“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir...” Bu düstur üzerine devletimiz kuruldu. Yani temel budur... Bizler, mesleğimiz icabı öğrencilerimize bu konuları anlatageldik...

Egemenliği, kendilerini milletin üstünde gören, kendilerini milletin daimi efendisi yerine koyanlara mahsusmuş gibi hedefinden saptıranlar, bir türlü milletle barışamadılar, bunca tecrübeye rağmen başarmayı da denemiyorlar... Derler ya... “Dervişin fikri neyse zikri de odur.” Bir zamanlar “Menderes’ten, Mısır’daki olaylardan (Mursi’nin darbeyle indirilmesi) ders almalıyız” dendiğini hatırlıyoruz. Düşününüz, bu devirde insan hala darbe hayaliyle yaşar mı? Ne dediğini, kafasının içinde neleri taşıdığını hala anlamayacak kadar gözü döner mi insanın? Toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre, hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir...

Millet iradesi, fertlerin bir araya gelmesinden ve kaynaşmasından oluşmaktadır. Milli egemenlik, milletin bölünmez iradesi Hepimizin bilmesi gerekir ki; 23Nisan 1920’de toplanan ilk TBMM, ‘en yaşlı üye’ sıfatıyla Sinop Milletvekili Şerif Bey’in bir konuşmasıyla açılarak, egemenlik milletin eline geçti. Bu konuşmanın son cümleleri şöyleydi: ”Milletimizin dahili ve harici istiklal-i tam dahilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ederek, Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum...” 

Atatürk’ün anlatımı ile tam bağımsızlık; “Siyasi, mali, ekonomik, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bunların herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğunu ifade eder...”

Milli egemenlik; bir milletin kendi kendine hakim olarak, kendi geleceğini tayin etme gücünü elinde bulundurması demektir. Yani bir milletin kendi kendini idare etmesi, kendine hükümet edecek heyeti seçmesi anlamına gelmektedir...

Bu bağlamda herkesin ağzından çıkanı kulağının duyması şarttır. Milletimiz egemenliğini, geçmişte olduğu gibi 15 Temmuz’da bir kere daha kendisi belirlemiştir. Milletimiz, kendisini yönetecekleri yine kendisi tayin etmektedir. Milletin vermediği yetkiyi hiçbir grup ya da zümre zorla almaya kalkamaz... Egemenlik; Kandil’in değil, Fethullahçı terör örgütünün değil, Türkiye’nin gelişip güçlenmesini istemeyen dış güçlerin değildir. EGEMENLİK MİLLETİNDİR...