SON DAKİKA



Haber > Gündem > Diyanet işlerine neden eleştiri?

Diyanet işlerine neden eleştiri?

27 Mayıs 2015 Çarşamba - 10:33








Son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve Başkanı’na muhalefet partilerince eleştiri okları peşi sıra gelmekte. Bu eleştirilerin bir kısmı ise ne yazık ki, saldırı niteliğine dönüştü. Bizler bugüne kadar Diyanet İşleri’ne bu denli eleştiri ve saldırılara hiç alışkın değildik. Bu sebepten dolayı özellikle Türkiye’nin parti gözetmeksizin mütedeyyin insanları, bu konuda fevkalâde rahatsız olmaktadır. Bunun sebebi ne? Acaba durup dururken neden bu eleştiri ve saldırı kampanyası başlatıldı? Anlamaya çalıştık.

Sonradan işin farkına vardık ki; siyasetin kirli emelleri insanlarımızın inançlarının da önüne geçmeye başlamış.  Ortada bir miktar ‘Radikal Alevi oyları’ var. Bir takım radikal kesim, Atatürk’ün tarikat ve cemaatleşme eylemlerine karşı kurduğu bu teşkilatın kuruluşundan beri  Diyanet’e düşmanlıklarını sürdürdüler. Bazıları da sırf dahil oldukları geniş siyasi yelpaze muhteviyatında, bilinçsizce bu saldırıyı onaylamaya kendilerini zorunlu hissettiler. Demek ki; bizim muhalefet partileri de işi gücü bıraktı, ortada muallakta duran bu radikal 3-5 kıytırık Alevi oylarının peşine düştü. Düşünmek gerekir. “Acaba bu Ermeni dönmesi Kürt radikal Alevi kökenli oylarının ettiği hayır, ürküttüğü Kurbağa’ya değecek mi?”

Bir ara “Diyanet kaldırılsın” furyasına şimdi de “Diyanet İşleri Başkanı’nın makam aracı” takıntısı başladı. Be birader yani, koskoca TC Devleti’nin Diyanet İşleri Başkanı’na bir zırhlı araba verilmişse bunda ne beis var. Bu TC’nin maddi gücünü gösterir. Gaye bibahane Cumhurbaşkanına toslamak ise, o başka konu tabii. Caddebostan’da ve Suadiye’de, bırakın buraları tüm futbolcuların altında 7-8 yüz milyarlık lüks arabalar var. Binlerce zengin çocukları Porsche’lere, BMW’lere vs. lüks arabalara binip kız gezdiriyor da sizin gözünüze bir Diyanet İşleri Başkanlığı makam aracı mı girdi? Keşke daha önemli, vatandaşın ihtiyacı olan işlerle uğraşsa idiler.

“Diyanet İşleri Başkanlığı’nı iptal ettirmek yerine, islah ettirme yolunu seçse idiniz daha iyi olmaz mı idi?” Mesela; Ben size bir tüyo vereyim, siz de onu işleyin. Madem din işlerine sataşmaya başladınız, Cami İmam ve Müezzinleri, camilerinde, yani iş yerlerinde günde toplasanız bir saat bulunmadan bir öğretmen kadar maaş alıyor. Trabzon’da Ganita’da Kilise’ye gidin, bakın Papaz efendi tüm mesai saatinde Kilisesi’nde berdevam, arandığında anında bulunur. Bizim İmamlar ezandan beş dakika önce gelir namaz sonu  “Esselâmu aleyküm ve rahmetullah” der demez, bazı cemaatten önce cami’yi terk edip kimisi mahalle çay ocağına muhabbete, kimileri de esas işyerleri(!) olan dükkânlarına giderler.

Bazen camiye dahi uğramazlar, zira cemaatten birileri kaamet getirmeye imamlık yapmaya bayılıyor. Sabah namazlarının münavebeli kıldırılmasına anlayış gösterebilirsiniz ama geri kalan zamanlardaki devam ve görev süresi? Vatandaş aradığında hocasını bulması gerekmez mi?  Ya Müftülük bunları hiç denetlemez mi?

Peki şimdi söyleyin bakalım, bu maaşlar helal oluyor mu? İmam ve Müezzinler de devlet memurları gibi “Tüm mesai saatlerinde cami ve müştemilatlarında berdevam olmalıdır” şeklinde bir eleştiri getirsenize. Yok, o zaman cemaatten korkarsınız değil mi?   Minarelerin hoparlörü, meydanda milleti, esnafı, mahallelerde camlarına dayanmış konutları rahatsız ediyor.  Vatandaşın şikâyeti ezan değil, hoparlör kullanım yanlışlığı, sesin yüksekliği. Tabii bir oy getirisi olmadığı için bu konuyu “Lancipson“ geçiyorsunuz. Madem dert oy. Bu saldırının, sizlerin inançlı kesiminizden size oy kayıplarını hiç mi araştırdınız mı? 


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap