ANAYASAYA KARŞI DARBE VE HİLE, ÜLKEYİ FELAKETE GÖTÜRÜYOR

7 Haziran seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidarı kaybetmesi ve Erdoğan’ın Süper Başkanlık hayallerinin karşılık bulmamasının ardından, saray tarafından devreye sokulan senaryonun sahnelendiği orta oyununda, yeni bir perdedeyiz. Perdenin adı ‘’Seçim Hükümeti’’ Koalisyon kurulamaması ve halkın uzlaşma beklentilerine aykırı olarak, memleketin erken seçime götürülmesi için her şeyi yapan egemen güç, seçim kararı aldı. Anayasaya göre seçim hükümetinin, alınan oy oranında 11’i AKP, 5’i CHP, 3’ü MHP ve 3’ü HDP olmak üzere 11’i muhalefetten, 3’ü de bağımsız kişilerden oluşması gerekiyordu. CHP ve MHP ‘’Saray senaryosunun figüranı olmayız’’ diyerek bu oluşuma katılmadı. Böylece bu Partilere g i d e c e k (5+3) 8 bakan koltuğu, Erdoğan- Davutoğlu İkilisinin inisiyatifine kaldı. HDP’nin 3 bakan kontenjanından Emeğin Partisi’nin Kurucu Genel Başkanı Levent Tüzel öneriyi reddedince, ikili tarafından ‘’dışarıdan’’ belirlenecek koltuk 9’a çıktı.

CHP ve MHP ‘’Saray senaryosunun figüranı olmayız’’ diyerek bu oluşuma katılmadı. Böylece bu partilere gidecek (5+3) 8 bakan koltuğu, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin inisiyatifine kaldı.

BAĞIMSIZ YA DA DIŞARIDAN

Önce bağımsız olması gerekenlere bakalım. Adalet Bakanlığı eski müsteşarı Kenan İpek. Daha önce bağımsız olarak atanan Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin. İçişleri Bakanı İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok. Hepsi de AKP bürokratı olarak biliniyor.‘’Dışarıdan’’ olması gereken 11 isimde HDP’den AB Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan dışında durum şöyle: MHP’lilerin ‘’hain’’ olarak suçladığı Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP’den ihraç edilecek. Seçimlerde AKP’den aday gösterilmesi bekleniyor. Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Yalçın Topçu, geçen dönem AKP’den aday adayı olmuştu. Büyük olasılıkla yine olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşçı, AKP hükümetlerinde, şu anda atandıkları bakanlıkların müsteşarları. Aşçı aynı zamanda AKP aday adayı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kutbettin Arzu bakan yardımcısı ve bir dönem önce AKP milletvekiliydi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, 3 dönem kuralına takılmış eski AKP Aksaray Milletvekili. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise AKP'de 3 dönem milletvekilliği yaptı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Erdoğan’ın konuşmasını kaçırdığı için, “Kaçırdım:( Başbakanın konuştuğu Salı'larda doping almış gibi oluyorum. Koşasım ve ‘peşindeyim' diyesim geliyor’’ diyecek kadar fanatik saray taraftarı.

ANAYASAYA KARŞI DARBE

Anayasa ‘’dışarıdan’’ ve ‘’bağımsız’’ diyor ama, Türkeş ve HDP’lileri dışarıda bırakacak olursak, 11 doğrudan AKP’li bakan dışında 11 bakan ‘’içeriden’’ ya da ‘’bağımlı’’. Yani oluşturulan seçim hükümeti açıkça anayasaya aykırı. ‘’Ne olmuş yani. Zaten Erdoğan, ‘anayasa değişmemiş olsa da Türkiye’nin yönetim biçimini değiştirdik’ dedi. Seçim hükümetini de birkaç kişi dışında tamamen AKP’den yapsalar kim ne diyecek?’’ denilebilir. Ama ne olursa olsun burada anayasaya karşı bir hile söz konusu. Erdoğan’ın o ünlü sözü ise anayasaya karşı açık bir ihlal, hatta darbe. Bir gün bunlar ülkenin en önemli yargı konusu olacaktır. Sonuç olarak şu anda yeni bir AKP Hükümeti ile karşı karşıyayız. Hatta HDP’li 2 bakanın, bir vesileyle azledilip, yerlerine ‘içerden’ 2 bakan daha atanması söz konusu bile olabilir.

SEÇİM ERTELENEBİLİR Mİ?

Neden böyle bir yola başvurdu Erdoğan-Davutoğlu yönetimi? Bu hükümet, bir seçim hükümetinden daha fazla bir anlam taşıyor. Seçimlerde istikrar beklentisi ve milliyetçi oylara oynayacak olan Erdoğan ve AKP terör ve pompalanan şiddetten, siyasal bir rant elde etme çabası içinde olmakla suçlanıyor. PKK da kanlı eylemleriyle buna destek veriyor görüntüsü var. Yani taraflar, kan ve milliyetçilik üzerinde sandığı baskı altına almış görünüyor. AKP’nin tek başına iktidara gelmeme olasılığı, ABD ile IŞİD’e karşı mücadele ve bunun içerideki yansımaları başta olmak üzere, bazı iç ve dış terör olaylarını bahane ederek seçimlerin ertelenmesi söz konusu edilebilir. İşte anayasaya hile ile oluşturulan bu hükümet, zamanı belirsiz bir süre devam edecek icra hükümeti haline dönüştürülebilir. Böylece saray ve AKP, yeni olaylar senaryolar için yeni zaman kazanabilir.

Bu durum, demokrasinin tamamen askıya alınması demek. Bu durum, her şeyin Erdoğan’ın tek kişilik iradesine terkedilmesi demek.

FELAKETE KARŞI TEK YOL

Bunun gerçekleşmesi, anayasaya karşı gerçekleştirilen darbe ve hilelerin çok daha ciddi ve tehlikeli boyuta taşınması demek. Bu durum, demokrasinin tamamen askıya alınması demek. Bu durum, her şeyin Erdoğan’ın tek kişilik iradesine terkedilmesi demek. Bu durum, açık sivil darbeye ve meşruiyetini yitirmiş bir yönetime karşı, demokratik ve meşru bir sivil direnişin başlaması demek.Türkiye ne yapıp edip, 1 Kasım seçimlerini gerçekleştirmeli. Siyaset kurumu; sonucu ne olursa olsun, sarayı anayasal pozisyonuna çekerek, ulusal uzlaşmayı sağlayarak, barışı ve demokratik hukuk devletini inşa edecek bir süreci başlatabilmeli. Yoksa bunun sonu bir felaket.