdü.  Köylerde binlerce okul işe yaramaz oldu. Ya muhtarın ahırı veya ağanın samanlığı oldu. Hızlı göç nedeniyle  şehirlerde yapılan okullarımız cevap verememektedir.

Göç eden aileler, disipline edilemediği için  oturdukları gecekonduda yeterli sayıda okul olmadı için okul çağındaki çocuklarımız sokaklarda kaldı ve okur yazar olmayan insan sayısı da doğal olarak artıyor. Cumhuriyetin kuruluşundaki heyecanı eğitimciye, anne babaya ve öğrenciye veremediğimiz zaman yapılan okullarda  bizi amacımıza ulaştıramayacaktır. Önce öğretmene eğitim ruhu; sonra öğrenciye öğrenme ruhu veremezsek havanda su dövmüş oluruz. Bakanlığımıza kolay gelsin.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap