“Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok.” Böyle laf etmiş, koskoca mebus! Tarihin en büyük ‘cihat’ı 1. Dünya Savaşı başlar başlamaz Osmanlı halifesi tarafından1914’te ilan edilmişti. Etkisi ve sonucu ne oldu? Cihat çağrısı yapılan Araplar ve Hint Müslümanları Filistin’de, Mekke’de, Medine’de, Irak Cephesi’nde, Çanakkale’de Hristiyan İngilizlerle birlikte bize karşı savaşmışlardı. Sonuçta Osmanlı yenildi, devletimiz işgal edildi. Şimdi de kalktınız Filistin mitingi yapıyorsunuz! Bu mebusun öğrenmesi gerekir ki: “İman, akıl ve bilim” birlikte var ise bir şey ifade eder.

Matematikten anlamıyorsan atom bombasına karşı taş atarak mı savaşacaksın, bre akıl sahibi!.. İki gün önce Katar’a konulan ambargoya karşı, onların hayati ihtiyaçlarını karşıladığımız için saygıdeğer Emir Efendi’den övgü aldık! Aynı Emir’in ülkesi Rumlarla işbirliği yaparak Kıbrıs’ın güneyinde doğalgaz aramak üzere Kıbrıs Rumlarıyla antlaşma yaptı. Herhalde cihat gereği! Bugün 24 Temmuz. Lozan’ı hatırlıyor musunuz beyler?

Trakya Türklerinin kahraman lideri Dr. Sadık Ahmet’i hatırlıyor musunuz? O, şöyle diyordu: “... Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk‘üm ve öyle kalacağım. Bu mesajımla batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum. Haklarımızı bir gün mutlaka alacağız.” Türkiye’nin bağımsızlığının ve batı Trakya Türk azınlığının haklarının garanti altına alındığı Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümü olan 24 Temmuz 1995 günü şehit edilmişti. Bunun için ne yaptınız?

Söyleyecek iki kelimeniz de mi yok? Tam aksine bizim ülkemizde yıllarca “Türk-Yunan kardeşliği” propagandaları yapıldı. İzan sahipleri hafızalarını yoklasın lütfen! ‘İman, akıl ve bilim birlikte bulunmalıdır’ sözü boşuna değilmiş! Bu yanlışlıklar yetmiyormuş gibi Suriyelileri vatandaş yapacaklarmış! Oysa, önceleri “vakti gelince ülkelerine dönecekler” demişlerdi. Hatay, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa şehirlerimizin nüfusu 5 milyondur. Resmi rakamlara göre Hatay’da 389.077, Gaziantep’te 325.140, Kilis’te 129.211, Şanlıurfa’da 401.068 Suriyeli vardır.

Kayıt dışı rakamlar da eklenince yaklaşık % 25-30 Suriyeli eder. Kimse şüphe etmesin, bir süre sonra bu bölgemiz bölücü Arap ırkçılığının hedefi olabilecektir! Diyorlar ki eğitimli, kalifiye insanları neden kaybedelim! Gerçekte ise Suriyelilerin sadece % 45’i okuma yazma bilmektedir. Ne eğitimi? Kaldı ki; siz Türkiye gibi yerleşik bir devlette her yıl eğitim programı değiştiriyorsunuz, mevcut durumu yürütemiyorsunuz da Suriyelileri mi eğitip onlardan faydalanacaksınız?

Bizim eğittiğimiz yüzbinlerce üniversite mezunumuz hizmet etmek için iş kapısı ararken, onları yüz üstü bırakıp israf ederken ithal vatandaş ile Türkiye’ye katkı sağlamak mümkün müdür? Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine dönmek ve Türk Devlet Aklı’nı işletmekten başka çaremiz yoktur. Yani, Türkiye’yi, dış Türkleri ve diğer Müslümanları korumak için ana hedefimiz; “Bilim, ekonomi ve teknolojide güçlü Türkiye” olmalıdır.