SON DAKİKA



Haber > Gündem > Demokrasi penceresinden mi? Türkiye gerçeğinden mi

Demokrasi penceresinden mi? Türkiye gerçeğinden mi

24 Ocak 2017 Salı - 09:10








“Sistem” diyen de var; “Anayasa değişikliği” diyen de... Teoride; “Cumhurbaşkanlığı”, ama uygulamada “Devlet Başkanlığı” diyenler de... “Türk işi oldu” diyen de, “Gavurunki gibi” diyen de... “Mehmet için” diyen de, “Millet için” diyen de... * Anlaşılan o ki, milletten vekâlet alanların, “Biz bu işi tam olarak beceremedik” diyerek görevi asli sahibine teslim edenlerin yaptıkları Anayasa değişikliğinin tarifi, tadilâta; “Nereden baktığınıza bağlıdır!” * Nereden bakacaksınız? Demokrasi penceresinden mi? Türkiye gerçeğinden mi? “Ha demokrasi adına ha

Türkiye adına... Gerçek gerçektir” demeyin! Çünkü, demokrasi ile Türkiye gerçekleri birbirinden o kadar farklı ki! * Ama benim işim sizden daha kolay! Çünkü, “kamu” denilen bütün adına iştigal edilmesi gereken bir mesleği icra ettiğim için, her yerden bakmak, her türlü gerçeği de göz ardı etmemek gibi bir hakkım var. Yani, demokrasi penceresinden de bakarım, Türkiye gerçeğinden de... Anladığınız gibi; milletin önüne “Referandum” hesabına Nisan ayında konacak sandığa yazıları daldırıp çıkaracağız!

SÜLEYMAN SOYLU’NUN; “CAN KORKUSU” DEDİĞİ...

O’nun; “Ben aklıyla alay eden adam değilim” diyerek 15 Temmuz’un üzerinden daha 24 saat bile geçmeden Amerika’nın gözünün içine baka baka söylediği gerçekleri, birileri yeni yeni fark etmeye, kimileri de ancak dillendirmeye cesaret etmeye başladı. Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu’dan bahsediyorum. O gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koltuğunda oturan; yaklaşık 4 aydan beri ise İçişleri Bakanlığı’nı icra eden Sayın Soylu’dan... Önceki gün Trabzon’da yapılan toplantıda; “Bizim makamlarımız gelip geçici... Yaşayacağımız da belli değildir. Can korkusuyla siyaset yapılmaz. Eğer yaparsam Allah bir adım atmayı nasip etmesin” diyen Süleyman Soylu’dan... Bu ülkede geçmişte az, günümüzde fazlaca, birileri ya da bazıları güvenlik güçleri ile etraflarında, Azrail’e karşı etten duvar örerken (!), abartılı önlemlerle çevresini donatmadan “siyaset yapmaya” çalışan Süleyman Soylu’dan...

FERRERO İÇİN; ŞİMDİLİK...


Aslında, şu Ferrero olayını da “Oy finduğum finduğum. Nedir senun çektiğun?” başlığıyla 6-7 gün süreyle sizlerle paylaşacağımız araştırma-inceleme dizisinin içinde irdeleyeceğimiz için son zamanlarda olup bitenlerden tek satır etmiyordum. Ama, “çikolata, palm yağı, fındık-fıstık” hesabına iş öylesine “ağzı olan konuşuyor. Medya da balıklama atlıyor” noktasına vardırıldı ki Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu’nun, ben diyeyim “feryadını”, siz söyleyin “isyanını” paylaşmakta acele etmekten kendimi alıkoyamadım: “Fındık ihtiyacımızın çok büyük bölümünü Türkiye’den karşılıyoruz. 19’uncu fabrikamızı Manisa’da kurduk. Bunun haricinde Türkiye’de 6 üretim tesisimiz daha mevcut. 1600’ü aşkın çalışanımızla Türkiye için üretiyor, Türkiye’ye değer katıyor ve ayrıca buradan 3 kıtaya ihracat yapıyoruz. Nutella, Türk fındığının en büyük elçisi. Çünkü Türk fındığını 100’den fazla ülkede milyonlarca insana tattırıyor. Bu nedenle, Türkiye’de çıkan ve hiçbir temele dayanmayan ve neredeyse karalama kampanyası haline gelen asılsız haberler bizleri derinden yaralıyor.”

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap